Kaçmak çocuklarınız için utanç, hesap günü için de ateştir
Hz. Ali Muaviye ile yaptığı savaşın en şiddetli bir gününde savaş metodu hakkında ashabına şöyle buyurdu
20.05.2025 00:10:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Hz. Ali Muaviye ile yaptığı savaşın en şiddetli bir gününde savaş metodu hakkında ashabına şöyle buyurdu:
"Ey Müslümanlar Allah'tan korku ve haşyeti şiar edinin, sükûn ve huzuru giyinin, dişlerinizi sıkın; çünkü bu kılıçları başlardan en iyi şekilde defeder, uzaklaştırır.
Zırhınızı kâmil bir şekilde giyinin. Kılıçlarınızı sıyırmak önce kınlarındayken oynatın (ki gerektiğinde rahatça çekebilesiniz.) Gözlerinizin ucuyla şiddetle bakın. Sağa sola mızrak vurup saldırın. Adımlarınızı ileri atarak kılıçlarınızın keskin ucuyla vurun.
Bilin ki siz, Allah'ın nazarı altındasınız ve Resulullah'ın (s.a.a) amcasının oğluyla birliktesiniz. Birbiri ardınca-sürekli saldırın ve kaçmaktan utanın.
Zira kaçmak geridekiler (çocuklarınız) için bir utanç ve hesap günü için de bir ateştir. (Savaşta) Ruhunuzun bedenden ayrılmasından hoşlanın ve ölüme kolayca, sevinerek-gülerek yürüyün.
Bu büyük siyaha (Muavive'nin büyük ordusuna) saldırın ve şu kurulmuş çadıra doğru ilerleyin, ortasından vurun. Zira şeytan oranın bir köşesinde gizlidir. Sıçrayıp saldırmak için ellerini önde, dönüp kaçmak için de ayaklarını geride tutmuş bir haldedir.
O halde direnin; direnin ki sizler için hak direği açığa çıksın. "Siz üstünsünüz; Allah sizinle birliktedir, O amellerinizi asla eksiltmeyecektir."(Muhammed: 35)
Resulullah'ın vefatı üzerine Ensar yatağında hasta yatan Sa'd b. Ubade'yi, Sakife'ye getirerek kendisine halife olarak biat etmek istedi Bunu duyan Ömer ve Ebu Bekir hemen Sakife'ye koşarak onunla tartışmaya başladılar.
Ensar, "Hilafete biz daha layığız istemezseniz sizde kendinize bir başkasını halife tayin edin." dedi.
Ömer, 'Bir kına iki kılıç sığmaz. O zaman Araplar size itaat etmez" dedi. Bunun üzerine haset ateşiyle yanan Beşir b. Sa'd-i Hazreci kalkarak Kureyş'i övdü. Ardından Ömer ve Ebu Ubeyde ile birlikte Ebu Bekir'e biat etti.
Bunun üzerine Sa'd b. Ubade'yi evine götürdüler. Hz. Ali oradakilere 'Ensar buna ne dedi?" diye sordu. Kendisine "Ensar bir halife bizden, bir halife de sizden olsun teklifini yaptı, "diye cevap verilince de Hz. Ali şöyle buyurdu:
"Niçin onlara (şöyle bir) delil ve hüccet ikame etmediniz ki; Resulullah (s.a.a) Ensar'dan iyilere iyilikte bulunmayı ve kötülükte bulunanları bağışlamayı vasiyet etti."
Oradakiler "Bu vasiyet onların aleyhine nasıl bir delil ve hüccettir?'' diye sorunca da Hz. Ali devamen şöyle buyurdu:
"Emirlik onların hakkı olsaydı onları (Ensar'ı Muhacirlere) tavsiye etmeye gerek kalmazdı.
Daha sonra Hz. Ali "Kureyş (bu hususta) ne dedi?" diye sordu. Dediler ki: "Onlar da Resulullah'ın şeceresi-soyu olduklarını delil ve hüccet olarak ileri sürdüler." Bunun üzerine de Hz. Ali şöyle buyurdu:
"Onlar şecereyi-soyu delil gösterdiler, ama meyvesini yitirdiler."
