İstanbul, dün saat 10.37'de merkez üssü Marmara Denizi olan 4.8 şiddetinde bir depremle sarsıldı
İstanbul'da dün saat 10.38 sıralarında deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, depremin 4.8 büyüklüğünde olduğunu açıkladı.
Büyüklüğü 4.8Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, İstanbul'da saat 10.38'de meydana gelen depremin merkez üssünün Marmara Denizi açıkları, büyüklüğünün de 4.8 olarak ölçüldüğünü bildirdi.
Prof. Dr. Işıkara, Türkiye'nin bir "deprem ülkesi" olduğunu vurgulayarak, İstanbul'un dışında çevre illerde de hissedilen orta şiddetteki depremin bu çerçevede olağan bir sarsıntı olduğunu söyledi.
Türkiye'deki depremlere herkesin alışması gerektiğini belirten Işıkara, önemli olanın ise depremden korunmaya ve en az hasarla atlatmaya yönelik önlemlerin alınması olduğunu kaydetti.
Öncü olup olmadığı belirsizProf. Dr. Işıkara, sarsıntının muhtemel büyük İstanbul depremiyle ilişkilendirilmesinin ve büyük depremin ne zaman yaşanacağını söylemenin mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
Can ve mal kaybı yokİstanbul Valisi Erol Çakır da, Marmara Denizi'nde meydana gelen deprem nedeniyle ilde ölü, yaralı ya da mal kaybı bulunmadığını belirterek, "Depremin olduğu andan itibaren afet yönetim merkezleri, 'eğitim fonksiyonu görsün' diye her ihtimale karşıhazır bekletiliyor" dedi. Vali Çakır, Sivil Savunma Teşkilatı'nın kuruluşunun 43. yıldönümü dolayısıyla Vali Yardımcısı Mehmet Seyman, İl Sivil Savunma Müdür Vekili İbrahim Tarı ve beraberindeki heyeti kabul etti. Depremden sonra devletin bütün birimlerinin kendisi de dahil görev başında olduğunu anlatan Çakır, bütün kuruluşların, planlama gereği kendilerine verilen görevi otomatik olarak yerine getirmeye başladığını bildirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna da, depremle ilgili olarak, "Yaşanan depremden sonra İstanbul'da bir tahribat yok. Allah daha büyüğünden korusun... Asıl sıkıntı, arkası gelecek mi?"
Prof. Ercan: Bunlar doğum sancılarıTürkiye Jeofizik Kurumu Başkanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, dün sabah meydana gelen, merkez üssü Marmara Denizi açıkları olan 4.8 büyüklüğündeki depremle ilgili olarak, "Bunlar doğum sancılarıdır. Bunlar bizi şöyle uyarıyor; 'İstanbul ne yaptın? Ben geliyorum. Artık sancılarım var' diyor" dedi.
Prof. Dr. Ercan, depremin, kendisinin daha önce "7 ve üzeri büyüklükte beklenen depremin olacağını" ifade ettiği yerde gerçekleştiğine işaret etti.
Bu bölgede, 1999 yılına kadar yılda 2000 civarında gerçekleşen küçük deprem sayısının, son dönemde yılda 2 bin 500'e yükseldiğini vurgulayan Prof. Dr. Ercan, "Büyük deprem olmadan önce böyle depremlerin olması olağan. Bunlar, kılavuz niteliğindeki depremlerdir, doğum sancılarıdır. Bu depremler bizi şöyle uyarıyor; 'İstanbul ne yaptın? Ben geliyorum. Artık sancılarım var' diyor" diye konuştu.
Sağlam yerde, sağlam yapıKocaeli ve Düzce depremlerinden bu yana 3 yılda çok şey yapıldığını ve çok bilgi elde edildiğini belirten Prof. Dr. Ercan, bu bilgilerin kullanılması ve muhtemel depremde yıkılma ihtimali bulunan tümbinaların şimdiden yıkılarak, yerlerine sağlam konutların yapılması önerisinde bulundu. Prof. Dr. Ercan, "İstanbul'daki yapıların yüzde 75'i depremde hasar görmeye adaydır. Tek çare kötü yapıların ayıklanıp, depremde yıkılmadan bizim tarafımızdan yıkılmasıdır. 'Depremle yaşamaya alışmalıyız' gibi insanları pasif duruma getirici sloganları unutmamız gerekiyor. 'Sağlam yerde, sağlam yapı'... İstanbul'un sloganı budur."
