İşte bu kadar

KKTC hariç yurtdışında 4 yıl lise eğitimi alan TC vatandaşları da artık Türkiye'de Boğaziçi, ODTÜ dahil istediği üniversiteye sınavsız başvurabilecek.Türkiye'de lise bitiren 1.5 milyon öğrenci ise üniversiteye ancak 11 Nisan 2010'da ilki yapılan YGS'de(Yüksek Öğretime Giriş Sınavı) ecel teri dökerek girebilecek. Yurtdışından Öğrenci Kabulüne İlişkin Esaslar Son Şekli" adı altında yeni bir yönetmelik yayımladı. Yabancı öğrenci kabul etmek isteyen üniversitelerin ön lisans ve lisans bölümlerinin birinci, ikinci öğretimleri ile uzaktan eğitim ve açık öğretim programlarında kontenjan ayrılması kararlaştırıldı.(1)Yabancılar ve yurtdışında liseyi bitiren vatandaşlarımız, yurt içinde istedikleri üniversitelere girerken, diğer evlatlarımız piyangodan ne çıkarsa. Daha doğrusu YÖK'ün şapkasından çıkacak üniversiteye talim edecek. Televizyonun yaygınlaşması ile eğitimi sınavsız yapma imkanı doğmuştu. Ne fazla öğretim üyesine ne de fiziki mekana ihtiyaç olmadan en mükemmel hocalar ile tüm ülkede TV ağı ile evlatlarımızın üniversitelerde istedikleri bölümde okuması mümkündü. Bunun dökümüne şu anda gerek duymuyorum. Çünkü çok daha avantajlı ve de kolay yol kesinlikle İNTERNET ile uzaktan , aslında, en yakından eğitim metodudur. Şimdi bunun avantajlarını ve varsa dezavantajlarını tartışmanın zamanıdır. Üniversitede bir bölümün bir dersliğine girelim. İçeride 40-50 bilemediniz 100 öğrenci ve dersi anlatan bir hoca görürsünüz. Başka bir üniversitede aynı türden bir bölümü düşünelim: Manzara aynı, en önemli fark dersi anlatan hoca. Her hocanın bir değeri vardır. Amma her hocanın daha iyisi, hatta o konuda en mükemmeli vardır. Sözgelimi gelişmiş bir üniversitede yapılan ders ile  sıradan bir üniversitede yapılan ders farklı olacaktır. Sonuçta elde edilen Aynı diploma amma, farklı değerde. Benim sunacağım eğitimde, bakalım bu konuda elde edilen avantaj ne olacaktır: Konunun en mükemmel, hocasının o dersi teferruatıyla, mükemmel şekilde anlatacağı video, bir tuşla karşınızda olur mu?. Elbette olur. Sınıfta bir kere dinleme şansınıza karşılık istediği kadar dinleme ve dolayısı ile o konuyu hazmetme şansı sizce mükemmel bir sonuç değil mi?. Tek elden her konuda en mükemmel bilgiyle yetişmiş ve diplomasını almış iki meslektaşın arasında tercih edilme konusu olarak Üniversite ismi olamaz. Ancak yetenekleri olacaktır. Bu hayatın kaçınılmaz tecellisidir. İlk akla gelecek bazı sorular olacaktır. Sırası ile başlayalım.1- Böyle bir eğitimde mevcut öğretim elemanlarının durumu ne olacaktır?  - öncelikle ellerindeki mevcut öğrencileri mezun edeceklerdir.  -Doktora ve ihtisas sahibi olan akademik personelin, teknik konularda olanların kesinlikle konularında araştırma ve projelerde araştırma görevi ile teknolojik hamleyi gerçekleştirme görevini sürdürmeleri, ve daha faydalı olmaları sağlanmalıdır. Böylece teknolojik katkıları ile ülkemizi en üst düzeye getirmek mümkündür. Aynı zamanda bu öğretim elemanları imkanları arttırılmış laboratuarlarda guruplar halinde gelecek öğrencilerin pratik çalışmalarında araştırma görevlilerinin çalışmalarında sorumlu olacaklardır.(araştırma görevlileri ve yüksek lisans ve doktora çalışmaları da teorik olarak anlatılan metotla ve üniversite laboratuarlarında pratik deneyleri ile öğretim üyelerinin nezaretinde aynen devam edecektir.) Açıklanırsa şu anda üniversitelerde çalışmakta olan akademik personel tümü ile konularında araştırmacı olarak işlerine devam edeceklerdir.Gerekli imkanların hazırlanması gerekli alet ve malzemenin hızla temini elbette devletin görevleridir. Eldeki imkanlar ilk elde değerlendirilecektir. Öğretim üyeleri ve akademik belgelere sahip olan öğretim görevlileri konularında gruplar halinde projeler üretecek ve mevcut problemleri çözüme kavuşturacaklardır. Hiç biri yerinden olmayıp, yerinde değerlendirileceklerdir. Dersler ise öğrencilere en pratik şekilde sağlanacaktır. Her derse ait CD ler ve isteyenler için anında kaydedebilecekleri ders videoları. Sıkıntısız, elde edilecektir. Ders sınavları şu anda açık öğretimde olduğu gibi merkezi sistemle yürütülecektir. Öğrencinin ders ile ilgili danışma hatları güzelce düzenlenecek öğrenci ve öğretmen soru cevap imkanları sağlanacaktır. Sisteme zamanla teknolojik gelişmelerin katkılarının olacağı bir gerçektir. Eğitimle ilgili yönetmelikler elbette yapılacaktır. E?İTİMİN MERHALELERİ VE SANAL ÜNİVERSİTENİN YÖNETMELİKLERİ YETKİLİLERCE HAZIRLANACAKTIR.Yurt dışında lise eğitiminin farklı olmasının kabulü eğitimimiz için yüz karasıdır. Hele bunun yetkililerce kabulü. Bunca yıldır kendimize yaptığımız bir ihanettir. Bu kanun bunun itirafıdır. Bu nedenle derhal orta öğretimin de kökten ele alınması şarttır. Öncelikle 8 yıl hatasının düzeltilmesi, 5 yıldan sonra meslek okullarına tam bir ağırlık verilmesi ve lise sonu üniversitelere yönlenecek öğrencilerin sınavsız olarak alınması gereklidir. Üniversite sonrası işlerinin hazır olması, hatta öğrencilikleri sırasında konularında guruplar içinde araştırmaya yönelmeleri ülkenin menfaatinedir. Teferruatlar yönetmeliklerle halledilmelidir. Sosyal devlet içinde herkes eşit şartlara sahip olmalıdır. İsteyen istediği gibi eğitimini, işinde olmak üzere   kabiliyeti nispetinde yapabilmelidir. Zanaat erbabı, bilgi ve tecrübelerini bu metotla sürekli bir eğitimle arttırabilmelidir. BTP bunu sağlayacak tek partidir. Prof. Dr. Haydar BAŞ, Milli Ekonomi Modeli ve Milli devlet-Sosyal devlet projeleri ile dünyada tek liderdir. Allah(c.c) ona uzun ve sağlıklı ömür, Milletimize de bir an önce idrak versin.