Hz. Ali, Mısır hükümetini Sıffin Savaşı'ndan önce Muhammed b. Ebi Bekir'e verdi.
Muaviye ise Amr b. As'ın biat etmesine karşılık kendisine Mısır hükümetini vereceğini söz vermişti.
Bu yüzden Amr b. As, daha önce de çoğu Osman'ın intikamını almak isteyenlerden oluşan bin kişilik bir güçle Mısır'a doğru harekete geçti. Bunlar Osman 'ı, Muhammed b. Ebi Bekir'in öldürdüğünü sanıyordu.
Muhammed b. Ebi Bekir olaydan haberdar olunca hemen durumu Hz. Ali'ye bir mektupla bildirdi ve para-asker yardımda bulunmasını istedi,
Hz. Ali para-asker yardımında bulunacağını bildirdiği halde Muhammed b. Ebi Bekr acele ederek hemen halkı Amr b. As'ın ordusuyla savaşa davet etti, Muhammed iki bin kişiyi Künane b. Bişr komutasında düşmanla savaşa gönderdi.
Ama ne yazık ki Künane ve komutasındaki askerler Amr b. As ile yaptıkları çetin savaşta şehit edildi. Bunu duyan Muhammed b. Ebi Bekr'in komutasındaki askerler de kaçarak onu yalnız bıraktı.
Bunun üzerine yalnız kalan Muhammed de bir harabeye gizlendi. Amr, Muaviye b, Hadic-i Kindi adındaki bir komutanını Muhammed'i bulmakla görevlendirdi.
Sonunda Muaviye b. Hadic-i Kindi gizlendiği harabede susuzluktan ölmek üzere olan Muhammedi buldu. Acımasızca başını bedeninden ayırdı ve bedenini ölmüş bir merkebin içine yerleştirerek yaktı, Hz Ali bu olayı duyunca çok üzüldü ve şöyle buyurdu:
"Mısır hükümetini Haşim b. Utabe'ye vermek istiyorum. Eğer (önceden de) Mısır hükümetini Haşim'e bıraksaydım asla savaş meydanını boş bırakmaz ve onlara fırsat vermezdi. Ben, Haşim'i övmekle Muhammed'i kınamak istemiyorum. O benim dostum ve üvey oğlum idi." Nehc'ul Belaga 66-68 Hutbe
"Ey Müslümanlar Allah'tan korku ve haşyeti şiar edinin, sükûn ve huzuru giyinin, dişlerinizi sıkın; çünkü bu kılıçları başlardan en iyi şekilde defeder, uzaklaştırır.
Zırhınızı kâmil bir şekilde giyinin. Kılıçlarınızı sıyırmak önce kınlarındayken oynatın (ki gerektiğinde rahatça çekebilesiniz.) Gözlerinizin ucuyla şiddetle bakın. Sağa sola mızrak vurup saldırın. Adımlarınızı ileri atarak kılıçlarınızın keskin ucuyla vurun.
Bilin ki siz, Allah'ın nazarı altındasınız ve Resulullah'ın (s.a.a) amcasının oğluyla birliktesiniz. Birbiri ardınca-sürekli saldırın ve kaçmaktan utanın.
Zira kaçmak geridekiler (çocuklarınız) için bir utanç ve hesap günü için de bir ateştir. (Savaşta) Ruhunuzun bedenden ayrılmasından hoşlanın ve ölüme kolayca, sevinerek-gülerek yürüyün.
Bu büyük siyaha (Muavive'nin büyük ordusuna) saldırın ve şu kurulmuş çadıra doğru ilerleyin, ortasından vurun. Zira şeytan oranın bir köşesinde gizlidir. Sıçrayıp saldırmak için ellerini önde, dönüp kaçmak için de ayaklarını geride tutmuş bir haldedir.
O halde direnin; direnin ki sizler için hak direği açığa çıksın. "Siz üstünsünüz; Allah sizinle birliktedir, O amellerinizi asla eksiltmeyecektir."(Muhammed: 35)
Resulullah'ın vefatı üzerine Ensar yatağında hasta yatan Sa'd b. Ubade'yi, Sakife'ye getirerek kendisine halife olarak biat etmek istedi Bunu duyan Ömer ve Ebu Bekir hemen Sakife'ye koşarak onunla tartışmaya başladılar.