İstanbul'da dün saat 10.38 sıralarında deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, depremin 4.8 büyüklüğünde olduğunu açıkladı.
Büyüklüğü 4.8Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, İstanbul'da saat 10.38'de meydana gelen depremin merkez üssünün Marmara Denizi açıkları, büyüklüğünün de 4.8 olarak ölçüldüğünü bildirdi.
Prof. Dr. Işıkara, Türkiye'nin bir "deprem ülkesi" olduğunu vurgulayarak, İstanbul'un dışında çevre illerde de hissedilen orta şiddetteki depremin bu çerçevede olağan bir sarsıntı olduğunu söyledi.
Türkiye'deki depremlere herkesin alışması gerektiğini belirten Işıkara, önemli olanın ise depremden korunmaya ve en az hasarla atlatmaya yönelik önlemlerin alınması olduğunu kaydetti.
Öncü olup olmadığı belirsizProf. Dr. Işıkara, sarsıntının muhtemel büyük İstanbul depremiyle ilişkilendirilmesinin ve büyük depremin ne zaman yaşanacağını söylemenin mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
Can ve mal kaybı yokİstanbul Valisi Erol Çakır da, Marmara Denizi'nde meydana gelen deprem nedeniyle ilde ölü, yaralı ya da mal kaybı bulunmadığını belirterek, "Depremin olduğu andan itibaren afet yönetim merkezleri, 'eğitim fonksiyonu görsün' diye her ihtimale karşıhazır bekletiliyor" dedi. Vali Çakır, Sivil Savunma Teşkilatı'nın kuruluşunun 43. yıldönümü dolayısıyla Vali Yardımcısı Mehmet Seyman, İl Sivil Savunma Müdür Vekili İbrahim Tarı ve beraberindeki heyeti kabul etti. Depremden sonra devletin bütün birimlerinin kendisi de dahil görev başında olduğunu anlatan Çakır, bütün kuruluşların, planlama gereği kendilerine verilen görevi otomatik olarak yerine getirmeye başladığını bildirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna da, depremle ilgili olarak, "Yaşanan depremden sonra İstanbul'da bir tahribat yok. Allah daha büyüğünden korusun... Asıl sıkıntı, arkası gelecek mi?"
Prof. Ercan: Bunlar doğum sancılarıTürkiye Jeofizik Kurumu Başkanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, dün sabah meydana gelen, merkez üssü Marmara Denizi açıkları olan 4.8 büyüklüğündeki depremle ilgili olarak, "Bunlar doğum sancılarıdır. Bunlar bizi şöyle uyarıyor; 'İstanbul ne yaptın? Ben geliyorum. Artık sancılarım var' diyor" dedi.
Prof. Dr. Ercan, depremin, kendisinin daha önce "7 ve üzeri büyüklükte beklenen depremin olacağını" ifade ettiği yerde gerçekleştiğine işaret etti.
Bu bölgede, 1999 yılına kadar yılda 2000 civarında gerçekleşen küçük deprem sayısının, son dönemde yılda 2 bin 500'e yükseldiğini vurgulayan Prof. Dr. Ercan, "Büyük deprem olmadan önce böyle depremlerin olması olağan. Bunlar, kılavuz niteliğindeki depremlerdir, doğum sancılarıdır. Bu depremler bizi şöyle uyarıyor; 'İstanbul ne yaptın? Ben geliyorum. Artık sancılarım var' diyor" diye konuştu.
Sağlam yerde, sağlam yapıKocaeli ve Düzce depremlerinden bu yana 3 yılda çok şey yapıldığını ve çok bilgi elde edildiğini belirten Prof. Dr. Ercan, bu bilgilerin kullanılması ve muhtemel depremde yıkılma ihtimali bulunan tümbinaların şimdiden yıkılarak, yerlerine sağlam konutların yapılması önerisinde bulundu. Prof. Dr. Ercan, "İstanbul'daki yapıların yüzde 75'i depremde hasar görmeye adaydır. Tek çare kötü yapıların ayıklanıp, depremde yıkılmadan bizim tarafımızdan yıkılmasıdır. 'Depremle yaşamaya alışmalıyız' gibi insanları pasif duruma getirici sloganları unutmamız gerekiyor. 'Sağlam yerde, sağlam yapı'... İstanbul'un sloganı budur."