logo
15 TEMMUZ 2025

İman ile küfrün sınırı

İmanla küfrün sınırı önemli kelam konulardandır. “İman”, lügatte, tasdik etmek ve “küfür” ise örtmek anlamındadır. Dolayısıyla, buğdayı yere gömen çiftçiye de “kâfir” denilmektedir

09.11.2022 07:39:00
İman ile küfrün sınırı
İman ile küfrün sınırı
İmanla küfrün sınırı önemli kelam konulardandır. "İman", lügatte, tasdik etmek ve "küfür" ise örtmek anlamındadır. Dolayısıyla, buğdayı yere gömen çiftçiye de "kâfir" denilmektedir.

Fakat akait ve kelam ilimlerinde "iman"dan maksat, Allah Teâlâ'nın birliğine, kıyamet gününe ve Hz. Resul-i Ekrem'in (s.a.v.) peygamberliğine inanmak anlamındadır.

Elbette, Hz. Resul-i Ekrem'in (s.a.v.) peygamberliğine iman, geçmiş peygamberlerin, semâvî kitapların ve O Hazretin beşer için getirmiş olduğu öğretilere ve Allah'ın hükümlerine yakinen iman etmeyi de kapsar.

İmanın gerçek merkezi insanın kalbidir. Nitekim Kur'an'ı Kerim, "Onların kalbine iman yazılmıştır"   buyurmaktadır.

Yine, İslam'ın gücü karşısında teslim oldukları hâlde, kalpleri iman nurundan boş olan göçebe Araplara, "Henüz iman kalplerinize girmedi"   buyurur.

Fakat bir kişinin iman ettiğine hükmetmek, dil vasıtasıyla veya diğer yollarla onu açığa vurması veya en azından inancını inkâr etmemesine bağlıdır.

Çünkü aksi durumda onun iman ettiğine hükmedilmez. Kur'an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır: "Sırf haksızlık ve böbürlenme yüzünden onları (Allah'ın ayetlerini) inkâr ettiler." 

Bu açıklamayla küfrün sınırı da açıklık kazanmış oluyor. Eğer bir insan Allah Teâlâ'nın birliğini veya kıyamet gününü ya da Hz. Resul-i Ekrem'in (s.a.v.) peygamberliğini inkâr ederse, kesinlikle kâfir olduğuna hükmedilir.

Nitekim açık bir şekilde peygamberliği inkâr etmeyi gerektiren, Hz. Resul-i Ekrem'in (s.a.v.) getirdiği dinin zaruriyâtından birini inkâr etmek, insanı küfre mahkum eder.

Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v.), Ali'yi (a.s.) Hayber kalesini fethetmeye gönderdiği zaman, O'na bir bayrak verip, bu bayrağın sahibinin Hayber'i fethederek döneciğini hatırlattı.

Bu arada Ali (a.s.), Hz. Resulullah'a (s.a.v.) dönerek, "Onlarla savaşmanın sınırı nedir?" diye sorunca, Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v.) buyurdu ki: "Lâ ilahe illallah, Muhammedü'r-Resulûllah diye şehadet getirinceye kadar onlarla savaş; böyle yaptıkları zaman, hak yere öldürülen ve malları alınanlar dışında, kanlarını ve mallarını senden korumuş olurlar." 

Yine birisi, İmam Cafer Sadık'a (a.s.), "Kulun, Allah'a iman etmesine neden olan en küçük şey nedir?" diye sorunca, İmam (a.s.) şöyle buyurdu:

"Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in (s.a.v.) O'nun kulu ve elçisi olduğuna şahadet getirmesi, Hakk'a uymayı kabul etmesi ve zamanının imamını tanımasıdır; böyle yapacak olursa iman getirmiş olur." 

İman gerçekte kalbî inanç olmasına rağmen, insanın kurtuluşa ermesi için böyle bir imanın yeterli olduğunu sanmamak gerekir. Bunun için insan onun fiilî etki ve gereklerine de bağlı kalmalıdır.

Dolayısıyla, birçok ayet ve hadislerde, gerçek mü'min, imanın gereklerine bağlı kalıp Allah'ın farzlarını yerine getiren kişi olarak tanınmıştır.

Kur'an-ı Kerim Asr Sûresi'nde, bütün insanları zarar içerisinde sayarak onların arasından sadece şunları müstesna etmiştir:

"Ancak inanıp, iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka."

İmam Muhammed Bâkır (a.s.), İmam Ali'den (a.s.), adamın biri O Hazrete, "Allah'ın birliğine ve Peygamber'in risaletine şahadet eden herkes mü'min midir?" diye sorması üzerine, "Allah'ın farzları nerede?" şeklinde cevap verdiğini nakleder.

Yine Emiru'l-mü'minin Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur:

"Eğer iman sadece sözden (şehadet getirmekten) ibaret olsaydı, artık oruç, namaz, helâl ve haram yaşanmazdı." 

Buraya kadar söylediklerimizden şu sonucu alıyoruz:

İmanın çeşitli mertebeleri ve her mertebenin de kendine has etkisi vardır. Kalben inandıktan sonra dille ikrar etmek veya en azından inkâr etmemek, imanın, peşinden bir takım dinî ve dünyevî gerekleri getiren en asgari mertebesidir; oysa imanın, insanın dünya ve ahirette kurtuluşa ermesine neden olan diğer bir mertebesi de, onun amelî ve fiilî gereklerini yerine getirmektir.

