Colin Powell ile Türkiye anlaşmaları
Türkiye'nin Amerika Dışişleri Bakanı Colin Powell'la bazı anlaşmaları vardı. Türkiye'nin bu anlaşmalarda, bazı istekleri ve gereksinmeleri vardı. Bunlar:
1. Kerkük ve Musul'a Kürtlerin girmemesi ve o şehirlerin Kürtlere teslim edilmemesi.
2. Irak'ın toprak ve siyasi bütünlüğün korunması.
3. Türkmenlerin esas unsur olarak kabul edilmesi ve eşit idari hakların onlara da verilmesi.
4. Bağımsız bir Kürt devletinin kurulmaması.
Bunun yanında Türkiye askerlerinin de Kuzey Irak'ta bu hususları korumak için bulunması istekleri de vardı. Bu ilk dört isteğin -Türkiye için Kırmızı Hat niteliğinde- bir ciddiyeti vardı. Saydığımız bu Kırmızı Hat hususlarına Mister Powell güvence verdi ama, Türk askerinin Irak'ın kuzeyine girmemesi dayatmasını da ortaya koydu.
Bunun yanında, Mister Bush bir taraftan, ABD senatosu, AB Devlet Başkanları ve Rusya öte taraftan bu dayatmalara aynen yüksek sesle katıldıklarını açıkladılar. Bir anda ayrı düşüncede olan bütün grup ve devletler Türkiye'ye karşı Irak'ın kuzeyine girmemesi hakkında birleştiler.
Türkiye devamlı olarak kimsenin toprağında gözü olmadığını, oraya sadece asayişi temin için girmek istediğini, Türkmenlere karşı daha önce yapılan haksızlıkların hatta katliamların önlenmesi için girmek istediğini söyledi. Hatta asayişin temini gayesiyle orada sadece muvakkaten asker gücü bulundurmak istediğini defalarca tekrar etmesine rağmen bunları kimse dinlemedi bile. Böylece Türkiye Kuzey Irak'a giremedi, oranın planlamasına katılamadı. Ve ilerde kurulacak idari masadan bir nevi mahrum kaldı.
Şu anda Türkiye'nin orada, sadece bir kaç işbirliği timi (10-15 kişilik istihbarat takımları mevcuttur. Değişik bölgelerde ABD askerleriyle beraber çalışma yapmaktadırlar ve buraya haber göndermektedir.
Kuzey Irak hatta bütün Irak şu anda tamamen sahipsiz bir durumdadır. Kimin ne yaptığı kimse tarafından tam olarak kontrol edilememektedir. Eski düzen çökmüş ve yeni düzen ise daha kurulamamıştır.
Söz konusu, sadece yağmalanmalar değil, çatışmalar, ev basmalar, sokak kavgaları ve saldırılar ile katliamlar da olabilir. Nitekim tek tük ölümler de zuhur etmektedir. Şu ana kadar gelen haberler arasında Türkmenlerden, bir baba ve kızının öldürüldüğü de vardır. Ama bunun dışında buralara yansımayan birçok hadise mevcuttur.
Arap-Kürt geçimsizlikleri
Arap Kürt çekişmeleri ve gerginliği her gün biraz daha artmaktadır. Resmi tedbirler alınmazsa her an için savaş çıkabilir.
İç savaşlar ise çok acımasız olmaktadır. O savaşlardan sonra unutulmaz acılar, kin, nefret ve ızdırap kalmaktadır.
ABD şu anda Irak'ta askeri bakımından galip ama iç oraganizasyon bakımından mağlup duruma düşmüştür. Buna sebep aşağıdaki şu hususlar olmuştur:
1. Üstün teknoloji, bol malzeme teçhizat ve askeri varlık-bakımından üstün durumdadır.
2. Savaş umulduğundan da çabuk kazanılmıştır.
3. ABD çok az zayiat vermiştir. Hatta bizim 4 günlük bayram tatillerinde bile, trafik kazalarında daha fazla ölüm olmaktadır. (ABD ölü sayısı 117) Üstelik bu kayıpların büyük bir kısmı kendi askerlerinin birbirine sehven saldırmasıyla husule gelmiştir.
4. Amerikalılardan çok az esir alınmıştır-onlar da sağ salim kurtarılmıştır.
5. İngilizler Basra bölgesinde savaş vermiştir. Bunun dışındaki bölgelerde fazla isimleri duyulmamıştır.
6. Saddam'dan ses seda yok. Sanki yer yarıldı yere battı. Ertafındaki bazı yardımcıları teslim oluyorlar. Ama kendisinden hiçbir haber yok.
7. ABD askerleri talanlara ve iç karışıklıklara sadece seyirci kalıyorlar. Hatta gizlice sanki teşfik ediyorlar intibaı mevcuttur.
