logo
25 NİSAN 2024

Kaliforniya sendromu

01.06.2022 00:00:00

Kaliforniya Amerika'nın en zengin eyaletlerinden. Altın yataklarının keşfedilmesinden sonra Amerika'nın en büyük ekonomi gücü haline gelmiş ve Hollywood'u, Silikon Vadisi'ni ve mutlu azınlığın yaşadığı Beverly Hills'i içinde barındırıyor.  

Bu şehir, yeni bir rahatsızlığa yani Kaliforniya sendromuna isim sahipliği yapıyor.  Kaliforniya sendromunun ayırt edici özellikleri, eğlencenin, bedensel hazların, para kazanmanın ve harcamanın hayatın temel felsefesi olarak algılanmasıdır. 

İnsanlar hayatı ve zamanı tüketmek için yaşar, üretirken ve tüketirken bile sürekli eğlence anlayışı hakimdir. Bu insanlar, ruhlarında oluşan yaraları ortadan kaldırmak için bile daha çok tüketmesi ve eğlenmesi gerektiğini düşünür. Her defasında tüketimin ve eğlencenin dozunu artırıp şeklini değiştiren bir anlayış içindedirler. 

Bir şey yapmaları için tek kriter haz alıp alamayacaklarıdır. İşin içinde haz yoksa ne kadar önemli ve değerli bir şey de olsa yapmazlar, o ortamlardan kaçarlar. Bu insanlar dinlenmeyi bilmez, kendileri ile baş başa kalamazlar, kalmak istemezler. Çünkü baş başa kaldıklarında ne yapacaklarını, kendilerini dinlemeyi ve yetebilmeyi bilmezler. Bu yüzden tüm vakitlerini eğlence üzerine doldurmaya çalışırlar. 

Gıptayla bakılan sosyal medya fenomenlerinin hayatlarına bakıldığında da aynı durumun olduğunu görürsünüz. Zamanı, mekânları, bilgiyi, eşyayı, parayı tüketmek ile kalınmıyor aynı zamanda sevgi, insani duygular da tüketiliyor. 

Susuzluklarını deniz suyu içerek dindirmeye çalışan, tuzlu sudan yandıkça daha çok deniz suyu içen insan misali, kendi kendini sadece zevk ve eğlence kısır döngüsü içine sokmuş, debelenip duruyor bu hastalıklı insanlar. 

Kaliforniya sendromunun 4 temel bulgusu; haz için yaşamak, bencillik, sonucunda yalnızlık ve mutsuzluk. "Bana zevk veren şeyler iyidir, zevk vermeyen şeyler kötüdür" şeklinde bir anlayış. Somut zevk ve eğlenceleri yaşamın amacı olarak görmek. Bu kişiler, başarılı iseler çevrelerinde sahte dostlar bulunur. Erkekler başarıyı, kadınlar güzelliği kaybettiklerinde, dostları yanlarından uzaklaşır. Etrafı kalabalık da olsa kendini yalnız hisseden bu insanlar, zamanla yalnızlığı hayat tarzı haline getirirler. Mutsuzluğu telafi etmek için daha çok eğlenceye ve bedensel hazlara yönelirler.

Sadece maddi çerçeveye sıkışan hayat bir zaman sonra anlamını yitirir. Sürekli kendisini düşünen, kimseye yardım etmeyen, maddi hedefleri kutsallaştıran, bedeni için yaşayan, toplumsal hedefleri önemsemeyen bir anlayış gelişir. Hayattaki tek amacı zevk ve eğlence olan bu insanlar, kutsal toplumsal değerleri ve aile hayatını küçümsemekte, aile hayatını çabucak sonlandırabilmektedirler. Kaliforniya, internet üzerinden insanların boşanma davası açabilme salahiyetine sahip olduğu Amerika'daki, belki de dünyadaki tek yerdir.

Kaliforniya sendromunun en son noktasında mutsuzluk, depresyon ve intiharlar gelmektedir. Bahsedilen bu sendrom insanların hayata bakış açılarını etkilemektedir. İnsanın haz duygusunu okşayan, heveslerinin kötü yönde etkilenmesine neden olan, gösterişli ve lüks hayatlar cazibenin merkezi haline gelmektedir. Durum böyle olunca hayattan beklentiler de yükselmiştir. Eskiden insanlar küçük şeylerle mutlu olurken günümüzde sahip olduğunun hep bir üst modeline, hep daha iyisine sahip olmak istemektedir. Bu da insanlara doyumsuzluk, ulaşamadığında da mutsuzluk getirmektedir. 

Bu yaşam biçimi ile mutluluk kavramı da değişmiştir. Mutluluğun en önemli sebebi eskiden iyi bir aile ve sağlıkken; zengin olma, fenomen olma, büyük kitleler tarafından kabul görülme, sürekli hazlarla dolu bir hayat olmuştur. 

Gençlerimiz erken yaşlarda eğlencenin ve zevkin zirvesini yaşayıp olgunlaşmayı tamamlamadan hayata atılmaktadırlar. Dini ve milli değerlerimizden eksik bir şekilde büyüyen gençlerimiz kısa zaman diliminde yaşadığı hayattan zevk alamamaktadırlar. Daha çok sanal dünyalarda vakit geçirmektedirler. Bunun sonucunda birçok genç arkadaşımız bunalımla karşı karşıya kalmaktadır. 

Bu sendromu yaşayan kişi topluma kazandırılmalıdır. Toplumun yararına olabilecek davranışlarda bulunmalıdır. Psikiyatristler, Amerika'da bu hastalıktan mustarip insanların tedavisi için, ilk adım olarak karşılıksız iyilik yapmalarını tavsiye etmektedirler. Anlık zevk almaktan, geçici haz duygusunu tatmaktan kurtulmalıdır insan. Hayatının sadece maddi bir yaşantıdan ibaret olmadığının farkına varmalıdır. Sadece bedenini doyurmakla mutlu, huzurlu olamayacağını, mutlaka ruhunun da ihtiyaçlarını karşılaması gerektiğini bilmelidir. 

En başta bu hastalığa yakalandığını kabul etmeli, bundan kurtulmayı kendisi istemelidir. Şuan hepimizde bu hastalıktan az ya da çok belirtiler mevcuttur. Daha fazla ileri gitmeden, çıkmaz sokaklara girmeden tedbir almalı ve yolumuzu çizmeliyiz.

 
Dr. Ali Konukseven / diğer yazıları
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.