Tunus’tan Libya, Mısır ve Suriye’ye ABD öncülüğünde Haçlı dünyası eliyle bir “Arap Baharı”dır tutturuldu. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bütün İslâm ülkelerinin sınır ve rejimlerini değiştirmeyi hedef alan bu “Bahar” nasıl bir “Bahar” ise, başladığı her ülkede toplumu tam ortasından çat diye ikiye böldü; kan gövdeyi götürdü ve “Baharı yaşayan ülkelerin” bütün servetlerine bahar müsebbiplerince el konuldu.Sayın Erdoğan da Haçlılarla birlikte “Arap Baharı”nın İslâm ülkelerindeki koç başlığına soyundu. Suriye’de duvara toslayan “Bahar” aslında “Emperyalizmin baharı”ndan başka bir şey değildi ve ne yazık ki Erdoğan eliyle Türkiye mâzisinde bir “şeref levhası” gibi parlayan mazlum ve esir milletlerin rehberi gerçek “Türk Baharı”na ihanet etti.İsmail Şefik Aydın’ın “Uyan Türkiye”sinde hatırlattığı ve bizim “Türk Baharı” dediğimiz muhteşem hadise şudur.1922 yılındaki Paris Konferansı sırasında ünlü Fransız mareşali Foch, Mustafa Kemal’in milliyetçilik ve bağımsızlık hareketinin Fas’tan Bengal’e kadar bütün İslâm dünyasını uyandıracağı konusunda İngilizleri uyarmıştı. Gerçekten de öyle olmuştur. Ordularımızın İzmir’e girdiği 9 Eylül günü Nairobi Müslümanları Birliği’nden gelen bir telgrafta, “Mustafa Kemal’in kahraman ordusuyla, daha nice zaferler kazanması için samimi olarak dua edildiği” bildiriliyordu. Mısır’dan, Hindistan’dan ve başka sömürge ülkelerden Ankara’ya kutlama telgrafları yağıyordu. Prof. Dr. Mehmet Gönlübol, Büyük Zafer’in Mısır’daki etkileri konusunda şunları yazıyor: “Türkiye’deki askeri zaferin Mısır halkı üzerinde heyecan verici etkisi olmuştur. Yunanlıların yenilgiye uğratılması haberi Kahire sokaklarında aydınların sevinç ve lehte gösterilerine vesile olmuştur. (Mehmet Gönlübol, Atatürk ve Türkiye’nin Dış Politikası, s.88)Fark burada…“Haçlıların baharı” öldürüyor, Atatürk’ün önderliğindeki Türk Baharı diriltiyor.Allah(c.c.)’ın izniyle Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli eliyle gerçekleştireceği yeni “Türk Baharı”, Emperyalizm’in kanlı eli olan Kapitalizm’in katletmekte olduğu bütün mazlumların, ülkelerini kan gölü, sofralarını kum çölü olmaktan kurtaracaktır.Bundan zerre şüpheniz olmasın. Yüzlerce Ekonomi Profesörü, sistemi parça parça uygulayan yüzlerce ülke ve tam dört saatten fazla Duma’da sistemi sigaya çektikten sonra önünde saygı ile eğilen Rusya toptan yanılıyor olamaz…Malı ile, canı ile, dişi tırnağı ile, milleti ve insanlık için göz nuru, akıl ve alın teri akıtan ve karşılık olarak yalnızca Allah’ın rızasını bekleyen Prof. Dr. Haydar Baş’a ne mutlu…
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015