logo
26 ARALIK 2025


Kaliforniya sendromu

01.06.2022 00:00:00

Kaliforniya Amerika'nın en zengin eyaletlerinden. Altın yataklarının keşfedilmesinden sonra Amerika'nın en büyük ekonomi gücü haline gelmiş ve Hollywood'u, Silikon Vadisi'ni ve mutlu azınlığın yaşadığı Beverly Hills'i içinde barındırıyor.  

Bu şehir, yeni bir rahatsızlığa yani Kaliforniya sendromuna isim sahipliği yapıyor.  Kaliforniya sendromunun ayırt edici özellikleri, eğlencenin, bedensel hazların, para kazanmanın ve harcamanın hayatın temel felsefesi olarak algılanmasıdır. 

İnsanlar hayatı ve zamanı tüketmek için yaşar, üretirken ve tüketirken bile sürekli eğlence anlayışı hakimdir. Bu insanlar, ruhlarında oluşan yaraları ortadan kaldırmak için bile daha çok tüketmesi ve eğlenmesi gerektiğini düşünür. Her defasında tüketimin ve eğlencenin dozunu artırıp şeklini değiştiren bir anlayış içindedirler. 

Bir şey yapmaları için tek kriter haz alıp alamayacaklarıdır. İşin içinde haz yoksa ne kadar önemli ve değerli bir şey de olsa yapmazlar, o ortamlardan kaçarlar. Bu insanlar dinlenmeyi bilmez, kendileri ile baş başa kalamazlar, kalmak istemezler. Çünkü baş başa kaldıklarında ne yapacaklarını, kendilerini dinlemeyi ve yetebilmeyi bilmezler. Bu yüzden tüm vakitlerini eğlence üzerine doldurmaya çalışırlar. 

Gıptayla bakılan sosyal medya fenomenlerinin hayatlarına bakıldığında da aynı durumun olduğunu görürsünüz. Zamanı, mekânları, bilgiyi, eşyayı, parayı tüketmek ile kalınmıyor aynı zamanda sevgi, insani duygular da tüketiliyor. 

Susuzluklarını deniz suyu içerek dindirmeye çalışan, tuzlu sudan yandıkça daha çok deniz suyu içen insan misali, kendi kendini sadece zevk ve eğlence kısır döngüsü içine sokmuş, debelenip duruyor bu hastalıklı insanlar. 

Kaliforniya sendromunun 4 temel bulgusu; haz için yaşamak, bencillik, sonucunda yalnızlık ve mutsuzluk. "Bana zevk veren şeyler iyidir, zevk vermeyen şeyler kötüdür" şeklinde bir anlayış. Somut zevk ve eğlenceleri yaşamın amacı olarak görmek. Bu kişiler, başarılı iseler çevrelerinde sahte dostlar bulunur. Erkekler başarıyı, kadınlar güzelliği kaybettiklerinde, dostları yanlarından uzaklaşır. Etrafı kalabalık da olsa kendini yalnız hisseden bu insanlar, zamanla yalnızlığı hayat tarzı haline getirirler. Mutsuzluğu telafi etmek için daha çok eğlenceye ve bedensel hazlara yönelirler.

Sadece maddi çerçeveye sıkışan hayat bir zaman sonra anlamını yitirir. Sürekli kendisini düşünen, kimseye yardım etmeyen, maddi hedefleri kutsallaştıran, bedeni için yaşayan, toplumsal hedefleri önemsemeyen bir anlayış gelişir. Hayattaki tek amacı zevk ve eğlence olan bu insanlar, kutsal toplumsal değerleri ve aile hayatını küçümsemekte, aile hayatını çabucak sonlandırabilmektedirler. Kaliforniya, internet üzerinden insanların boşanma davası açabilme salahiyetine sahip olduğu Amerika'daki, belki de dünyadaki tek yerdir.

Kaliforniya sendromunun en son noktasında mutsuzluk, depresyon ve intiharlar gelmektedir. Bahsedilen bu sendrom insanların hayata bakış açılarını etkilemektedir. İnsanın haz duygusunu okşayan, heveslerinin kötü yönde etkilenmesine neden olan, gösterişli ve lüks hayatlar cazibenin merkezi haline gelmektedir. Durum böyle olunca hayattan beklentiler de yükselmiştir. Eskiden insanlar küçük şeylerle mutlu olurken günümüzde sahip olduğunun hep bir üst modeline, hep daha iyisine sahip olmak istemektedir. Bu da insanlara doyumsuzluk, ulaşamadığında da mutsuzluk getirmektedir. 

