İnşaat atıkları ne olacak?
Türkiye’de bir neslin bile oturmadığı yüz binlerce bina yıkılarak, yaklaşık 400 milyar dolarlık harcamayla yenileri inşa edilecek. Yıkılan binaların atıkları ve hafriyatı ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor
25.09.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - İSTANBUL Sektörel Fuarcılık tarafından 15 - 16 Kasım 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek IWES 2012 4. Atık Teknolojileri Sempozyumu ve Sergisi öncesinde düzenlenen toplantıda kentsel dönüşüm sırasında ortaya çıkacak, yıkılacak bina atıklarının yönetimi tartışıldı. Panele, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Atık Yönetimi Dairesi Başkanı Ahmet Varır, Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgür Çakır ve DİSAN Genel Müdürü Hayrettin Can katıldı. Mimarlar ve Mühendisler Grubu (MMG) Genel Başkan Yardımcısı Kadem Ekşi, kentsel dönüşüm sürecinde mevcut yapı stokunun yüzde 50’sinin geri dönüşümünün sağlanacağını ifade ederek, 400 milyar dolarlık bir yükün de bununla birlikte geleceğini söyledi. MMG Genel Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ömer Faruk Kültür ise, kentsel dönüşüm sürecinde harcanacak olan 400 milyar dolarlık bir kaynağın önemine vurgu yaparak, “GAP Projesinin bedeli 33 milyar dolar ve henüz daha GAP Projesi bitmedi” dedi. Yeni yönetmelik şart Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Atık Yönetimi Dairesi Başkanı Ahmet Varır da, hafriyat ve inşaat yıkıntı atıklarının düzenlenmesi ve geri dönüşüm konusundaki yönetmeliğin tam olarak ihtiyaçlara karşılık veremediğini kaydetti. Varır, Türkiye’de her yıl 125 milyon hafriyat toprağını yeniden kazanmaya ve üretmeye çalıştıklarını belirterek, “Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte bu miktarda ciddi bir artış olacak. İnşaat yıkıntı atıklarında son durum ne diye bakacak olursak yıllık olarak 4 ila 5 milyon ton civarında bir atık olduğunu düşünüyoruz” dedi. Fazla atık ekonomi için tehlike Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgür Çakır da, inşaat atıklarının genelinin beton olduğunu, betonun yapısında ise yüzde 80’lere varan bir seviyede ‘agrega kum ve çakıl karışımı’ (Doğal agrega, kum ocaklarından, dere yataklarından ya da deniz kıyısından elde edilir) adını verdikleri malzemenin bulunduğunu belirtti. Agregaların doğal kaynak olduklarını açıklayan Çakır, yakın gelecekten agregaların tükenmesi durumunda inşaat sektörünün zorlanacağını ifade etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.