İsrailli uzman, İsrail Meclisi Knesset’te BM’yi açıkça tehdit etti
İsrail Meclisi Knesset'te bu sefer Birleşmiş Milletler (BM) hedef alındı. Mecliste konuşma yapan İsrailli uzman Noga Arbell, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) yok edilmesi gerektiğini savundu. Arbell, "UNRWA'yı yok etmeden savaşı kazanmamız mümkün değil" ifadelerini kullandı
06.01.2024 17:11:00 / Güncelleme: 06.01.2024 17:14:08
Ahmet Haydar Tarhanlı
Ahmet Haydar Tarhanlı





Başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin tam desteğini alarak Gazze Şeridi'nde yüzde 70'i kadın ve çocuklardan oluşan on binlerce sivili vahşi bir şekilde katleden İsrail, Filistinlilere destek sağlayan uluslararası kuruluşları da hedef alıyor. Bir taraftan yağdırdığı 65 bin tondan fazla bombayla Gazze'de en ufak bir güvenli nokta bırakmazken, diğer taraftan da zorla göç ettirilen, yaralanan ya da aç, susuz ve ilaçsız kalan Filistinlilere herhangi bir yardımın ulaşmasını da istemiyor. Birleşmiş Milletler'den (BM) yapılan açıklamada, 7 Ekim'in ardından geçen 3 aylık zaman zarfında Gazze'nin ölüm ve çaresizlik yerine dönüştüğü belirtildi. Filistin Sağlık Bakanlığı'nın son açıkladığı verilere göre, İsrail'in saldırılarında hayatını kaybeden sivillerin sayısı 22 bin 722'ye ulaştı. 58 bin 166 kişinin de yaralandığı kaydedildi.
'UNRWA'yı yok etmeden savaşı kazanamayız'
İsrailli bakanların, "Gazze'ye atom bombası atalım", "Gazze'yi boşaltalım" tarzındaki insanlık dışı söylemlerine yenileri eklenmeye devam ediyor. İsrail Meclisinde (Knesset) BM açık açık tehdit edildi. İsrailli jeostrateji ve kamu politikaları uzmanı Noga Arbell, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) yok edilmesi gerektiğini savundu. İsrail Meclisinde konuşan Arbell, Filistinli mültecilere yardım eden BM kuruluşu UNRWA'yı hedef aldı. Filistinli mültecilerin başta gıda ve eğitim başta olmak üzere temel ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli rol oynayan ve sık sık İsrail yönetiminin hedef aldığı UNRWA'nın ortadan kaldırılması gerektiğini savunan Arbell, 'UNRWA'yı yok etmeden savaşı kazanmamız mümkün değil" ifadelerini kullandı.
'Ya yok ederiz, ya da fırsatı kaçırırız'
UNRWA'nın "acilen" yok edilmesini isteyen Arbell, bu konunun savaşın sonuna bırakılmaması gerektiğini söyledi. Arbell, "Ya bu tehlikeleri tamamen yok ederiz ya da daha önce defalarca yaptığımız gibi fırsatı kaçırırız" değerlendirmesinde bulundu. İsrail'in 1967'deki işgalinden sonra UNRWA'nın bölgede faaliyet yürütmesini istediğini dile getiren Arbell, "İsrail şimdi bunu durdurmak isteyebilir" dedi. Gazze'de İsrail güçleri tarafından yerleşim yerleri bombalanan ve silah zoruyla yerinden edilen 1,9 milyon Filistinli, barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor. İsrail, Gazze'ye insani yardımların girişine de müsaade etmiyor. UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini, 4 Ocak'ta yaptığı açıklamada, Gazze'deki Filistin halkının çok az insani yardımla toplu cezalandırmaya maruz kaldığını belirtmişti. UNRWA'nın eski sözcüsü Chris Gunness ise "Aslında ne istedikleri çok açık, Gazze'de yaşananlar ortada. Bir soykırım, bir etnik temizlik var. Barı Şeria'da gördüğümüz şey ise bir apartheid sistemi" ifadelerini kullanmıştı. İsrail basını, milletvekili Sharren Haskel'in liderliğinde İsrail Meclisinin "UNRWA reform" lobisi oluşturarak, UNRWA'nın çalışmalarını durdurmak ya da reform yapılması için çabaladığını yazmıştı.
