İman sahibinin en büyük işi kalbini yapmaktır
İman sahibinin büyük işi kalbini yapmaktır. İç âlemi için binalar kurar. Kalbi sağlam olunca dünya binaları da kursa zarar etmez
27.09.2022 20:58:00





Dünyanın ömrü nedir? Nimeti ne kadar sürer? Bir gün mevcut olan güzel hâli, ikinci gün oluyor mu ki? İman sahibi bunları iç âleminde sezer.
Dünya çirkin huyludur. Elinde karası bulunur. Her sözü zehir taşır. Tadı hemen gider. Ve bir daha dönmez. Hiçbir vaadinin aslı çıkmaz. Ahdine vefa etmez. Ona güvenip üstünde köşkler kurmak, su üstünde ev yapmaya benzer.
İman sahibi dünyayı tutmaz. Onda yerli olmayı aklına koymaz. Bu sebeple derecesini artırır. Hak irfanına sahib olur. Mahlûk şeyleri sevmez. Bu yüzden öbür âlemi de istemez. Kalbini ona da kaptırmaz. Yalnız Hak tecellisi öbür âlemde olacağı için âhireti ister.
İman sahibinin büyük işi kalbini yapmaktır. İç âlemi için binalar kurar. Kalbi sağlam olunca dünya binaları da kursa zarar etmez.
Çünkü yaptığı işi kendisi için değil, başkaları için yapar. Allah'ın emrine uyarak kullara hizmet eder. Bu hâlde bin bina kursa kalbi bozulmaz, biri bile kalbine girmez.
İman sahibi, kader hükümlerine uymayı bilir. Yaratılmışların iyiliğini ve rahatını düşünür. Ona göre, bir iman kardeşinin huzur duyması, kendi huzurundan daha iyi ve daha önemlidir.
İman sahibi, karanlığa lamba ile girer. Mutfaktan alacağı ekmeği elinde tuttuğu ışık ile bulur. Yanına ortak almadan sofraya oturmaz. Kendi yemeği olursa yer; nereden alındığı bilinmeyen yabancıların sofrasında oruçlu olur.
Zâhid olan, yemek ve içmek arzusunda şiddetli duyguyu bırakır. İrfan sahibi Ma'rûf (Allah)'tan başkasına oruçludur. Doktorunun verdiğini yer, başkasını almaz. Hastalığı, O'ndan uzak olunca başlar, yakın olunca biter.
Zahidin orucu gündüz olur. Arif hem gece hem de gündüz oruçlu bulunur; Yaratan'ına kavuşuncaya kadar iftarını açmaz.
Arif, yılların orucunu tutar, her zaman ateşler içinde kalır. Orucu tutan kalbi olur. Sır âlemi hastalıklar içinde kalmıştır. Onun şifası, ancak Yaratan'ına kavuşmakla olur. İrfan sahibi için acaba, başka şifa ola mı ki?
Ey evlat! Felah istiyorsan yaratıkları kalbinden at. Onlardan korkma; iyilik bekleme. Onlarla manen ülfet etme. Kalbini onlara bağlama.
Her şeyden kalbini kaçır. Kalp yüzünü onlara buruşuk tut. Onları ölüler gibi gör. Bu söylenenleri iyi öğren. Bunları öğrenirsen Hak katında olmak kolay olur. Başkalarını andığın zaman sıkıntı duyar, Yaratan'ı andığın zaman ise huzura kavuşursun.
Emre uy, yasaklardan kaçın. Şu belalara sabırla karşı koy. Nafile -sünnet- ibadetleri yapmaya çalış; sünnet olan işleri yapmaya gayretli ol, ismin "Uyanıklar" defterine yazılır.
Yaratıcı'dan sana başarı gelir. Yaptığın çalışma boşa gitmez. Zorla huzur bulunmaz; bu sevdayı bırak. Amel kapısına yapışırsan o da senin için sonuna kadar açık kalır.
İsteyeceklerini O'ndan iste. O'nun kudret eli önünde boynunu eğ. İbadet yollarının açılması için Hakk'a karşı boynu bükük olacaksın. Yaratan bir şeyi dilerse sebeplerini hazırlar. O, sana çabuk yürümeyi emretti. Hele adımlarını aç, başarıyı görürsün.
Dıştan emir verilir. Başarı kuvveti iç âlemden gelir. Açıktan, günah işlemek yasak edilir. O'nun hamiyetine sığın. O esirgerse, hataları bırakırsın. O'nun vereceği kuvvet sayesinde sabırlı olursun.
Yanımda akıllı durunuz. Bana sebatla bağlanınız. Niyetinizi tam tutunuz. Azimet sahibi olunuz. Beni töhmetle yâd etmeyiniz. Hakkımda iyi düşününüz. Böyle yaparsanız sözlerimin yararını bulursunuz; dediklerimin mânasını anlarsınız.