Türkiye'nin Amerika Dışişleri Bakanı Colin Powell'la bazı anlaşmaları vardı. Türkiye'nin bu anlaşmalarda, bazı istekleri ve gereksinmeleri vardı. Bunlar:
1. Kerkük ve Musul'a Kürtlerin girmemesi ve o şehirlerin Kürtlere teslim edilmemesi.
2. Irak'ın toprak ve siyasi bütünlüğün korunması.
3. Türkmenlerin esas unsur olarak kabul edilmesi ve eşit idari hakların onlara da verilmesi.
4. Bağımsız bir Kürt devletinin kurulmaması.
Bunun yanında Türkiye askerlerinin de Kuzey Irak'ta bu hususları korumak için bulunması istekleri de vardı. Bu ilk dört isteğin -Türkiye için Kırmızı Hat niteliğinde- bir ciddiyeti vardı. Saydığımız bu Kırmızı Hat hususlarına Mister Powell güvence verdi ama, Türk askerinin Irak'ın kuzeyine girmemesi dayatmasını da ortaya koydu.
Bunun yanında, Mister Bush bir taraftan, ABD senatosu, AB Devlet Başkanları ve Rusya öte taraftan bu dayatmalara aynen yüksek sesle katıldıklarını açıkladılar. Bir anda ayrı düşüncede olan bütün grup ve devletler Türkiye'ye karşı Irak'ın kuzeyine girmemesi hakkında birleştiler.
Türkiye devamlı olarak kimsenin toprağında gözü olmadığını, oraya sadece asayişi temin için girmek istediğini, Türkmenlere karşı daha önce yapılan haksızlıkların hatta katliamların önlenmesi için girmek istediğini söyledi. Hatta asayişin temini gayesiyle orada sadece muvakkaten asker gücü bulundurmak istediğini defalarca tekrar etmesine rağmen bunları kimse dinlemedi bile. Böylece Türkiye Kuzey Irak'a giremedi, oranın planlamasına katılamadı. Ve ilerde kurulacak idari masadan bir nevi mahrum kaldı.
Şu anda Türkiye'nin orada, sadece bir kaç işbirliği timi (10-15 kişilik istihbarat takımları mevcuttur. Değişik bölgelerde ABD askerleriyle beraber çalışma yapmaktadırlar ve buraya haber göndermektedir.
Kuzey Irak hatta bütün Irak şu anda tamamen sahipsiz bir durumdadır. Kimin ne yaptığı kimse tarafından tam olarak kontrol edilememektedir. Eski düzen çökmüş ve yeni düzen ise daha kurulamamıştır.
Söz konusu, sadece yağmalanmalar değil, çatışmalar, ev basmalar, sokak kavgaları ve saldırılar ile katliamlar da olabilir. Nitekim tek tük ölümler de zuhur etmektedir. Şu ana kadar gelen haberler arasında Türkmenlerden, bir baba ve kızının öldürüldüğü de vardır. Ama bunun dışında buralara yansımayan birçok hadise mevcuttur.
Arap-Kürt geçimsizlikleri
Arap Kürt çekişmeleri ve gerginliği her gün biraz daha artmaktadır. Resmi tedbirler alınmazsa her an için savaş çıkabilir.
İç savaşlar ise çok acımasız olmaktadır. O savaşlardan sonra unutulmaz acılar, kin, nefret ve ızdırap kalmaktadır.
ABD şu anda Irak'ta askeri bakımından galip ama iç oraganizasyon bakımından mağlup duruma düşmüştür. Buna sebep aşağıdaki şu hususlar olmuştur:
1. Üstün teknoloji, bol malzeme teçhizat ve askeri varlık-bakımından üstün durumdadır.
2. Savaş umulduğundan da çabuk kazanılmıştır.
3. ABD çok az zayiat vermiştir. Hatta bizim 4 günlük bayram tatillerinde bile, trafik kazalarında daha fazla ölüm olmaktadır. (ABD ölü sayısı 117) Üstelik bu kayıpların büyük bir kısmı kendi askerlerinin birbirine sehven saldırmasıyla husule gelmiştir.
4. Amerikalılardan çok az esir alınmıştır-onlar da sağ salim kurtarılmıştır.
5. İngilizler Basra bölgesinde savaş vermiştir. Bunun dışındaki bölgelerde fazla isimleri duyulmamıştır.
6. Saddam'dan ses seda yok. Sanki yer yarıldı yere battı. Ertafındaki bazı yardımcıları teslim oluyorlar. Ama kendisinden hiçbir haber yok.
7. ABD askerleri talanlara ve iç karışıklıklara sadece seyirci kalıyorlar. Hatta gizlice sanki teşfik ediyorlar intibaı mevcuttur.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006