Ensar, "Hilafete biz daha layığız istemezseniz sizde kendinize bir başkasını halife tayin edin." dedi.
Ömer, 'Bir kına iki kılıç sığmaz. O zaman Araplar size itaat etmez" dedi. Bunun üzerine haset ateşiyle yanan Beşir b. Sa'd-i Hazreci kalkarak Kureyş'i övdü. Ardından Ömer ve Ebu Ubeyde ile birlikte Ebu Bekir'e biat etti.
Bunun üzerine Sa'd b. Ubade'yi evine götürdüler. Hz. Ali oradakilere 'Ensar buna ne dedi?" diye sordu. Kendisine "Ensar bir halife bizden, bir halife de sizden olsun teklifini yaptı, "diye cevap verilince de Hz. Ali şöyle buyurdu:
"Niçin onlara (şöyle bir) delil ve hüccet ikame etmediniz ki; Resulullah (s.a.a) Ensar'dan iyilere iyilikte bulunmayı ve kötülükte bulunanları bağışlamayı vasiyet etti."
Oradakiler "Bu vasiyet onların aleyhine nasıl bir delil ve hüccettir?'' diye sorunca da Hz. Ali devamen şöyle buyurdu:
"Emirlik onların hakkı olsaydı onları (Ensar'ı Muhacirlere) tavsiye etmeye gerek kalmazdı.
Daha sonra Hz. Ali "Kureyş (bu hususta) ne dedi?" diye sordu. Dediler ki: "Onlar da Resulullah'ın şeceresi-soyu olduklarını delil ve hüccet olarak ileri sürdüler." Bunun üzerine de Hz. Ali şöyle buyurdu:
"Onlar şecereyi-soyu delil gösterdiler, ama meyvesini yitirdiler."
Hz. Ali, Mısır hükümetini Sıffin Savaşı'ndan önce Muhammed b. Ebi Bekir'e verdi.
Muaviye ise Amr b. As'ın biat etmesine karşılık kendisine Mısır hükümetini vereceğini söz vermişti.
Bu yüzden Amr b. As, daha önce de çoğu Osman'ın intikamını almak isteyenlerden oluşan bin kişilik bir güçle Mısır'a doğru harekete geçti. Bunlar Osman 'ı, Muhammed b. Ebi Bekir'in öldürdüğünü sanıyordu.
Muhammed b. Ebi Bekir olaydan haberdar olunca hemen durumu Hz. Ali'ye bir mektupla bildirdi ve para-asker yardımda bulunmasını istedi,
Hz. Ali para-asker yardımında bulunacağını bildirdiği halde Muhammed b. Ebi Bekr acele ederek hemen halkı Amr b. As'ın ordusuyla savaşa davet etti, Muhammed iki bin kişiyi Künane b. Bişr komutasında düşmanla savaşa gönderdi.
Ama ne yazık ki Künane ve komutasındaki askerler Amr b. As ile yaptıkları çetin savaşta şehit edildi. Bunu duyan Muhammed b. Ebi Bekr'in komutasındaki askerler de kaçarak onu yalnız bıraktı.
Bunun üzerine yalnız kalan Muhammed de bir harabeye gizlendi. Amr, Muaviye b, Hadic-i Kindi adındaki bir komutanını Muhammed'i bulmakla görevlendirdi.
Sonunda Muaviye b. Hadic-i Kindi gizlendiği harabede susuzluktan ölmek üzere olan Muhammedi buldu. Acımasızca başını bedeninden ayırdı ve bedenini ölmüş bir merkebin içine yerleştirerek yaktı, Hz Ali bu olayı duyunca çok üzüldü ve şöyle buyurdu:
"Mısır hükümetini Haşim b. Utabe'ye vermek istiyorum. Eğer (önceden de) Mısır hükümetini Haşim'e bıraksaydım asla savaş meydanını boş bırakmaz ve onlara fırsat vermezdi. Ben, Haşim'i övmekle Muhammed'i kınamak istemiyorum. O benim dostum ve üvey oğlum idi." Nehc'ul Belaga 66-68 Hutbe
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.