logo
24 NİSAN 2024

Kalbler kulpa dönüşünce

24.02.2013 00:00:00
Geçmiş yıllardı.
Kurumun Şirinevler’deki binasının asansör kapısında yolumu kesen o dönemin çalışanlarından bir delikanlı:
Ağabey dedi ve ekledi:
-Ben mezhebimi değiştirmek istiyorum.
Hayrola ne oldu ki, dedim.
Ben Şafii’yim, Haydar Hocam Hanefî. Bu beni rahatsız ediyor. Ben de hocamın mezhebinden olmak istiyorum.
Bak dedim delikanlı. Senin niyetin çok masum ve makul gibi gözükse de, ailen bunu kavramakta zorluk çekip; Haydar hoca yanına aldığı insanların mezhebine de müdahale ediyor diye dedi-kodu yapar. Haydar hoca şu ana kadar kimden böyle bir şey istedi ki? Kaldı ki, Şafiî olmak Hanefî olmak kadar güzel bir şeydir. Buna gerek yok dedim.
Aradan fazla geçmedi, kurumdan ayrılan o delikanlı haksız yere kuruma 100 bin liralık dava açtı.
Bir başka olay.
Fatih’te bir ofiste arkadaşlarla oturuyoruz. Siması tanıdık gelen hazirundan biri yanılmıyorsam 1988’lerde Mekke’de yaşadığı bir olayı anlatmaya başladı.
“Haydar hocam ile hacdaydık. Tavaf’tan sonra Sa’y’a başladık. Merve tepesinde tıraşımızı olup vazifemizi tamamlamış olduk. Artık eve gidip dinleneceğiz. Evimiz Merve tepesine yüz metre falan uzaklıkta. Buyurun hocam dedim.
Haydar hoca evimizin bulunduğu istikametin tam tersi yöne doğru yürümeye başladı.
İlk kez oluyordu bu.
Hocam dedim ev şu tarafta.
O, yok, bu taraftan gideceğiz dedi ve yürümeye devam etti.
Yaklaşık 10-15 dakika yürümüş olacağız ki, bizim evin bulunduğu tarafta şiddetli bir patlama oldu. Donup kaldım.
Haydar hoca dönüp yüzüme baktı, hafiften gülümsedi ve yürümeye devam etti.
Peki dedim bu hali bizzat yaşayan sen o günden sonra Haydar hocanın dizinin dibinden bir an bile ayrılmaman gerekmez miydi?
Yooo dedi, benim Hocama olan sevgim hiçbir zaman azalmadı.
Birilerinin bitmeyen çorbayı keramet diye pazarladığı bir zamanda senin o sevgin olsa olsa “dudak tiryakiliği” olur dedim ve ekledim.
“Ahhh nasip.”
Bir zamanlar Haydar hocanın hayatında bizzat şahit olduğu bunun gibi “olağan üstü” halleri anlatıp dururken şimdilerde de; “Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu/Hiç ayrılamam derken kavuşmak hayal oldu-Sevda bahçelerinin çicekleri hep soldu/Hiç ayrılamam derken kavuşmak hayal oldu” şarkısını terennüm edenlere ben de Resûlüllah’ın (aleyhissalatü vesselam) şu, çok okuyup her fırsatta da tavsiye ettiği duayı hatırlatıp çokça okumalarını tavsiye ederim:
“Allahümme yâ mukallibe’l kulûbi sebbit kalbî ‘alâ dînike/Ey kalbleri çekip çeviren Allah’ım! Kalbimi dinin üzere sabit kıl.”  Ne garip şu insanoğlu.Ondan da garibi şu “değişken” anlamındaki kalb.

Komut ile havlayanlara
Merhum mutasavvıf Muzaffer Özak’a yabancı uyruklu müridanı ellerini ayaklarını öpecek kadar derin bir sevgi ve saygı duyarmış.
İşin derunini kavramaktan aciz kimi “kaba softa ham yobaz” tiplerin bu durumu ayıplayıp ileri-geri konuştuğunu duyunca şöyle dermiş merhum:
-Ben onları küfür zilletinden çıkarıp iman izzetine ulaştırdım elimi ayaklarımı öpmüşler çok mu?
(Benim duyduğum doğruysa merhumun verdiği cevap bundan farklıymış ama onu yazamadım)
Gerek konuşmacı ve gerekse de yazar arkadaşların Prof. Dr. Haydar Baş’a övgüsünü kavrayamayan bazı “idrak, irfan ve izan fukarası” diplere aynen merhum Özak’ın cevabı gibi cevap vermek gerek.
İmanın küfür, küfrün iman; hakkın batıl, batılın hak; tevhidin şirk, şirkin tevhid diye yutturulmaya çalışıldığı, dinî ve millî hassasiyetlerin ayaklar altına alındığı, yalancının tasdik edilip, doğru konuşanın yalancı ilan edildiği, haine itimat edilip güvenilir insana hain dendiği, kalblerin rüzgar ölçer gibi en basit bir esintiyle yön değiştirdiği, “fitnenin sağanak sağanak yağdığı” bir zamanda, bu tehlikeli süreci haber verip milleti ayıktırmaya çalışan ve bunun için her türlü tehlikeyi hiçe sayarak yollara dökülen bir insana ne kadar mersiye dizilse, ne kadar övgü yağdırılsa sezadır, yerindedir, az biledir.


Trabzonspor’u siz  bu hale getirdiniz
Metro’da yanıma oturan sırt çantası kulüp panosu gibi yazılarla dolu delikanlıya takıldım:
“Ooo maşallah çantan çok güzel.”
“TS Club” dedi ve ekledi, “orjinaldır.”
Sonra da derinden bir ah çekip; ama Trabzonspor’un durumu iyi değil.
Suçlu sizsiniz dedim.
Şaşkın bir halde yüzüme baktı.
Bak dedim çantanda da yazıyor; “Bize heryer Trabzon.”
İyi de ne var bunda diye sordu.
Eskiden Trabzon bir yerin adı idi, Trabzonspor da başarılıydı, siz her yeri Trabzon yaptınız Trabzonspor da bu hale geldi dedim. Günah ile kirlenmemiş yüzüne katıla katıla gülümseyişi apayrı bir güzellik kattı.  Etrafa aldırmadan biraz da koro gülümseme yaptık.

 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.