İncesu Kanyonu doğa ve tarih tutkunlarını bekliyor
Çorum'un Ortaköy ilçesi sınırları içerisinde, İncesu Köyü'nde yer alan İncesu Kanyonu, yaklaşık 12 ila 12,5 kilometre uzunluğu, yer yer 40-60 metreye ulaşan genişliği ve sarp kayalık yamaçlarıyla dikkat çekiyor
19.11.2025 00:10:00
Abdülkadir Gündoğdu
Abdülkadir Gündoğdu





Çorum'un Ortaköy ilçesi sınırları içerisinde, İncesu Köyü'nde yer alan İncesu Kanyonu, yaklaşık 12 ila 12,5 kilometre uzunluğu, yer yer 40-60 metreye ulaşan genişliği ve sarp kayalık yamaçlarıyla dikkat çekiyor.
Yüzyıllar boyunca Çekerek Irmağı'nın (Antik dönemdeki adıyla Skylax) Alan Dağları ve Malbelen Tepesi'ni aşındırması sonucu oluşan bu doğa harikası, "Uzungeçit" adıyla da anılıyor.
Çorum İncesu Kanyonu'nu eşsiz kılan en önemli unsurlardan biri, muhteşem doğasıyla harmanlanmış zengin tarihi kalıntılarıdır. Kanyon, özellikle Helenistik Dönem'e (M.Ö. 2. yüzyıl) ait izler taşımaktadır.
İşte kanyondaki başlıca tarihi kalıntılar hakkında detaylı bilgiler:
1. Kibele (Kybele) Kabartması

Kanyonun en çarpıcı ve en bilinen tarihi eseridir.
Önemi: Bu kabartma, kayaya oyulmuş dünyanın bilinen en büyük Kybele (Kibele) kabartması olarak kabul edilmektedir. Kybele, Anadolu kökenli, doğanın ve bereketin tanrıçası olan Ana Tanrıça'dır.
Betimlemesi: Kabartma, bir niş içine yapılmıştır. Tanrıçanın bir taht üzerinde oturduğu ve sol elinde bir aslan yavrusu tuttuğu düşünülmektedir. Ancak, zaman içinde doğal aşınmalar nedeniyle detayları maalesef kaybolmuştur.
Konumu: Kabartma, Çekerek Nehri'nin akış yönünde, ırmak yatağından yaklaşık 1,5 metre yükseklikte yer alır. Karşısında yer alan kale kalıntılarına (Akropol) bakmaktadır.
2. Kale Kalıntıları

Kibele kabartmasının tam karşısında, kanyonun sarp kayalıklarının üzerinde yer alır.
Özelliği: Akropol, Antik Çağ'da "önemli yapıların bulunduğu yüksek yerleşim yeri" anlamına gelir. Bu bölgede de geçmişte bir yerleşim birimi veya kale olduğu düşünülmektedir.
Ulaşım: Akropol'deki kalıntılara ulaşımın, kayaya oyulmuş yaklaşık 470 merdiven basamağı ile sağlandığı belirtilmektedir. Bu yapı, bölgenin savunma ve gözetleme açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Tarihi Bağlam: Kanyonun bulunduğu bölge, tarihi süreçte özellikle Pontus Krallığı'nın hüküm sürdüğü coğrafyada yer almaktadır.
3. Kaya Mezarları ve Su Sarnıçları
Kanyonun her iki yamacındaki dik kayalıklarda Helenistik döneme ait başka kalıntılara da rastlanmaktadır.
Duvar Kalıntıları: Sarp kayalıklar üzerinde Helenistik döneme tarihlenen yapıların duvar kalıntıları mevcuttur.
Merdivenli Su Sarnıçları: Halk arasında "mağara" olarak adlandırılan, kayaya oyulmuş, merdiven basamaklı su sarnıçları da kanyonun tarihi dokusunu oluşturan kalıntılardandır. Bu sarnıçlar, dönemin yerleşim yerinin su ihtiyacını karşılamak için kullanılmış olabilir.

