Kâmil kul, kâmil mü’min

Mevlana Celâleddin-i Rumi, Hacı Bektaş-ı Veli ve Merhum Gazi Mustafa Kemal Paşa gibi kâmil kul ve kâmil mü'min olan şahsiyetler hayatlarında yaşarken çoğunluklar tarafından anlaşılamamış veya art niyetli şahıslar tarafından, örnek alınması gereken o güzel hayatları ve yaşantıları örtülmeye çalışılmıştır. 

Bu kâmil kul ve kâmil mü'minler vefatlarından sonra toplumun geneli tarafından takdir edilen doruk şahsiyetler olmuştur.

Yaşadıkları toplumları büyük tehlikelerden, tabir yerinde ise uçurum kenarlarından kurtaran bu şahsiyetlerden hayatlarında daha fazla istifade edilebilse idi; insanlık tarihi en parlak zamanlarını bu şahsiyetler devrinde yaşayabilecek ve gelecek nesillere en seçkin yaşanılmış örnekler bırakabileceklerdi.       

Çok kıymetli Azerbaycanlı ilim ve fikir erbabı Prof. Dr. Kumru Memmedaliyeva Hanımefendi, dört yıl önce Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in vefatında söylediği sözler bu yazının temelini oluşmaktadır. 

Kumru Hanımefendi, "Ben O'nun o eserlerinde insanlara tavsiyesini, 'Kâmil olun, dininizde kâmil olun, insanlığınızda kâmil olun, vatan sevgisinde kâmil olun' şeklinde görüyorum" diye ifade ediyordu. 

Herkesin izzeti ve şerefi, gayrimüslim din adamlarının arakasında aradığı, İslam olmayan toplulukları zorla Müslüman gibi şirin gösterilmeye çalışılan bir zaman diliminde Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in bu ölçüsüzlüğü nasıl reddettiğini herkes hatırlamaktadır. FETÖ'cü terör örgütünün 'dinlerarası diyalog' görüşüne nasıl kâmil bir kul olarak karşı çıktığını, nasıl kâmil bir mü'min olarak bu görüşü bertaraf ettiğine tarih şahit olmuştur. 

Müslümanlardan bazı grupları din dışına çıkartma gafletine düşenlere, Ehl-i Beyt dünyasını tanıtarak, birliğin beraberliğin kapısını açmış, unutturulmaya çalışılan "Âli Muhammed" Ehl-i Beyt hakikatini bütün Müslümanlara en yüksek perdeden kâmil bir kul olarak haykırmıştı.

Vatan sevgisinde, bayrak sevgisinde, devlet sevgisinde öyle ölçüler ortaya koydu ki, bayrak değersizleştirildiği anda Prof. Dr. Haydar Baş Bey, "Evlerinize Türk Bayrağı asmazsanız düşmanlarınız gelip kendi bayraklarını sizin evrelerinize asar" dedi. 23 Nisanların, 19 Mayısların, 30 Ağustosların kutlanmadığı, ha bire geçiştirildiği günlerde, "Siz milli bayramlarınızı kutlamazsanız dini bayramlarınızı kutlayamazsınız" diye bütün bir milleti uyandırdı. Öyle bir baba devlet anlattı ki, sosyal devlet milli devlet derken, devlet sevgisinin, vatan sevgisinin kâmil şeklini ortaya koydu.

Dış güçler ve fitneciler tarafından, Atası ile arası açılan milletin arasını 'Hoş geldin Atatürk' diyerek öyle bir düzelti ki, Anıtkabir Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in yazmış olduğu bu eserden sonra daha da doldu taştı. 

Kapitalizm, sosyalizm gibi adaletsiz, hukuksuz ekonomik sistemlerin çarkları altında ezilen devletlere, milletlere, topluluklara öyle bir rehberlik yaptı ki, koskoca Rusya, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i meclisinde ağırlayıp, yazdığı Milli Ekonomi Modeli'ni kendisine başucu kitabı yaparak, müreffeh bir hayata ulaştı. Yalnız Rusya mı? Tabi ki hayır. Çin olmak üzere onlarca devlet, millet ve topluluklar ekonomik özgürlüğü elde etti.  

Prof. Dr. Haydar Baş Bey, kâmil kulluğu kâmil mü'minliği yazmış olduğu eserlerinde, kurmuş olduğu kurumlarda ve yetiştirmiş olduğu kadrosunda öyle bir ortaya koydu ki, onun en büyük vasiyeti, Prof. Dr. Kumru Hanımefendi'nin ifade ettiği gibi, "kâmil olun" sözü idi.

Selam olsun kâmil kul ve kâmil mü'min olanlara, selam olsun onların takipçisi olmak isteyen kâmil kullara ve kâmil mü'minlere.