İşte Han Duvarları şiirinde adı geçen han
Faruk Nafiz Çamlıbel'im Han Duvarları şiirinde bahsettiği İncesu Kara Mustafa Paşa Kervansarayı ilgi odağı
18.08.2024 12:54:00 / Güncelleme: 18.08.2024 12:58:02
Nevzat Yıldırım
Nevzat Yıldırım





Bir Selçuklu şehri olan Kayseri Osmanlı döneminden de izler taşımaktadır.
Bu izlerin en başlıcalarından biri İncesu ilçesindeki Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kervansarayı'dır.
1660 yılında Osmanlı veziri Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırılan Kervansaray bir külliye olarak tasarlanmıştır. Külliye içerisinde çarşı, cami, medrese, tabhane ve hamam gibi yapılar bulunmaktadır.

Yüzyıllar boyu bölgenin ekonomik ve sosyal yapısını etkileyen Kervansaray Türk edebiyatını önemli ismi Faruk Nafiz Çamlıbel'i de ağırlamıştır.
1922 yılında Ulukışla'dan Kayseri'ye giden ve yolculuğu sırada bu kervansarayda konaklayan Çamlıbel ünlü Han Duvarları şiirinde buradan da bahsetmektedir.

Han Duvarları şiirinde geçen o bölüm şöyle;
Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı,
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı...
Bu gurbetten gurbete giden yolun üstünde
Ben üç mevsim değişmiş görüyordum üç günde.
Uzun bir yolculuktan sonra İncesu'daydık,
Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık.
Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım,
Başucumda gördüğüm şu satırlarla yandım!
Bu izlerin en başlıcalarından biri İncesu ilçesindeki Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kervansarayı'dır.
1660 yılında Osmanlı veziri Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırılan Kervansaray bir külliye olarak tasarlanmıştır. Külliye içerisinde çarşı, cami, medrese, tabhane ve hamam gibi yapılar bulunmaktadır.

Yüzyıllar boyu bölgenin ekonomik ve sosyal yapısını etkileyen Kervansaray Türk edebiyatını önemli ismi Faruk Nafiz Çamlıbel'i de ağırlamıştır.
1922 yılında Ulukışla'dan Kayseri'ye giden ve yolculuğu sırada bu kervansarayda konaklayan Çamlıbel ünlü Han Duvarları şiirinde buradan da bahsetmektedir.

Han Duvarları şiirinde geçen o bölüm şöyle;
Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı,
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı...
Bu gurbetten gurbete giden yolun üstünde
Ben üç mevsim değişmiş görüyordum üç günde.
Uzun bir yolculuktan sonra İncesu'daydık,
Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık.
Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım,
Başucumda gördüğüm şu satırlarla yandım!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.