İncesu Kanyonu, bu tarihi zenginliği sayesinde sadece bir doğa gezisi rotası değil, aynı zamanda açık hava müzesi niteliği de taşımaktadır. Ziyaretçiler, yürüyüş yaparken aynı anda binlerce yıllık bir medeniyetin izlerine de tanıklık etmektedir.
Doğa Sporları Merkezi: Kanyon, yılın belli dönemlerinde suyun debisine göre rafting yapmaya uygunken, özellikle yaz ve sonbahar aylarında trekking (doğa yürüyüşü) ve hiking için ideal bir parkur sunar. Yürüyüş parkurunun yaklaşık 4 kilometrelik bölümü ziyaretçiler için düzenlenmiştir.
Eşsiz Doğa ve Yürüyüş Yolu: Kanyonda, Çekerek Nehri boyunca rahat bir yürüme imkanı sunan düzenlenmiş yürüme platformu ve seyir alanları mevcuttur. Sarp kayalıklar, yer yer ormanlık alanlar ve merdiven basamaklı su sarnıcı kalıntıları, doğa ve tarih severlere unutulmaz bir deneyim yaşatır.
Kamp ve Piknik İmkanı: Kanyon çevresinde ve belirli bölgelerde ziyaretçilerin kullanabileceği piknik ve kamp alanları bulunmaktadır.
Yüzyıllar boyunca Çekerek Irmağı'nın (Antik dönemdeki adıyla Skylax) Alan Dağları ve Malbelen Tepesi'ni aşındırması sonucu oluşan bu doğa harikası, "Uzungeçit" adıyla da anılıyor.
Çorum İncesu Kanyonu'nu eşsiz kılan en önemli unsurlardan biri, muhteşem doğasıyla harmanlanmış zengin tarihi kalıntılarıdır. Kanyon, özellikle Helenistik Dönem'e (M.Ö. 2. yüzyıl) ait izler taşımaktadır.
İşte kanyondaki başlıca tarihi kalıntılar hakkında detaylı bilgiler:
1. Kibele (Kybele) Kabartması

Kanyonun en çarpıcı ve en bilinen tarihi eseridir.
Önemi: Bu kabartma, kayaya oyulmuş dünyanın bilinen en büyük Kybele (Kibele) kabartması olarak kabul edilmektedir. Kybele, Anadolu kökenli, doğanın ve bereketin tanrıçası olan Ana Tanrıça'dır.
Betimlemesi: Kabartma, bir niş içine yapılmıştır. Tanrıçanın bir taht üzerinde oturduğu ve sol elinde bir aslan yavrusu tuttuğu düşünülmektedir. Ancak, zaman içinde doğal aşınmalar nedeniyle detayları maalesef kaybolmuştur.
Konumu: Kabartma, Çekerek Nehri'nin akış yönünde, ırmak yatağından yaklaşık 1,5 metre yükseklikte yer alır. Karşısında yer alan kale kalıntılarına (Akropol) bakmaktadır.
2. Kale Kalıntıları

Kibele kabartmasının tam karşısında, kanyonun sarp kayalıklarının üzerinde yer alır.
Özelliği: Akropol, Antik Çağ'da "önemli yapıların bulunduğu yüksek yerleşim yeri" anlamına gelir. Bu bölgede de geçmişte bir yerleşim birimi veya kale olduğu düşünülmektedir.
Ulaşım: Akropol'deki kalıntılara ulaşımın, kayaya oyulmuş yaklaşık 470 merdiven basamağı ile sağlandığı belirtilmektedir. Bu yapı, bölgenin savunma ve gözetleme açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Tarihi Bağlam: Kanyonun bulunduğu bölge, tarihi süreçte özellikle Pontus Krallığı'nın hüküm sürdüğü coğrafyada yer almaktadır.
3. Kaya Mezarları ve Su Sarnıçları
Kanyonun her iki yamacındaki dik kayalıklarda Helenistik döneme ait başka kalıntılara da rastlanmaktadır.
Duvar Kalıntıları: Sarp kayalıklar üzerinde Helenistik döneme tarihlenen yapıların duvar kalıntıları mevcuttur.
Merdivenli Su Sarnıçları: Halk arasında "mağara" olarak adlandırılan, kayaya oyulmuş, merdiven basamaklı su sarnıçları da kanyonun tarihi dokusunu oluşturan kalıntılardandır. Bu sarnıçlar, dönemin yerleşim yerinin su ihtiyacını karşılamak için kullanılmış olabilir.

İncesu Kanyonu, bu tarihi zenginliği sayesinde sadece bir doğa gezisi rotası değil, aynı zamanda açık hava müzesi niteliği de taşımaktadır. Ziyaretçiler, yürüyüş yaparken aynı anda binlerce yıllık bir medeniyetin izlerine de tanıklık etmektedir.
Doğa Sporları Merkezi: Kanyon, yılın belli dönemlerinde suyun debisine göre rafting yapmaya uygunken, özellikle yaz ve sonbahar aylarında trekking (doğa yürüyüşü) ve hiking için ideal bir parkur sunar. Yürüyüş parkurunun yaklaşık 4 kilometrelik bölümü ziyaretçiler için düzenlenmiştir.
Eşsiz Doğa ve Yürüyüş Yolu: Kanyonda, Çekerek Nehri boyunca rahat bir yürüme imkanı sunan düzenlenmiş yürüme platformu ve seyir alanları mevcuttur. Sarp kayalıklar, yer yer ormanlık alanlar ve merdiven basamaklı su sarnıcı kalıntıları, doğa ve tarih severlere unutulmaz bir deneyim yaşatır.
Kamp ve Piknik İmkanı: Kanyon çevresinde ve belirli bölgelerde ziyaretçilerin kullanabileceği piknik ve kamp alanları bulunmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