Nüfusun yüzde 4'ü ölü, kayıp veya yaralı
Cenevre merkezli Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütünden (Euro-Med) yapılan yazılı açıklamaya göre, Gazze Şeridi'nin toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 4'ü, yani 90 binden fazla insan ölü, yaralı ya da kayıp. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana aralıksız sürdürdüğü hava, kara ve deniz saldırıları, Gazze Şeridi'ndeki tesislerin ve altyapının yaklaşık yüzde 70'ini yok etti. Euro-Med'e göre, İsrail saldırılarında, 4 Ocak itibarıyla 28 bin 201'i sivil olmak üzere 30 bin 676 Filistinli yaşamını yitirdi. Ölenlerden 12 bin 40'ı çocuk, 6 bin 103'ü kadın, 241'i sağlık çalışanı ve 105'i ise gazeteci olarak kayıtlara girdi. Filistin Sağlık Bakanlığınca sağlanan istatistiklere ek olarak Euro-Med'in rakamları, İsrail saldırılarının ardından enkaz altında kalan veya 14 günden fazla süredir haber alınamayan ve bu yüzden hayatta kalma umudu olmayan kişileri de içeriyor.
Kasıtlı olarak sivil altyapıyı hedef alıyor
Yaklaşık 1,9 milyon Filistinli, güvenli barınak eksikliği nedeniyle yerinden oldu, bölgede 67 bin 946 konut tamamen yıkıldı ve 179 bin 750 konut kısmen hasar gördü. İsrail'in devam eden saldırılarında hedef aldığı tesisler arasında 318 okul, 1612 sanayi tesisi, 23 hastane, 57 klinik ve 89 ambulans dahil 169 sağlık tesisi, 201 cami, 3 kilise ve 169 basın ofisi bulunuyor. Cenevre merkezli örgüte göre, İsrail, misilleme ve toplu cezalandırma amacıyla mümkün olduğunca çok can kaybı, maddi kayıp ve yıkıma yol açmak için kasıtlı olarak sivil altyapıyı hedef alıyor. Örgüt, bu durumun uluslararası insancıl hukuka ve Cenevre Sözleşmesi'ne aykırı olduğuna, ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) kurucu anlaşması olan Roma Statüsü'ne göre "savaş suçu" anlamına geldiğine dikkati çekiyor.
BM: Gazze ölüm ve çaresizlik yerine dönüştü
Birleşmiş Milletler (BM), 7 Ekim'in ardından geçen 3 ayda Gazze'nin ölüm ve çaresizlik yerine dönüştüğünü bildirdi. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, yaptığı yazılı açıklamada, insani yardım topluluğunun 2 milyon insana yardım ulaştırmaya çalıştığını belirterek, "Bunu kendi personelleri öldürülürken yapmaya çalışıyorlar" ifadesini kullandı. Griffiths, "Korkunç 7 Ekim saldırılarının ardından geçen 3 ayda Gazze ölüm ve çaresizlik yerine dönüştü" ifadesini kullandı. Savaşın acilen sonlandırılması gerektiğini, "90 gündür yaşanan cehennem ve insanlığın temel ilkelerine yönelik saldırıların" unutulmayacağını belirten Griffiths, "Bu savaş hiç başlamamalıydı ve artık çoktan sona ermeli" değerlendirmesinde bulundu.
'UNRWA'yı yok etmeden savaşı kazanamayız'
İsrailli bakanların, "Gazze'ye atom bombası atalım", "Gazze'yi boşaltalım" tarzındaki insanlık dışı söylemlerine yenileri eklenmeye devam ediyor. İsrail Meclisinde (Knesset) BM açık açık tehdit edildi. İsrailli jeostrateji ve kamu politikaları uzmanı Noga Arbell, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) yok edilmesi gerektiğini savundu. İsrail Meclisinde konuşan Arbell, Filistinli mültecilere yardım eden BM kuruluşu UNRWA'yı hedef aldı. Filistinli mültecilerin başta gıda ve eğitim başta olmak üzere temel ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli rol oynayan ve sık sık İsrail yönetiminin hedef aldığı UNRWA'nın ortadan kaldırılması gerektiğini savunan Arbell, 'UNRWA'yı yok etmeden savaşı kazanmamız mümkün değil" ifadelerini kullandı.
