logo
26 NİSAN 2024

Kahramanlar ve hainler

10.08.2012 00:00:00
Her milletin içinden kahramanlar da, hainler de çıkar. Kahramanları ve hainleri, normal zamanlarda tanımak, tefrik etmek, basiret ister. Çünkü böyle zamanlarda, en hain kişi, kahraman gibi tavır sergileyebilir. Onun için “kahramanlık er meydanında belli olur” demişler. Kahramanların ve hainlerin tanınmasını sağlayan korkulu, tehlikeli, zorlu ve meşakkatli durumlardır. Bu durumlarda kahramanlar dayanır, mücadele eder, zorluklara göğüs gerer, sonunda ölüm bile olsa, tavrını ve safını değiştirmez. Hainler ise tam zıddını yaparlar. Bundan dolayadır ki hainlere, hesabına çalıştıkları kişiler dahi güvenmezler. Çünkü bilirler ki, vatanını, milletini, dini ve milli değerlerini satanın, satmayacağı hiçbir şey olmaz.
Tarihe baktığımız zaman, bütün hainlerin sonunun aynı olduğunu, yani zillet içerisinde öldüğünü görürüz. Ölmekle de kurtulamamışlar, nesilden nesle lânetle anılmışlardır. Türk milleti, tarih boyunca büyük tehlikelerle, çatışma ve savaşlarla iç içe yaşadığı için kahramanı da, haini de çok olmuştur. Meselâ, İstiklâl Mücadelesi döneminde, içimizden kahramanlar kadar hainler de çıkmıştır. Kahramanlar milletin yanında, hainler de düşman safında yerini almışlardır. Düşman safındaki bir hainin sonunu, ibret olsun diye nakledelim.
30 Ağustos Zaferi’ni müteakip bozgun halinde kaçan Yunan Birliği’nin komutanı General Sarıyadis hatıratında şöyle anlatıyor: “Perişan bir halde ricat ediyorduk. Simav Boğazı’nda beyaz bayrak sallayarak yamaçlardan koşarak gelen beş-altı kişilik bir grup gördüm. Başlarında Kütahya mutasarrıfı İbrahim vardı. Bizden önce Kütahya’dan kaçmışlardı, işaret ettim, yaklaştılar. Mutasarrıf İbrahim can korkusundan kendini kaybetmiş bir halde eğildi, tozlu çizmelerimi öperek yalvarıyordu: ‘Ne olur, bizi de götürün, bizi bırakmayın, öldürecekler bizi!’ Kafasına bir kurşun sıktım, çünkü vatanına ihanet etmişti.” (Bkz. A. Nedim Çakmak, İşgal Günlerindeki İşbirlikçiler, s. 272) İşte böyle. Hainler, hiçbir zaman cezasız kalmazlar. Bu, Kader-i İlâhidir.
Hainlerin cezası hakkında rahmetli Celâl Mısır Hoca’dan sıkça duyduğum bir hikâyeyi, yazarlarımızdan Prof. Dr. Nurullah Çetin, 2 Ağustos 2012 tarihli gazetemizdeki köşesinde nakletti. Hikâye şöyle: “Yavuz Sultan Selim, bir gün tebdil-i kıyafetle (vatandaşlar kendisini tanımasın diye kıyafet değiştirmek) Kuşlar Çarşısı’nı ziyaret eder. Dolaşırken kekliklerin satıldığı yere gelir. Toplu halde bulunan bir grup kekliğin yanında ‘tanesi 1 altına’ diye fiyatları belirtilir. Orada ayrıca kafes içinde bir keklik daha vardır. Onun fiyatı da 300 altındır. Padişah, keklik satıcısına sorar: ‘Bunlar neden 1, bu özel keklik neden 300 altına? Aralarında ne fark var?’ Satıcı şöyle bir açıklama getirir: ‘Bu keklik özel eğitimlidir. Hem çok güzel ötüyor, hem de etrafta bunun ötüşünü duyan ne kadar keklik varsa hepsi onun etrafına doluşuyor. Avcılar bunu alır, arazide belli bir yere koyar, sonra kenara çekilip gizlenirler. Beklemeye başlarlar. Bizim güzel ötüşlü keklik şakımaya başlayınca çevredeki keklikler birer birer etrafında toplanırlar. Avcılar da onun etrafına doluşan keklikleri kolayca avlarlar’ diye ekler. Bu açıklama üzerine Sultan, bu kekliğe 300 değil, 500 altın verip satın alır ve hemen oracıkta kekliğin kafasını kopartır. Satıcı bu durum karşısında şaşkınlığa düşer ve ‘ne yaptınız, en becerikli, en güzel ötüşlü kekliğin kafasını koparttınız?’ der. Padişah da bunun üzerine: ‘Bu kendi soyuna, milletine ihanet eden bir kekliktir. Bundan hayır gelmez’ der.”
Bu hikâyeyi şunun için anlattım. Keklik gibi, milletin diliyle konuşup, milletten olmayan hainleri ve varlığını milletine feda eden kahramanları, iş işten geçmeden önce tanıyalım. Her şey olup bittikten sonra kahramanları ve hainleri tanımak, çok anlam ifade etmiyor. Sadece pişmanlığa ve hayıflanmaya yarıyor. İstiyoruz ki, milletimiz, güvenli ve huzurlu ortamlarda kahramanlarını ve hainlerini tanısın, ona göre hareket etsin ve tuzağa düşmesin. Bu konuda tek ve değişmez ölçü, saftır. Kahramanlar, her zaman ve her yerde milletinin safındadır, hainler ise düşman safındadır. Bir millet, bunu göremeyecek kadar körleşirse, onun için belâ kaçınılmaz olur. Allah (cc)  milletimizi böyle akıbetlerden korusun.
 
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.