Ey beni töhmet altına almak isteyen, yarın her şey açığa çıkar. Hâlimi olduğu gibi anlarsın. Aman, beni zahmete sokmayınız. Hâlime bırakınız beni." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden)
Dünya çirkin huyludur. Elinde karası bulunur. Her sözü zehir taşır. Tadı hemen gider. Ve bir daha dönmez. Hiçbir vaadinin aslı çıkmaz. Ahdine vefa etmez. Ona güvenip üstünde köşkler kurmak, su üstünde ev yapmaya benzer.
İman sahibi dünyayı tutmaz. Onda yerli olmayı aklına koymaz. Bu sebeple derecesini artırır. Hak irfanına sahib olur. Mahlûk şeyleri sevmez. Bu yüzden öbür âlemi de istemez. Kalbini ona da kaptırmaz. Yalnız Hak tecellisi öbür âlemde olacağı için âhireti ister.
İman sahibinin büyük işi kalbini yapmaktır. İç âlemi için binalar kurar. Kalbi sağlam olunca dünya binaları da kursa zarar etmez.
Çünkü yaptığı işi kendisi için değil, başkaları için yapar. Allah'ın emrine uyarak kullara hizmet eder. Bu hâlde bin bina kursa kalbi bozulmaz, biri bile kalbine girmez.
İman sahibi, kader hükümlerine uymayı bilir. Yaratılmışların iyiliğini ve rahatını düşünür. Ona göre, bir iman kardeşinin huzur duyması, kendi huzurundan daha iyi ve daha önemlidir.
İman sahibi, karanlığa lamba ile girer. Mutfaktan alacağı ekmeği elinde tuttuğu ışık ile bulur. Yanına ortak almadan sofraya oturmaz. Kendi yemeği olursa yer; nereden alındığı bilinmeyen yabancıların sofrasında oruçlu olur.
Zâhid olan, yemek ve içmek arzusunda şiddetli duyguyu bırakır. İrfan sahibi Ma'rûf (Allah)'tan başkasına oruçludur. Doktorunun verdiğini yer, başkasını almaz. Hastalığı, O'ndan uzak olunca başlar, yakın olunca biter.
Zahidin orucu gündüz olur. Arif hem gece hem de gündüz oruçlu bulunur; Yaratan'ına kavuşuncaya kadar iftarını açmaz.
Arif, yılların orucunu tutar, her zaman ateşler içinde kalır. Orucu tutan kalbi olur. Sır âlemi hastalıklar içinde kalmıştır. Onun şifası, ancak Yaratan'ına kavuşmakla olur. İrfan sahibi için acaba, başka şifa ola mı ki?
Ey evlat! Felah istiyorsan yaratıkları kalbinden at. Onlardan korkma; iyilik bekleme. Onlarla manen ülfet etme. Kalbini onlara bağlama.
Her şeyden kalbini kaçır. Kalp yüzünü onlara buruşuk tut. Onları ölüler gibi gör. Bu söylenenleri iyi öğren. Bunları öğrenirsen Hak katında olmak kolay olur. Başkalarını andığın zaman sıkıntı duyar, Yaratan'ı andığın zaman ise huzura kavuşursun.
Emre uy, yasaklardan kaçın. Şu belalara sabırla karşı koy. Nafile -sünnet- ibadetleri yapmaya çalış; sünnet olan işleri yapmaya gayretli ol, ismin "Uyanıklar" defterine yazılır.
Yaratıcı'dan sana başarı gelir. Yaptığın çalışma boşa gitmez. Zorla huzur bulunmaz; bu sevdayı bırak. Amel kapısına yapışırsan o da senin için sonuna kadar açık kalır.
İsteyeceklerini O'ndan iste. O'nun kudret eli önünde boynunu eğ. İbadet yollarının açılması için Hakk'a karşı boynu bükük olacaksın. Yaratan bir şeyi dilerse sebeplerini hazırlar. O, sana çabuk yürümeyi emretti. Hele adımlarını aç, başarıyı görürsün.
Dıştan emir verilir. Başarı kuvveti iç âlemden gelir. Açıktan, günah işlemek yasak edilir. O'nun hamiyetine sığın. O esirgerse, hataları bırakırsın. O'nun vereceği kuvvet sayesinde sabırlı olursun.
Yanımda akıllı durunuz. Bana sebatla bağlanınız. Niyetinizi tam tutunuz. Azimet sahibi olunuz. Beni töhmetle yâd etmeyiniz. Hakkımda iyi düşününüz. Böyle yaparsanız sözlerimin yararını bulursunuz; dediklerimin mânasını anlarsınız.
Ey beni töhmet altına almak isteyen, yarın her şey açığa çıkar. Hâlimi olduğu gibi anlarsın. Aman, beni zahmete sokmayınız. Hâlime bırakınız beni." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.