logo
27 KASIM 2025


İmralı süreci ve ulus devletin kırılma noktası

27.11.2025 00:00:00

Türkiye yeniden bir kavşağın eşiğinde. "Eşit vatandaşlık", "psikolojik eşitsizlik", "duygusal kopuş" gibi kulağa yumuşak gelen söylemlerle servis edilen yeni süreç, gerçekte ulus devletin omurgasına yönelmiş çok boyutlu bir operasyonu işaret ediyor. Tartışmanın fitilini ateşleyen ise İmralı'ya gidiş kararıydı. Adına ister "komisyon ziyareti" deyin ister "temas", değişmeyen gerçek şu: Devlet, terör örgütüyle aynı düzleme çekilmeye çalışılıyor. Bu durum toplumda haklı bir infial oluşturdu.

Devlet vatandaşına zaten eşit hukuk sağlar. Türkiye Cumhuriyeti, 1923'ten bu yana tüm vatandaşlarını hukuk önünde eşit kabul eden bir sistem üzerine kurulmuştur. Ancak "eşit hissetme" tamamen farklı bir alandır. Bir vatandaş fakir–zengin, genç–yaşlı, şehir–taşra kıyaslamalarında kendisini psikolojik olarak farklı yerde görebilir. Bu insan olmanın tabii sonucudur.

Ama devletin görevi insanların psikolojisini değil, hukuku eşitlemektir. Psikolojik farklılık gerekçe gösterilerek devleti terörle aynı masaya oturtmak ise kabul edilemez.

Bugün "eşitlik algısıa" adı altında yönelen talep, gerçekte terör örgütüne meşruiyet alanı açma arayışıdır. Çünkü mesele çözüm değil, algı yönetimiyle bir siyasi düzen kurma gayretidir. Örgütü tüm Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi gibi gösteren dil, bilerek veya bilmeyerek büyük bir yanlışı büyütmektedir. Oysa Türkiye bir imparatorluk bakiyesidir: Kürt, Arap, Laz, Çerkes, Boşnak, Arnavut… Eğer "psikolojik eşitsizlik" adına bir etnik unsura ayrıcalıklı siyaset üretilecekse, diğerleri ne olacaktır? Terör örgütü kurmadıkları için cezalandırılmış mı sayılacaklardır? Bu mantık, ulus devleti parçalayan en tehlikeli kapıdır.

Bu noktada gündeme sürülen kavramlar— "yerel yönetimlerin güçlendirilmesi", "adem-i merkeziyetçilik", "çok dilli yönetim — "yüz yıldır bölgede sahnelenen büyük oyunun modern versiyonudur. Ekonomi değil, toprak düzeni hedef alınmaktadır. Yarın "maden senden, petrol senden" denilerek bazı illere özerk mali-siyasi statüler verilirse, bunun adı federasyon olur; federasyonun sonu ise Irak ve Suriye'nin kaderidir.

Sürecin dikkat çeken başka bir yönü de iktidarın söylemidir. Son dönemde sıkça vurgulanan "Türkler, Kürtler, Araplar…" ifadesi tesadüf değildir. Boşnak, Arnavut, Çerkes neden yoktur? Çünkü bu dil, Ortadoğu'nun yeniden tasarımına uygun bir üçlü etnik blok kurgusuna işaret etmektedir.

Bu yaklaşım, bölgede Türk–Kürt–Arap ekseninde yeni bir siyasi mimari kurmak isteyen küresel güçlerin dizaynıyla örtüşmektedir.

Oysa ulus devlet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük inkılabıdır. Cumhuriyet, Osmanlı'nın millet sistemini modernleştirerek tüm unsurları eşit yurttaş yapmış; etnik kimlikleri çatışma zemininden çıkarmıştır. Biz bir millet olduk; kız alıp kız verdik, akrabalık bağları iç içe geçti. Bugün bir ailenin babası Kürt, annesi Türk ise çocuğa "hangi etnik kimlikten sayılırsın?" sorusu sorulabilir mi? Cumhuriyet, bu harmoniyi kurdu. Şimdi bunu bozmak isteyenler tarihî körlüğün içindedir.

