"Nûn! Yemîn olsun kaleme ve yazanların satır satır yazdıklarına." (Kalem-1)Medet Allah'ım!Dilimizi dağlıyorlar! Elimizi zincirleyip kalemimizi bağlıyorlar!Demokratça despotlaşıp sesimizi kısıyor, naramızı bağlıyorlar! Aman Çalabım!"Sus!" diye tazyîkle mîde bulandırıyorlar, sesler kısıldıkça mes'eleleri sulandırıyorlar!Velîliğin tanığı, Sen'sin! Deliliğe el-âlemi güldürüyorlar!El-âlem gülerken Mehmetçiğimizi, Güvenlik Güçlerimizi, Polislerimizi şehit ediyorlar! Toprak vatanlaşsın, millet yaşasın devleti yaşatsın diye can veren Mehmede sâhiplenmeği, tahrîkten sayıyorlardı, şimdi Şehidi ailelerine bile bırakmıyorlar! Tahrîb edilmesin diye Mehmetçiğe Bayrak indirttiriyorlardı, şimdi ıssız dağlara bayrak diktiriyorlar!Al-Bayrağın gölgesini görmeyen yer elbette Vatan değil, doğru yapıyorlar ama beni inandıramıyorlar!Söylendik yetmedi, söyledik duymadılar!Bunları duyulsun diye bize söyleten Tanrım! Görülsün diye manzarayı bize çizdiren Çalabım!Müşrîk, işinde işretindeyken, Allah ile aldatanlar piramitin zirvesi için keçi inâdıyla, merkep inâdıyla çekişirlerken köşe taşlarının yükünü azaltan Allahım!Milleti iyiye, güzele, doğruya götürsün diye özel ve güzel yarattıklarını, kötülerden az yaşatan Tanrım! Hikmetine suâl olunmaz âmenna! Sırrına akıl ermez hâşâ!Abd-i Hû hüviyetimle huzurundayım Allah'ım!Haksızlık karşısında susulmasın diye İmam Hüseyin(a.s.)'ce Yezîd'in zulmüne başkaldırmış, kapındayım Ya Rabbi!Balçıktan yoğurduğun bedenim, nûrundan üflediğin cânımla, Sana îman eden aklımla, kanımı mürekkep ettiğim kalemimle, cürmüm kadar ateşimle huzûrundayım Allahım!Şikâyetlenmek için değil, gök kubbeyi zâlimin başına yıkasın diye bedduâ için de değil! Ana rahmindeki dokuz aylık yolculuktan sonra garip geldiğim dünyâdan menzîlime doğru yoldayken; yolun yokuşundan şikâyet için de değil hâşâ! Îman ve ikrâr ederim ki hikmetine suâl olunmaz âmenna Kurbanı olduğum!Nazlanıyorum! Naz ederek, Sen'den niyaz da bulunuyorum!Sen'den başka kimim var, naz edebileceğim? Sen'den başka var mı, gücüne baş eğeceğim? Nûrunu can diye üflediğin bu bedene yakıştırdığın başı, kibirlenmeden dik taşımayı Sen buyurdun! Bu kadar yıl felekle boşa cebelleşmedim!Medet Çalabım!Bileklerimizi kelepçeleyip, ellerimizi zincirleyip, kalemimizi bağlıyorlar!Kalemimin -Sen'in her satırına and içtiğin- yazdıklarını, yazdığım yere hapsediyorlar!Kalemim inliyor! Satırlarım ağlıyor! Yüreğim ağrıyor! Beynim sızlıyor! Cân kafeste daralıyor Allahım!...Bir kişilik yaşatıp çok kişilik düşündürdüğün aklım ile Şeytanla selamı hiç ihmâl etmeyen mantığım arasındaki çekişme, kalbimi acıtıyor Allah'ım!Yüzüme karşı, kendileri; "Sus!" diyemeyenler, yakınlarımı üzerime salıyorlar!Gölge gibi de olsa, hissedilmeyeceksem de Türk'çe salınmayım mı Tanrım?Duyulmayacaksam da, Türk'çe Tekbîrime devâm etmeyim mi Allah'ım?Haçlı ile el-ele, kol-kola olan Haçlı Müslümanlar; Haçlı'nın Müslüman katletmesine seyirle yetinmeyip onlara duâ ettiler yetmedi! Haçlı'nın Müslüman kadınlara-kızlara tecâvüzünü seyirle yetinmeyenler, Haçlıya yardım ediyorlar, yeni ittifaklara hazırlanıyorlar!Utanmadan da, Suriye'ye Kerbelâ diyorlar Ya Rabbi! Kalemin inliyor, satırlarım ağlıyor Tanrım! Bu zûlme tahammül edemiyorum Çalabım!Hz. Muhammed(s.a.a.)'e Mi'rac'da Cebrâil'in; "Bunlar Allah'ın süvârileri Türklerdir. Hangi kavim azarsa onlarla cezâlandırır" diye târif ettirdiğin Müslümân Türk Milleti'ne; zâlimden hesap sorma yetkisini ver Allahım!"TÜRK MİLLETİNİ SEVMEK VÂCİPTİR." (Prof. Dr. Zekeriyâ KİTAPÇI)Selâm, sevgi, duâ...