logo
18 NİSAN 2024

Kamu gücünü istismar ve seçim yasakları

05.06.2007 00:00:00
Hukuk ve adalet, kalın sineklerin delip geçtiği, nahif ve nazik olanların ise delemeyip takıldığı bir örümcek ağına dönüştürülüyorsa, adaletten söz etmek mümkün olmaz. Adalet, mülkün temeli ise -ki öyledir-; adalet çarkının çivileri sökülmeye yüz tutmuş bir devlet, mülkünü ve en temel dayanağı olan milletinin güvenini yitirir. Adaleti, hukuk ve hakkaniyet esası ekseninde ve de zamanında dağıtamayan devlet de, kendi temellerini bizzat kendi eliyle dinamitliyor demektir.Adaletin, hukuk ve hakkaniyet esası ekseninde ve dahi zamanında dağıtılamadığı yerde "zulmün olacağı" bir vakıadır. Ancak zulüm ile de, payidar olunmaz.Bu temel gerçekler, devletin milletiyle tek yürek tek bilek olarak ilelebet bekası için "olmazsa olmaz" şarttır.Yargı, devletin üç temel erkinden biridir.Bu adalet şartlarının yeterince uygulanmadığı veya rafa kaldırıldığı süreçler, toplumun "kendi göbeğini kendisinin kestiği" süreçler halini alır ki, o zaman ne devlete güven ve sadakat kalır, ne asayiş kalır, ne de emniyet?Politikanın acımasız ve bir o kadar da laçkalaşmış çarkları, maalesef devlet mekanizmasından adaletin çivilerini yerinde oynatıyor, hatta kimi zamanlar söküp atıyor.Başbakan R. T. Erdoğan, devletin üç temel erkinden biri olan Yargı kurumlarını adeta top atışına tabi tutuyor. Türk Genelkurmayı'na güya efeleniyor? Devlet kurumları arasında olması gereken ahenk bozuluyor. Aynı Erdoğan, Kuzey Irak'ta başımıza çuval geçiren, Süleymaniye'de askerlerimize silah doğrultan, PKK teröristlerini besleyip başımıza salan, Güneydoğu sınırlarımızı kabul etmeyip ihlal eden, coğrafyamızı kan gölüne çeviren ABD, AB ve çömezlerine karşı çok mülayim, tam bir stratejik ortak ve adeta süt dökmüş bir kedi gibi vaziyet alıyor.Toplum, güvendiği devlet dağlarına kar yağdığını görerek "güven bunalımı"na düşüyor?Devletin "adalet çarkı"nın çivilerinin sökülmesi noktasında, devlet ve millet meselelerine dair hiçbir çözümü olmayan veya çözüm üretemeyen partiler en riskli partilerdir. Çözümsüz ve milli projelerden mahrum partiler, devlet mekanizmasını, milletin problemlerini halletmek adına değil, kendilerini iktidara taşıyan veya koltuklarını bir müddet daha muhafaza etmeye yardımcı olacaklarını varsaydıkları AB, ABD gibi ecnebi devletlerin veya DB, IMF gibi küresel güçlerin talep ve arzularını yerine getirmek için döndürülen bir dolap haline dönüştürürler. Böyle bir dolaptan, millet namına adalet sudur etmez.Bu dolap düzeneğinde, "milli muhalefet"e yer yoktur.Dahası, milleti ve devleti adına "milli bir çözümü olmayan" muhalefet de, er veya geç "kendi çözümsüzlüğünün kurbanı" olarak "omurgasız" bir vaziyet alır. Hatta iktidar olmanın raconunu, ecnebilere teşne olmakta görür? Böylece millet ve devlet hayrına kendisinden "yapıcı muhalefet" beklenenler de, "yerli görünümlü ecnebi siyaset"in borazanı veya "yerli görünümlü ecnebî korosu"nun bir "yedek parçası" halini alırlar.Tüm işgal ve BOP vahşetlerine rağmen ABD, kimi besleme politikacılarından, kendisine yürekten veya göbekten bağlı bazı stratejik ortaklarından ve kimi besleme medyamızdan, Türk toplumunun kendisini sevmesini sağlamalarını isteyebiliyorsa; bu işin çivisinin ne kadar çıktığını, varın siz düşünün.Pozisyon AB için de aynı, IMF için de, Vatikan için de?Türkiye, işte bu vahim süreçten geçmektedir.Türkiye'nin bu "ecnebileştirilme" ve "kuşatılma" sürecinde "milli muhalefet" olmanın bedeli elbette ağır olur. Adalet mekanizması, "milli muhalefet" kadroları için, elden geldiğince siyasi linç ve kıyım makinesi olarak çalıştırılır. Milli Mücadele yıllarımızın mütareke basını gibi, ecnebilerin