Son yaşananlar ise bu süreci daha da tehlikeli bir noktaya getirdi. Komisyon İmralı'ya gitti. Bu, artık sıradan bir süreç değil; ulus devlet açısından kırılma noktasıdır. Bugün bilmiyoruz; ancak yarın çıkarılacak kanun taslaklarında göreceğiz: Orada hangi talepler masaya kondu? Hangi statüler konuşuldu? Hangi hukuki dönüşümlere kapı aralandı? Tarih ağlarını örerken başını kuma gömenler de, vaziyetin vehametini fark edenler de aynı kayıtlara geçiyor. Bu dönem, ileride "görmezden gelenler" ile "milli tavır alanlar"ın yan yana anılacağı bir dönüm noktasıdır.

O yüzden parlamentodaki tüm partilerin en stratejik tavrı, bu sürecin meşruiyetine ortak olmamak olmalıdır. Komisyona katılmama kararları önemlidir, fakat yeterli değildir. Türkiye'nin ihtiyacı terörle müzakere değil; ulus devletin sağlamlaştırılmasıdır.

Bugün verilen her yanlış taviz yarın ağır bedeller doğurur.

Türkiye, altın değerindeki ulus devlet modelinden vazgeçemez.

Çünkü o model çökerse, altında hepimiz kalırız.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
İlaçtan zehirlenmişler
4 kişilik aile yok olmuştu
Mesai arkadaşını rehin almıştı
Üniversitede rehine operasyonu
Lübnan Rumlarla anlaştı
Doğu Akdeniz'de kritik adım
'Teröristi övmek suçtur'
BTP'den İmralı açıklaması
Acillerde 'Gıda zehirlenmesi endişesi' hareketliliği
"Başvurularımız yoğunlaştı"
Dünyanın en aktif yanardağı patladı
Lavlar 120 metre yüksekliğe ulaştı
İslam dünyasının unuttuğu Müslümanların çilesi bitmiyor
Gazze'de yoğun yağış nedeniyle çadırları su bastı
Trump, Maduro ile görüşmeye kapıyı açık bıraktı
"İşleri kolay yoldan halledebilirsek bu harika olur"
ABD'de Türk bilim insanı Dölek serbest bırakıldı
Tutuksuz yargılanacak
BM yeni genel sekreterini belirleyecek
Guterres'in görev süresi 31 Aralık'ta doluyor
Şanlıurfa Adliyesinde patlama yaşandı
1 personel yaralandı
Galatasaray bunu beklemiyordu
Şampiyonlar Ligi'nde 2. kez yenildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan
'Kadına ve çocuğa şiddet insanlık suçudur'
Kızıltepe’de vahşet
Anne-baba ve 5 yaşındaki çocukları evlerinde katledildi
Balıklı Rum Hastanesi'ne "sahte reçete" soruşturması
3 şüpheli tutuklandı
İlaçtan zehirlenmişler
4 kişilik aile yok olmuştu
Mesai arkadaşını rehin almıştı
Üniversitede rehine operasyonu
Lübnan Rumlarla anlaştı
Doğu Akdeniz'de kritik adım
'Teröristi övmek suçtur'
BTP'den İmralı açıklaması
Acillerde 'Gıda zehirlenmesi endişesi' hareketliliği
"Başvurularımız yoğunlaştı"
Dünyanın en aktif yanardağı patladı
Lavlar 120 metre yüksekliğe ulaştı
İslam dünyasının unuttuğu Müslümanların çilesi bitmiyor
Gazze'de yoğun yağış nedeniyle çadırları su bastı
Trump, Maduro ile görüşmeye kapıyı açık bıraktı
"İşleri kolay yoldan halledebilirsek bu harika olur"
ABD'de Türk bilim insanı Dölek serbest bırakıldı
Tutuksuz yargılanacak
BM yeni genel sekreterini belirleyecek
Guterres'in görev süresi 31 Aralık'ta doluyor
Şanlıurfa Adliyesinde patlama yaşandı
1 personel yaralandı
Galatasaray bunu beklemiyordu
Şampiyonlar Ligi'nde 2. kez yenildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan
'Kadına ve çocuğa şiddet insanlık suçudur'
Kızıltepe’de vahşet
Anne-baba ve 5 yaşındaki çocukları evlerinde katledildi
Balıklı Rum Hastanesi'ne "sahte reçete" soruşturması
3 şüpheli tutuklandı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.