"Kalkınma Ajansları" ya da yaman bir tuzak

AKP iktidarının basiretsiz ve ferasetsiz yönetimi neticesinde, cennet vatanımızın her geçen gün biraz daha uçuruma yaklaştığını görmek için, idrak etmek için uzun uzun araştırma yapmaya gerek yok. AKP kara sevdasını, vatan sevdasına yönlendiren her kes, görecektir ki, Anadolu coğrafyasının hem altına hem de üstüne AKP iktidarı tarafından çok sinsice mayınlar döşenmektedir.Kendilerinden önceki koalisyon hükümetinin Amerika'dan ithal ettiği Ekonomi Bakanı kemal DERVİŞ'in "on beş günde on beş yasa" formülünü aynen devam ettiren mevcut hükümet diş güçlerin, şer odaklarının talimatlarıyla kanun tasarısı hazırlıyor ve milletin uykuya geçtiği gece geç saatlerde de oylayıp Meclis'ten geçiriyor.Geride bıraktığımız üç yıl içinde çıkarılan tuzak yasaların birçoğuna rahmet okutacak yaman bir tuzak tasarı ile karşı karşıyayız. Maalesef, tasarı olmaktan çıktı ve 25 Ocak 2006 itibariyle Meclis Genel Kurulunda onaylanıp yasallaştı."Kalkınma Ajansları" nedir, ne getiriyor ne götürüyor?Konuya, Yeni Çağ'daki köşesinde etraflıca bir makale ile ele alan Ümit ÖZDA?'ın yazısından takip edelim:"?Tasarı ile kurulması öngörülen Kalkınma Ajansları ile Türkiye "26 Kalkınma Bölgesi"ne bölünecektir. Bu çerçevede Edirne, Kırklareli, Tekirdağ bir bölge, Çanakkale, Balıkesir bir bölge, İstanbul tek başına bir bölge, Manisa, Uşak, Kütahya, Afyon bir bölge şeklinde bölünmeler ile 26 eyalet alt yapısı oluşturulmak istenmektedir?Özel hukuk çerçevesinde çalışacak olan Ajansların görevi "bölgelere yabancı sermaye çekmek" olarak tanımlanmıştır. Ajanslar, bölgeye yatırım yapacak kişi veya şirketlerin başvuru işlemleri için tek yetkilidir ve işlerin hızla yürümesini sağlayacaktır?Bölgeler arası rekabet anlayışı üzerine kurulan kalkınma bölgeleri emek maliyetlerinin düşük tutulması ve doğal kaynakların sonuna kadar istismar edilmesi anlayışı üzerine kurulan bir yaklaşımla, bölge içinde emek sermaye çatışmasını hızlandıracağı gibi, milli kaynakların yabancı sermaye tarafından istismarını da kolaylaştıracaktır. Kalkınma bölgeleri, mali kaynak sorunlarını aşabilmek için kısa zamanda Ankara'dan Brüksel'e dönebileceklerdir.Prof. Dr. Birgül A. GÜLER'in bu tespitlerine muhakkak eklenmesi gereken husus da Türkiye'ye yönelik AB ve ABD kaynaklı federasyon baskılarına büyük bir hız kazandıracağı noktasıdır. Özellikle Güneydoğu Anadolu'da AKP iktidarının kanunları uygulamaması sonucunda terbiyesizlikleri zirveye çıkmış olan örgütçü-şehir teröristi sözde yerel yöneticiler, Kalkınma Ajanslarını üniter devlete karşı ayaklanmak için bir vasıta olarak kullanacaklardır.Türkiye AKP tarafından bir felakete doğru sürükleniyor. Türk milleti Anadolu'da kendisine karşı hazırlanan bir  komplonun olduğu hissi içinde kendisine önderlik edecek kadroların arayışını sürdürürken, önümüzde ki yıllarda kaçınılmaz olarak gerçekleşecek olan Milli Mücadeleye hazırlanıyor. Türk milliyetçisi aydınlar, bürokratlar ise, hala kızgın, kırgın, ne yapacağını bilmez oldukları söylüyorlar. Bu ne yapacağını bilmezlik daha ne kadar sürecek?" (Yeni Çağ 24 Ocak 2006)Evet, kısmen iktibas ettiğimiz Sayın ÖZDA?'ın yazısından da anlaşıldığı üzere ülkemizin istikbali ve istiklali için bir felaket senaryosundan farksız olan bu tasarı, oylamaya katılan vekillerimizin büyük bir ekseriyetinin evet oyları ile kanunlaştı. 56 Belediye başkanının bir araya gelerek malüm terör örgütünün yayın organı olan bir televizyon kanalının yayınlarının serbest yapılması için Danimarka'ya müracaata bulunduğu ve aba altından sopa göstererek Türk devletini tehdit ettiği bir ortamda, yine aynı gurubun, 70 milyonun gözü önünde bebek katilinin rahatsız edilmesinden kaygı duyduklarını açıkladıkları bir vasatta, tam da bölücü takımının istedikleri bir tasarı sesiz sedasız kanunlaştı.Vicdan sahibi herkesin içini sızlatacak bir durum; İmparatorluğun enkazından yeni bir devlet çıkarabilmek için kanlarını sebil, canlarını feda eden şehitlerin torunları, hacıların, hocaların oyları ile iktidar olan bir hükümet, bu genç devleti tez zamanda parçalamak için mayınlar döşemeye devam ediyor. Bir oy kaça mal oluyormuş meğer.