Kadınlar iş hayatında engelleri aşamıyor
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekiye Demir, "Hala kadınların iş hayatında belli merdivenleri tırmanmakta, üst düzey pozisyonlara gelmekte dezavantajlı durumları sürüyor. Yani en gelişmiş ülkelerin verilerine baktığımızda bile bunu görüyoruz" dedi.
09.01.2023 13:02:00





Son yıllarda, dünyada ve Türkiye'de artan sayıda kadın çalışma hayatına girse de araştırmalar bu kadınların, üst düzey pozisyonlarda yeteri kadar yer alamadığını gösteriyor. Kadının gerekli yeterliliğe sahip olmasına rağmen, terfi konusunda adil olmayan sınırlara takılmasını ifade eden ve çalışma hayatında cinsiyet ayrımcılığının çeşidi olarak görülen bu durum literatürde 'cam tavan sendromu' olarak adlandırılıyor. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekiye Demir, cam tavan sendromunu "Kişinin cinsiyeti, ırkı, rengi, ülkesi ya da siyasi tercihi gibi nedenlerle iş hayatında veya sosyal hayatında çeşitli engellerle karşılaşmasıdır" diye tanımladı.
Engeller gözükmüyor
Cam tavan ifadesindeki cam metaforunun engellerin görünmezliğiyle ilgili olduğunu belirten Demir, "Cam tavanda bir asil, bir de öteki var. Asil olan ötekine karşı engeller uyguluyor. Bu engeller gözükmüyor, cam gibi şeffaf ancak camın ötesine nasıl geçemiyorsak o engellerin ötesine de geçemiyoruz" ifadesini kullandı. Demir, cam tavan sendromunun genellikle kadınları etkilediğine dikkati çekerek, "Asil olan genelde erkekler oluyor, erkekler bu pozisyonlara daha rahat gelirken, kadının kadın olması sebebiyle iş hayatında belli basamakları tırmanamadığını ya da tırmandığı basamaklarda hep kendi nitelikleriyle ilgili olmayan engellerle karşılaştığını görüyoruz" diye konuştu.
Nasıl ortaya çıktı?
Cam tavan kavramının 1970'li yıllarda kadınların yönetim, politika, işletme gibi alanlara girmesiyle kavramsallaştığını aktaran Demir, şöyle devam etti:"Hala kadınların iş hayatında belli merdivenleri tırmanmakta, üst düzey pozisyonlara gelmekte dezavantajlı durumları sürüyor. Yani en gelişmiş ülkelerin verilerine baktığımızda bile bunu görüyoruz. Ben kadınların hala cam tavan engeline takılmasını ataerkil kültürle açıklıyorum. Kişisel olarak kadının çalışma hayatındaki varlığının ve iyiyi başaracağı fikrinin sindirilemediğini düşünüyorum."
Kadınlar da kadınları eliyor!
İş hayatında cam tavanın, erkek üst yöneticiler tarafından koyulabileceği gibi kadının hemcinsleri ve kadının bizzat kendisi tarafından da yerleştirilebileceğini dile getiren Demir, "Genellikle erkekler kadınların üst düzeye gelmesini istemez diye biliriz ama bunun yanında bir de 'kraliçe arı sendromu' dediğimiz olgu var. Ana kraliçe kovanda nasıl tek başına olmanın mücadelesini veriyorsa, bazı kadınlar da önde tek olmayı istiyor" değerlendirmesini yaptı. Demir, kraliçe arı sendromunda kadın yöneticilerin, cam tavan uygulayan erkek yöneticilerin davranışlarını taklit ettiğine dikkati çekerek, "Kadın kadının kurdu oluyor, bir yere atanan kadın kendi dengi olabilecek kadınları bir şekilde elimine ediyor ama kendine tehdit oluşturmayacak ve minnet duyacak kadınları ödüllendiriyor" dedi. Bazen de kadının kendi kendine engel koyduğunu dile getiren Demir, "Kadının cam tavanı bazen kendisi oluyor. Buna öğrenilmiş çaresizlik de diyebilirsiniz veya kültürel kodların işlenmişliği de diyebilirsiniz ya da bundan çok farklı olarak mükemmeliyetçilik diyebilirsiniz. Bu durumda kadınlar üst düzey pozisyon açıldığında ben bunu yapamam deyip uzaklaşıyor" ifadesini kullandı. Demir, ABD'de özellikle teknoloji şirketlerinde kadınların daha az istihdam edilmesine ilişkin araştırmalara işaret ederek, sözlerini, "Önce yeterince kadın mı yok? Motivasyon eksikliği mi var? Aile engeli mi var? diye soruyorlar ama yapılan araştırmalarda görülüyor ki ne motivasyon eksikliği ne kişisel isteksizlik ne aile bağları, birinci sırada cam tavan sendromu dediğimiz olgu var." diye tamamladı. AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.