Burada değinilmesi gereken diğer bir nokta da, bazı rivayetlerde dinî vecibeleri yerine getirmenin de imanın erkânından sayılmış olmasıdır.

İmam Rıza (a.s.), babalarından ve onlar da Hz. Resulûllah'tan (s.a.v.), O Hazretin şöyle buyurduğunu nakletmektedir: "İman kalpte tanımak, dille ikrar etmek ve uzuvlarla da amel etmekten ibarettir." 

Bazı rivayetlerde, kelime-i şehadetle birlikte namaz kılmak, zekât vermek, hac farizasını yerine getirmek ve ramazan ayında oruç tutmak da kaydedilmiştir.

"Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna inanıp namaz kılmak, zekât vermek, hac yapmak ve ramazan ayı orucunu tutmak." 

Böyle rivayetler, ya Müslümanlarla Müslüman olmayanların bu amellerle birbirlerinden tanınabileceklerine işaret eder, ya da kelime-i şehadeti söylemenin; en önemlileri namaz, zekât, hac ve oruç olan diğer dinî vecibelerin yerine getirilmesi durumunda insanı kurtuluşa erdirebileceğine işaret eder.

Kur'an-ı Kerim şöyle buyuruyor: "Ey inananlar, Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayın, dinleyin, size selam verene (ve kendisini sizinle aynı dinden bilene), dünya hayatının geçici menfaatini gözeterek, "sen mü'min değildin!" demeyin." 

Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v.), İslam'ın temellerini beyan ederek bir Müslüman'ın, başka bir Müslüman'ı günah işlemesinden dolayı tekfir etmeye veya onu müşrik saymaya hakkı olmadığını vurgulamaktadır.

"Bir günahtan dolayı onları tekfir etmeyin ve onlara karşı, müşriktir de demeyin." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Unutturmayacağız!
Fethullah Gülen ve yapılanması hakkında Erdoğan’ı uyarmıştı
Trump, AB'ye 1 Ağustos demişti
AB'den 72 milyar euroluk karşı hamle
Trump yine dünyayı tehdit etti
'Rusya ile ticaret yapan ülkelere ikincil yaptırımlar uygulanacak'
Suriye'ye barış gelecekti (!) iç savaş sesleri gelmeye başladı
Suriye'de silahlı çatışmalarda 30'dan fazla ölü, 100'den fazla yaralı
Gazze'de can kaybı 58 bin 386'ya yükseldi
İslam dünyasının sessizliği sürüyor
İstanbul'da çete operasyonu: 89 gözaltı
PKK'dan daha çok (!) silahları varmış...
2 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı
Minguzzi cinayetinde onlar da vardı
Ahmet Özer'e tahliye kararı
Savcı tutuklama istemişti
Prof. Dr. Haydar Baş'tan 10 yıl önce müthiş öngörü
'HADEP, MHP VE AK Parti bir olup...'
'Kimseye haber vermeyin kendi aramızda halledelim'
Otel yangınına ilişkin çarpıcı iddia
Referandum çağrısı
'Tüm sorumluluğu millete mal etme çabası"
Belediye başkan vekili belli oldu
Büyükçekmece'de ikinci seçim
DEM İmralı heyeti Bahçeli'yi ziyaret edecek
Meclis'teki partileri tura başlıyorlar
Rekora doymuyor
Bitcoin 122 bin doların üzerine çıktı
LGS tercih süreci başladı
24 Temmuz son gün
Unutturmayacağız!
Fethullah Gülen ve yapılanması hakkında Erdoğan’ı uyarmıştı
Trump, AB'ye 1 Ağustos demişti
AB'den 72 milyar euroluk karşı hamle
Trump yine dünyayı tehdit etti
'Rusya ile ticaret yapan ülkelere ikincil yaptırımlar uygulanacak'
Suriye'ye barış gelecekti (!) iç savaş sesleri gelmeye başladı
Suriye'de silahlı çatışmalarda 30'dan fazla ölü, 100'den fazla yaralı
Gazze'de can kaybı 58 bin 386'ya yükseldi
İslam dünyasının sessizliği sürüyor
İstanbul'da çete operasyonu: 89 gözaltı
PKK'dan daha çok (!) silahları varmış...
2 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı
Minguzzi cinayetinde onlar da vardı
Ahmet Özer'e tahliye kararı
Savcı tutuklama istemişti
Prof. Dr. Haydar Baş'tan 10 yıl önce müthiş öngörü
'HADEP, MHP VE AK Parti bir olup...'
'Kimseye haber vermeyin kendi aramızda halledelim'
Otel yangınına ilişkin çarpıcı iddia
Referandum çağrısı
'Tüm sorumluluğu millete mal etme çabası"
Belediye başkan vekili belli oldu
Büyükçekmece'de ikinci seçim
DEM İmralı heyeti Bahçeli'yi ziyaret edecek
Meclis'teki partileri tura başlıyorlar
Rekora doymuyor
Bitcoin 122 bin doların üzerine çıktı
LGS tercih süreci başladı
24 Temmuz son gün
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.