İsrail hariç herkes barıştan memnun
İran ile nükleer müzakerelerde uzlaşılması herkesi memnun ederken bu barıştan memnun olmayan tek ülke ise Filistin'e kan kusturan İsrail. Uzlaşmaya tepki gösteren İsrail Başbakanı Netanyahu, "Söz konusu çerçeve anlaşma İsrail'in varlığını tehdit ediyor, k
04.04.2015 00:00:00
HABER MERKEZİİran ile 5+1 ülkeleri arasındaki nükleer müzakerelerde tarihi bir uzlaşmaya varıldı. Uzlaşmayı değerlendiren İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkesi ile 5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer müzakerelerde Kapsamlı Ortak Hareket Planı'nın (JCPOA) ana parametreleri konusunda çözüme ulaşıldığını ve taslak çalışmalarının en kısa zamanda tamamlanacağını belirtti. Ruhani, İsviçre'nin Lozan kentinde bir haftadır devam eden müzakerelerde gelinen son aşama ile ilgili yaptığı açıklamada, "Ana parametreler konusunda çözüme ulaşıldı. Taslak çalışmaları en kısa zamanda başlayacak ve 30 Haziran'a kadar tamamlanacak" ifadesini kullandı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, İran ile 5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer müzakerelerde ortak bir bildiri yayımlama kararı aldıklarını ve ortak hareket planının yazımına başlayacaklarını açıklamıştı.İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de "Çözüm bulundu. Taslak üzerinde çalışmaya hazırız" açıklamasında bulundu. Görüş ayrılıkları yok değilİran ile müzakere eden 5+1 ülkeleri, varılması hedeflenen anlaşma için İran'ın nükleer çalışmalarını öncelikle 10 yıl durdurmasını, sonraki 5 yıl için ise İran'ın nükleer çalışmaları üzerindeki kısıtlamaların aşamalı olarak kaldırılmasını istiyor. Ancak İran 10 yılın tartışılabileceğini, sonrasındanükleer program üzerindeki bütün kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyor. Görüşmelerdeki diğer görüş ayrılığı ise Batı'nın İran'a yönelik yaptırımları kaldırmak yerine askıya almak istemesi. Batı, İran'ın varılacak anlaşmaya uymaması ihtimali gerekçesiyle BM yaptırımlarının kaldırılmasını değil, askıya alınması gerektiğini savunuyor. İran ise uygulanan tüm yaptırımların kaldırılması gerektiğini belirtiyor.Varılması hedeflenen ortak anlaşmayla tarafların üç ay daha görüşmelere yeni bir aşamada devam etmesi bekleniyor. İran'ın nükleer kapasitesiyle ilgili nihai anlaşma için belirlenen takvimde son tarih ise 1 Temmuz.Obama, İsrail'i iknaya çalıştıABD Başkanı Barack Obama, İran ile nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasına ilişkin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüştü. İsrail Başbakanı Netanyahu'yla, İran ile P5+1 ülkeleri arasında İsviçre'nin Lozan kentinde İran'ın nükleer programına ilişkin yapılan görüşmelerde uzlaşıya varılmasını ele alan bir telefon görüşmesi yapan Obama'nın, uzlaşılan çerçeve anlaşmasının, İran'ın nükleer bombaya giden tüm yollarının önünün alınması ve programının barışçıl olduğunun teyit edilmesi noktasında, kalıcı ve kapsayıcı çözüm için önemli bir ilerleme temsil ettiğini aktardığı açıklandı. Obama'nın ayrıca, nükleer konuda sağlanan ilerlemenin, İran'ın teröre destek sağlaması ve İsrail'e yönelik tehditlerine ilişkin ABD'nin kaygılarını hiçbir şekilde azaltmadığının altını çizdiği kaydedildi. Obama ABD'nin İsrail'in güvenliğine yönelik sarsılmaz taahhütlerinin sürdüğünü de ifade etmekten geri durmadı.İsrail uzlaşmayı tehdit sayıyorİran ile İsviçre'nin Lozan kentinde sürdürülen nükleer pazarlıklar sonucunda imzalanan ve hazirandaki nihai anlaşmanın temelini oluşturan Kapsamlı Ortak Hareket Planı (JCPOA), İran'ı sürekli olarak nükleer silah üretmekle itham eden İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'yu memnun etmedi. ABD Başkanı Obama ile telefonda görüşen Netanyahu, "Söz konusu çerçeve anlaşma İsrail'in varlığını tehdit ediyor, korkunç bir savaş çıkması riskini artırıyor" dedi. Varılan uzlaşının parametrelerine kesinlikle karşı olduğunu dile getiren Netanyahu, anlaşmanın bu haliyle İran'ın nükleer silaha giden yolunu tıkadığını değil, aksine açtığını savundu. Netanyahu, 'daha iyi bir anlaşma sağlanması için' uluslararası topluma baskıyı artırma çağrısı yapmayı da ihmal etmedi. Yaptırımlar kalkacakİran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, İran ile P5+1 ülkeleri arasında İsviçre'nin Lozan