Liberal kapitalizmin beşiği kıta Avrupası olmasının yanısıra bugün Amerikan ekonomisi rol kapmıştır. Ancak AB ve Amerikan ekonomilerine bakıldığında, liberal-kapitalizmin çöküş sürecine girdiğini görmek için öyle çok da akıllı olmaya gerek yoktur. Amerikan ekonomisi batıyor… Kendisi battıkça, Amerikan ekonomisi ile bağı ve bağlantısı bulunan ülkeleri de batırıyor. Para politikası ve senyoraj uygulamasıyla Amerikan ekonomisi, tüm dünyayı saran ve sömüren bir ahtapot gibi duruyor. Avrupa ekonomisinin hali de Amerika ile olan bağı-bağlantısı nispetinde vahimdir. Siz, Ankara'daki aymazların kuru sıkı laflarına bakmayın; Avrupa batıyor, çöküyor ve dağılıyor. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, 10-15 sene önce, "para birliği"nin ilan edildiği günün akşamı Almanya'nın Berlin kentinde AB'nin bu çöküş akıbetini ilan etmişti. AB'nin akil adamları Prof. Dr. Baş'ı duyuyor. Nitekim Almanya Heidelberg'teki III. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli kongresine katılan AB Sosyal İşler Komitesi Başkanı Prof. Dr. Cornelia Versteegh, AB'nin, Prof. Dr. Baş'ın modelini uygulamak dışında başka çıkış yolu olmadığını haykırıyor. AB ekonomileri, Prof. Dr. Baş'ın öngördüğü bu tabloyu, iki-üç yıldan beri fazlasıyla yaşıyor. Haçlı bile kulağını dört açmış, kendilerini ikaz eden Prof. Dr. Baş'ı duyuyor; fakat Türkiyeli İslamcı aymazlar, kulakları sağır, gözleri kör duruyor! İngilizler derin stratejik tecrübe sahibi, uyanıklar… AB üyesi oldular, para birliğine girmediler. Para birliğinin yükünü Almanya çekti; artık o da çöktü. Almanya, para birliğine katılmayan AB ülkelerinin başlarına buyruk emisyon hacimlerini ve kendi Merkez Bankalarının senyoraj toplamlarını talep edince; İngiltere, AB'yi tartışmaya açtı. AB'ye üyelik konusunu referanduma götürme tehdidi savurdu. Konu ekonominin damarlarında dolaşan kan mesabesindeki "para" olunca; göreceksiniz, İngiltere başta olmak üzere para birliğine dahil olmayan AB üyeleri, AB'yi dağıtacaklar. Türkiye, böylesi çökmeye yüz tutmuş AB'nin menfaatlerini tek taraflı koruyan Gümrük Birliği anlaşmasından bu yana yüz milyarlarca zarar ediyor. Enayilik kirası ödeyerek zarar etmeye devam eden Türkiye, yalan bir AB uğruna tarımını bitiriyor, özelleştirme peşkeşiyle işletmelerini yitiriyor. Başbakan R. T. Erdoğan'ın vaziyetinde gözlemlendiği üzere ülkemiz, kilise ile havra arasında arasında gidip-gelen şaşkın ördek gibi AB'den ABD'ye, ABD'den Şangay Beşlisi'ne savrulup duruyor. Ekonominin "e"sinden anlamayan AKP iktidarı ve önceki koalisyon ortakları, Türk ekonomisinin tutunduğu sağlam bir tek dal bırakmıyor. Dahası dünyanın, model ve projelerine sarılıp kurtulduğu Prof. Dr. Baş'ı da milletin gözünden kaçırmaya çalışıyorlar. Türk milletinin görmediğini, Rusya başta olmak üzere 150'yi aşkın ülke görüyor. Hatırlayın, 90'lı yıllarda komünizm ve sosyalizmin beşiği Rusya Federasyonu da küresel buhrana tutulmuş kıvranıyordu. Rusya başta olmak üzere komünizm-sosyalizm prangalı BRIC ülkeleri, 90'lı yıllardan itibaren yaklaşık 10-12 yıllık çok ağır tecrübeler yaşadı… Rusya, moda tabirle dönemin "açılımı" olan glasnost ve perestroika furyasında çok şeylerini kaybetti, hızlı bir özelleştirme süreç yaşadı, borçlanması arttı. Dağılma, batma ve çöküşün en ağır faturalarını ödediler. Sosyalizm bitti, komünizm gitti. Az kalsın Rusya gibi bir dev bile gidiyordu. Ancak 2005 yılı Avrasya, Uzakdoğu ve BRIC ülkeleri için kurtuluşa adım atma yılı oldu. Yepyeni bir model doğdu. Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, uluslararası kongrelerle dünyaya ilan edildi. Rusya başta olmak üzere BRIC ülkeleri, Milli Ekonomi Modeli uygulamalarına geçiş yaparak "ekonomik alabora"yı en az zayiatla atlattılar. Ölümden döndüler. Russya, Glasnost-Perestroika sancısıyla kaybettiklerini ve küresel üç kağıtçılara kaptırdıklarını, Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile kısa zamanda geri aldı. Toparlandı. Rusya ekonomisi ve Rusya ile bağı-bağlantısı bulunan ülkelerin ekonomileri canlandı, şahlandı. Bu gerçeği anlarsak, Prof. Dr. Baş'ın Rusya Federasyonundaki 12 devletin temsil edildiği bizzat Devlet Duması'nda ağırlanmasının dünya için, Rusya için, Türkiye için ve liberal-kapitalizmle çöküşe geçen AB ve ABD ekonomileri için ne anlam ifade ettiğini idrak ederiz. Rusya'nın fark ettiği Prof. Dr. Baş gerçeğini, Türkiyeli İslamcılar fark etmiyorsa, kendi hallerine ağlasınlar. Kulaklarının sağırlığını, gözlerinin körlüğünü, kalplerinin üzerindeki mührü yoklasınlar! İslamcı körler Rus'un gördüğünü bile göremez! Türk milleti, şayet kurtulmak istiyorsa, önce bu kör, sağır ve kalpleri mühürlü İslamcı geçinen siyaset takımından kurtulmalıdır. Rusya Federasyonu'nun bir adım öne geçerek baş tacı yaptığı Prof. Dr. Baş'a ve Milli Ekonomi Modeline sadakatle sahip çıkmalıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019