28 Mayıs'ta dananın kuyruğu kopacak.
Kılıçdaroğlu'na nispeten Erdoğan'ın ikinci tura daha rahat girdiği ifade edilse de seçmenler oy vermeye başladıklarında her iki adayın oyu da 'sıfır' olacak. İpi kimin göğüslediğinden ancak sandıklar açıldıktan sonra emin olabileceğiz.
Bu yüzden 'hiçbir şey bitmiş değil' diyen muhalefet cephesi aslında haksız değil.
Ancak 21 yıllık yorgun iktidara karşı ilk turda işi bitirmek varken, seçimi zora sokan taraf da muhalefet bloğu oldu aldığı kararlarla. Özellikle de CHP…
Bakınız tek bir şehri örnek olarak vereceğim.
CHP'nin kalesi İzmir…
2018 yılındaki seçimde CHP, İzmir'den 14 vekil çıkarmıştı. Şimdi ise eklemlenen DEVA, Gelecek, DP ve Saadet partilerine rağmen CHP'nin İzmir'deki vekil sayısı 13'e düştü. 3 vekil bu partilere dağıtılınca CHP'ye 10 vekil kalıyor.
Bu sonuçlar CHP'nin kendi kararlarıyla kendi kalesinde gol yediğini göstermiyor mu?
CHP yönetimi şimdi seçmenlere yönelik 'mesajınız alınmıştır' açıklamaları yapıyor. Ben ise CHP'nin İzmirli seçmenlerin verdiği 'hayati önemdeki' mesajı alıp almadıklarını merak ediyorum.
Tam bu noktaya Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın sosyal medya hesabından dün paylaştığı, 'Bu sözüm siyasilere; Atatürk'e sarılın o sizi kurtarır" ifadelerini bırakıyor ve başka hiçbir şey söylemiyorum.
Kılıçdaroğlu-Oğan görüşmesi bugün
15 Mayıs'taki yazımda, "şimdi Millet İttifakı'nın bileşenleri toplanıp, Sinan Oğan'a nasıl bir teklifle gideceklerini belirleyene kadar Allah bilir kaç gün geçecek" ifadelerini kullanmıştım.
İkinci tura kalan 14 günlük sürenin 5 günü geçti bile. Tahmin etiğimiz gibi Millet İttifakı'nı oluşturan bileşenler ancak önceki gün bir araya gelebildi. Bu toplantıda alınan kararların gereği olarak bugün Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ata İttifakı adayı Sayın Sinan Oğan'la görüşmesi bekleniyor.
Muhalif seçmenler muhalefet cephesinde birlik ve beraberlik görmek istiyor.
Kılıçdaroğlu-Oğan görüşmesinden muhalif seçmenlerin beklentilerinin aksine bir sonuç çıkarsa, bunun 28 Mayıs'ta sandığa yansıması çok kötü olacaktır.
O yüzden kanımca Kılıçdaroğlu, Oğan'ın şartlarına –en azından cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve bakanlık taleplerine- evet demelidir. Yukarıdaki İzmir örneğinde gördüğümüz gibi yüzde 1 bile oy getirmeyen DEVA, Gelecek, DP ve Saadet partilerine 38 milletvekili vererek bonkörlüğünü kanıtlamış olan Kılıçdaroğlu için Oğan'ın taleplerinin kabul edilemez olduğunu zannetmiyorum.
Elbette Muharrem İnce faktörü de önemsiz görülmemeli ve unutulmamalı. Ancak dün yaşanan gelişmeler muhalefet cephesinin İnce desteğini kaybettiğini ortaya koydu.
Zira Muharrem İnce'nin genel başkanı olduğu Memleket Partisi'nin parti meclisi toplantısından 'tarafsızlık' çıktı.
Oysa İnce, seçimlere iki gün kala çekilmesine rağmen yüzde 0.43'e tekabül eden 234 bin 217 oy almıştı.
Erdoğan'la aradaki farkı kapatmak için ancak potansiyel muhalefet oylarını kendi tarafına çekmekten başka çaresi olmayan Kılıçdaroğlu, allem edip kallem edip İnce'nin desteğini almalıydı. Ama bu olmadı.
İnce'yle uzlaşma zemini bulamayan muhalefet cephesi bakalım Oğan ile bir noktada buluşulabilecek mi?
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024