Bu yaşam biçimi ile mutluluk kavramı da değişmiştir. Mutluluğun en önemli sebebi eskiden iyi bir aile ve sağlıkken; zengin olma, fenomen olma, büyük kitleler tarafından kabul görülme, sürekli hazlarla dolu bir hayat olmuştur. 

Gençlerimiz erken yaşlarda eğlencenin ve zevkin zirvesini yaşayıp olgunlaşmayı tamamlamadan hayata atılmaktadırlar. Dini ve milli değerlerimizden eksik bir şekilde büyüyen gençlerimiz kısa zaman diliminde yaşadığı hayattan zevk alamamaktadırlar. Daha çok sanal dünyalarda vakit geçirmektedirler. Bunun sonucunda birçok genç arkadaşımız bunalımla karşı karşıya kalmaktadır. 

Bu sendromu yaşayan kişi topluma kazandırılmalıdır. Toplumun yararına olabilecek davranışlarda bulunmalıdır. Psikiyatristler, Amerika'da bu hastalıktan mustarip insanların tedavisi için, ilk adım olarak karşılıksız iyilik yapmalarını tavsiye etmektedirler. Anlık zevk almaktan, geçici haz duygusunu tatmaktan kurtulmalıdır insan. Hayatının sadece maddi bir yaşantıdan ibaret olmadığının farkına varmalıdır. Sadece bedenini doyurmakla mutlu, huzurlu olamayacağını, mutlaka ruhunun da ihtiyaçlarını karşılaması gerektiğini bilmelidir. 

En başta bu hastalığa yakalandığını kabul etmeli, bundan kurtulmayı kendisi istemelidir. Şuan hepimizde bu hastalıktan az ya da çok belirtiler mevcuttur. Daha fazla ileri gitmeden, çıkmaz sokaklara girmeden tedbir almalı ve yolumuzu çizmeliyiz.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Dr. Ali Konukseven / diğer yazıları
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Allah’a kulluk ve hamd
SDG ile anlaşma yok!
Suriye'den resmi açıklama geldi
Libya uçağının düşmesi sabotaj mı?
Şüpheler Netanyahu'yu gösteriyor
Sadettin Saran serbest
Yine adli kontrol şartı geldi
'Devletin gücünü içeriye değil, dışarıya gösterin'
BTP'den gündeme dair kritik mesajlar
Futbolda şike kumpası soruşturması
Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal adliyede
Avrupa'da İslamofobi Raporu 2024
Müslüman karşıtlığı normalleşiyor
MSB tarafından basın bilgilendirme toplantısı yapıldı
Libya uçağının düşmesiyle ilgili sorulara yanıt verildi
Gazze'de "ikinci aşama"nın tarihi belli oldu
Trump'ın temsilcisi Witkoff arabuluculara iletti
Meteorolojiden İstanbul için soğuk hava uyarısı
Sıcaklık sıfır dereceye kadar düşecek
Saadettin Saran gözaltına alındı
Uyuşturucu testi pozitif çıkmıştı
11. Yargı Paketi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Pakette hangi düzenlemeler yer alıyor?
Türkiye'de bir 'ilk'
ŞOK Marketler’de meyve-sebzede yeni dönem
'Son eşiğe geldik'
Komisyonun çalışma süresi 2 ay uzatıldı
Çalışana az, işverene çok!
Yeni asgari ücretin detayları belli oldu
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Allah’a kulluk ve hamd
SDG ile anlaşma yok!
Suriye'den resmi açıklama geldi
Libya uçağının düşmesi sabotaj mı?
Şüpheler Netanyahu'yu gösteriyor
Sadettin Saran serbest
Yine adli kontrol şartı geldi
'Devletin gücünü içeriye değil, dışarıya gösterin'
BTP'den gündeme dair kritik mesajlar
Futbolda şike kumpası soruşturması
Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal adliyede
Avrupa'da İslamofobi Raporu 2024
Müslüman karşıtlığı normalleşiyor
MSB tarafından basın bilgilendirme toplantısı yapıldı
Libya uçağının düşmesiyle ilgili sorulara yanıt verildi
Gazze'de "ikinci aşama"nın tarihi belli oldu
Trump'ın temsilcisi Witkoff arabuluculara iletti
Meteorolojiden İstanbul için soğuk hava uyarısı
Sıcaklık sıfır dereceye kadar düşecek
Saadettin Saran gözaltına alındı
Uyuşturucu testi pozitif çıkmıştı
11. Yargı Paketi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Pakette hangi düzenlemeler yer alıyor?
Türkiye'de bir 'ilk'
ŞOK Marketler’de meyve-sebzede yeni dönem
'Son eşiğe geldik'
Komisyonun çalışma süresi 2 ay uzatıldı
Çalışana az, işverene çok!
Yeni asgari ücretin detayları belli oldu
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.