kentinde yapılan nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasının ardından, "BM Güvenlik Konseyi ve ABD tarafından İran'a uygulanan tüm yaptırımların kaldırılacağını" söyledi. Zarif, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile ortak bildirinin okunmasının ardından Lozan Politeknik Üniversitesi'nde basın toplantısı düzenledi, soruları yanıtladı. Üç aya kadar müzakerelere devam edip anlaşma metninin hazırlanacağını söyleyen Zarif, "Bilimsel araştırma ve geliştirmelere devam edeceğiz. Reaktörlerimiz daha gelişmiş olmalı. Fordo nükleer tesislerindeki santrifüjler konusunda taahhütlerimize bağlıyız. Enstitü ve üniversitelerimiz bilimsel alanda rekabet edebilmeli ve yaptırıma maruz bırakılmamalı. BM Güvenlik Konseyinin tüm kararları ile ABD'nin İran'a yönelik tüm yaptırımları kaldırılmalı. Bu ortak anlayışla ilerleme kaydedebileceğimizi düşünüyorum" dedi. Zarif, İran'ın gizli nükleer çalışmalarda bulunduğu yönündeki endişelere de değinerek, "Bardağın boş yarısını görmenin kimseye bir faydası olmayacak, ileriye bakmalı. Bir sorunla karşılaştığımızda karşılıklı saygı ile oturup müzakere edilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.Uzlaşmanın parametreleriİran ile P5+1 ülkeleri arasında varılan uzlaşının ardından açıklanan bildiriye göre, İran 10 yıl boyunca uranyum zenginleştirmede kullanılan santrifüjlerinin üçte ikisinden fazlasını azaltacak. İran'ın mevcut santrifüj sayısı yaklaşık 19 bin. İran, bu sayıyı 6 bin 104'e indirecek ve bu santrifüjler birinci jenerasyon olacak. Bu sayının da sadece 5 bin 60'ı uranyum zenginleştirmede kullanılabilecek. İran'ın mevcut düşük seviyede zenginleştirilmiş uranyum stoğunun üçte ikisi ülke dışına çıkarılacak. İran, en az 15 yıl yüzde 3.67'den fazla uranyum zenginleştiremeyecek. İran'ın nükleer programı 10 yıl boyunca gözetim altında olacak ve fazla santrifüjler ve uranyum zenginleştirme altyapısı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun gözetiminde bir yerde tutulacak. Fordo nükleer tesisi fizik ve teknoloji merkezine dönüştürülecek ve İran'ın Natanz dışında başka bir uranyum zenginleştirme tesisi kalmayacak. Avrupa Birliği ve ABD ise İran nükleer programı ile ilgili bütün adımları attığı zaman İran'a uygulanan yaptırımları kaldıracak. Ancak, İran anlaşmaya sadık kalmazsa yaptırımlara tekrar maruz kalacak. UAEK'e geniş çaplı izinİran'ın nükleer faaliyetlerinin izlenebilmesi ve şeffaflığın sağlanabilmesi açısından UAEK'in, Natanz ve Fordo dahil İran'ın nükleer tesislerine düzenli girişi olabilecek. Müfettişlerin İran'ın nükleer programının tedarik zincirine, uranyum madenlerine de erişimi olacak. İran, UAEK'in şüpheli gördüğü veya gizli tesis olduğu iddialarının yer aldığı noktaları inceleyebilmesine olanak vermesi zorunluluğu getirilecek. İran, UAEK'ye daha fazla erişim ve bilgi sağlayan UAEK'in ek protokolünü uygulamayı da kabul etti. Bunun yanında, İran, P5+1 ile karar kılınan dizayna göre ve nükleer silah elde etmeye uygun plütonyum üretmeyecek şekilde Arak'taki ağır su reaktörünü yeniden inşa edecek. Reaktörün, silah yapmaya uygun plütonyum üreten orijinal ana kısmı ise imha edilecek ve ülkeden çıkarılacak. İran bu reaktördeki kullanışmış yakıtları ülkeden gönderecek, kullanılmış nükleer yakıtı geliştirme ve yeniden üretme işlemlerine girmeyecek. İran ayrıca 15 yıl boyunca ek bir ağır su reaktörü de inşa etmeyecek. Taahhütlere uyarsa yaptırımlar kalkacak veya askıya alınacak. Rusya uzlaşıdan memnunRusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, P5+1 ülkeleri ile İran arasındaki nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasının, Ortadoğu'nun güvenliğine olumlu katkı sağlayacağı belirtildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan, İran ile P5+1 ülkeleri arasında İsviçre'nin Lozan kentinde yapılan görüşmelerde uzlaşıya varılmasının ardından yapılan yazılı açıklamada, "Varılan anlaşma, Ortadoğu'daki genel güvenlik durumunu ve İran'ın bölgedeki sorunların çözümüne daha aktif katkı sağlamasını olumlu yönde etkileyecektir" ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, varılan bu anlaşmanın, siyasi ve diplomatik çabalarla en zor sorunların çözülebileceğine kanıt teşkil ettiğine vurgu yapıldı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.