'Ya yok ederiz, ya da fırsatı kaçırırız'
UNRWA'nın "acilen" yok edilmesini isteyen Arbell, bu konunun savaşın sonuna bırakılmaması gerektiğini söyledi. Arbell, "Ya bu tehlikeleri tamamen yok ederiz ya da daha önce defalarca yaptığımız gibi fırsatı kaçırırız" değerlendirmesinde bulundu. İsrail'in 1967'deki işgalinden sonra UNRWA'nın bölgede faaliyet yürütmesini istediğini dile getiren Arbell, "İsrail şimdi bunu durdurmak isteyebilir" dedi. Gazze'de İsrail güçleri tarafından yerleşim yerleri bombalanan ve silah zoruyla yerinden edilen 1,9 milyon Filistinli, barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor. İsrail, Gazze'ye insani yardımların girişine de müsaade etmiyor. UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini, 4 Ocak'ta yaptığı açıklamada, Gazze'deki Filistin halkının çok az insani yardımla toplu cezalandırmaya maruz kaldığını belirtmişti. UNRWA'nın eski sözcüsü Chris Gunness ise "Aslında ne istedikleri çok açık, Gazze'de yaşananlar ortada. Bir soykırım, bir etnik temizlik var. Barı Şeria'da gördüğümüz şey ise bir apartheid sistemi" ifadelerini kullanmıştı. İsrail basını, milletvekili Sharren Haskel'in liderliğinde İsrail Meclisinin "UNRWA reform" lobisi oluşturarak, UNRWA'nın çalışmalarını durdurmak ya da reform yapılması için çabaladığını yazmıştı.
Nüfusun yüzde 4'ü ölü, kayıp veya yaralı
Cenevre merkezli Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütünden (Euro-Med) yapılan yazılı açıklamaya göre, Gazze Şeridi'nin toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 4'ü, yani 90 binden fazla insan ölü, yaralı ya da kayıp. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana aralıksız sürdürdüğü hava, kara ve deniz saldırıları, Gazze Şeridi'ndeki tesislerin ve altyapının yaklaşık yüzde 70'ini yok etti. Euro-Med'e göre, İsrail saldırılarında, 4 Ocak itibarıyla 28 bin 201'i sivil olmak üzere 30 bin 676 Filistinli yaşamını yitirdi. Ölenlerden 12 bin 40'ı çocuk, 6 bin 103'ü kadın, 241'i sağlık çalışanı ve 105'i ise gazeteci olarak kayıtlara girdi. Filistin Sağlık Bakanlığınca sağlanan istatistiklere ek olarak Euro-Med'in rakamları, İsrail saldırılarının ardından enkaz altında kalan veya 14 günden fazla süredir haber alınamayan ve bu yüzden hayatta kalma umudu olmayan kişileri de içeriyor.
Kasıtlı olarak sivil altyapıyı hedef alıyor
Yaklaşık 1,9 milyon Filistinli, güvenli barınak eksikliği nedeniyle yerinden oldu, bölgede 67 bin 946 konut tamamen yıkıldı ve 179 bin 750 konut kısmen hasar gördü. İsrail'in devam eden saldırılarında hedef aldığı tesisler arasında 318 okul, 1612 sanayi tesisi, 23 hastane, 57 klinik ve 89 ambulans dahil 169 sağlık tesisi, 201 cami, 3 kilise ve 169 basın ofisi bulunuyor. Cenevre merkezli örgüte göre, İsrail, misilleme ve toplu cezalandırma amacıyla mümkün olduğunca çok can kaybı, maddi kayıp ve yıkıma yol açmak için kasıtlı olarak sivil altyapıyı hedef alıyor. Örgüt, bu durumun uluslararası insancıl hukuka ve Cenevre Sözleşmesi'ne aykırı olduğuna, ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) kurucu anlaşması olan Roma Statüsü'ne göre "savaş suçu" anlamına geldiğine dikkati çekiyor.
BM: Gazze ölüm ve çaresizlik yerine dönüştü
Birleşmiş Milletler (BM), 7 Ekim'in ardından geçen 3 ayda Gazze'nin ölüm ve çaresizlik yerine dönüştüğünü bildirdi. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, yaptığı yazılı açıklamada, insani yardım topluluğunun 2 milyon insana yardım ulaştırmaya çalıştığını belirterek, "Bunu kendi personelleri öldürülürken yapmaya çalışıyorlar" ifadesini kullandı. Griffiths, "Korkunç 7 Ekim saldırılarının ardından geçen 3 ayda Gazze ölüm ve çaresizlik yerine dönüştü" ifadesini kullandı. Savaşın acilen sonlandırılması gerektiğini, "90 gündür yaşanan cehennem ve insanlığın temel ilkelerine yönelik saldırıların" unutulmayacağını belirten Griffiths, "Bu savaş hiç başlamamalıydı ve artık çoktan sona ermeli" değerlendirmesinde bulundu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.