ve ecnebi zırhına bürünmüş iktidar ve muhalefet sahiplerinin sesi ve beslemesi olan bir kısım görsel ve yazılı medya, "milli muhalefet"in sesini kısma misyonu üstlenir.Adalet, adeta her alandan elini eteğini çeker.Ecnebi bastonlarına dayanarak ayakta kalabilen iktidar ve onun yedek parçası pozisyonunu almış muhalefet sahiplerinin, koltuklarında bir müddet daha kalma veya tekrar koltuklara konma ihtirasları uğruna "milli muhalefet"i sindirmeye dönük siyasi linç senaryoları, adaleti tamamen baltalar.Seçim sürecinde, bu adaletsizlik çarkı ve kıyım makinesi daha da hızlandırılır. Kamu gücünün yanı sıra, yerel imkanlarının istismar edilmesi alıp başını gider.Bu sebeple, bağımsız, objektif ve tarafsız olması gereken YSK ve ilçe seçim kurulları, seçim sürecinde çok daha hassas ve gerektiğinde anında müdahil olabilecek dinamizm ve hareket kabiliyetine sahip olmalıdırlar.Aksi halde "milli muhalefet"in sesini kısmaya dönük adalet çarkının çivilerinin sökülmesi ve kamu gücünün istismar edilmesi planlarının bir parçası haline gelirler.Seçim yasakları devam ediyor.Geçen hafta başında Ankara'dayım, Başkent'te?AKP'nin geçmişte kendilerinden ayrıldığı ve son dönemde "arka bahçe" olarak kullanmayı planladığı konuşulan marjinal bir muhalefet partisinin bez pankartları, Başkent'in bütün üst geçitlerinde boy boy asılmış? Onlar için sanki seçim yasağı yok? Bu kamu gücüne istismar etmek, kendine veya yandaşlarına kullanmak değil midir?Yoksa AKP'nin yeni "arka bahçesi" de ondan mı böyle?! YSK ve üyeleri Ankara'da değil mi?Ankara'da seçim yasakları bu kadar delinebiliyorsa İstanbul'da delinmez mi?İstanbul'un ara sokakları bile, yok bilmem kimin evladı kime hayırlı olsunmuş, daha yapacak çok işleri varmış türünden AKP pankartlarıyla donatılmış. Mesela Bahçelievler'de Tavukçu Deresi Caddesi ve onu kesen yan caddeler, AKP ve "arka bahçe" olarak kullanmak istediği konuşulan stepne partinin flamalarıyla ve pankartlarla süslenmiş? Hem de AKP'li belediyelerin altında imzası bulunan pankartlarla? Bu, kamu gücünü istismar etmek değil midir? YSK, neredeki seçim yasaklarının takipçisidir?!"Milli muhalefet"in sesi BTP başta olmak üzere diğer muhalefet partileri ise, ancak ilçe başkanlıklarının önüne flama asabiliyorlar. Muhalefetin flamaları şayet birkaç metre sağa-sola kayarsa, hemen belediye makasları çalışıyor; Zeytinburnu, muhalefeti kıyım için çalışan makasların son örneklerinden biri."Milli muhalefeti sindirme senaryoları"nın yerel cabası da bu makaslamalar? Yazık.AKP'li belediyelerin olduğu İstanbul ve sair şehirlerde YSK yok mu? YSK ve İlçe seçim kurulları, iktidar partisini, iktidarın stepnelerini ve belediyeleri "seçim yasakları"ndan istisna mı kıldılar?! Şayet YSK'nın böyle bir istisnası varsa, biz de bilelim, adamlara haksızlık etmeyelim.Bütün bu adalet mekanizmasının çivilerini söken uygulamalar ve kıyım gayretleri, vatanına, milletine, devletine, toprağına, emeğine, ürününe, dinine ve medeniyetine sahip çıkanların sahiplenme duygusunu daha da artırmaktadır, artırmalıdır. Yüce milletimiz, tam bir seferberlikle, ecnebi borazanlarını ve AB-ABD-IMF taşeronlarını sandığa gömerken; "çözüm ve projeleri bulunan milli muhalefet"e sahip çıkarak tek başına iktidara taşımalıdır. Böylece milletimiz, kendisine, kendi geleceğine ve kendi sesine sahip çıkmış olacaktır.
 
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi
'Sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar'
CHP'ye seçim mesajı
TFF Başkanlığı için ilk aday çıktı
"Söz veriyoruz sizi mahcup etmeyeceğiz"
Milletvekili Bursalı'ya 'ıstakoz' tepkisi sürerken
Türkiye'deki fiyatları araştırdık
Cari işlemler 3.2 milyar dolar açık verdi
Temel neden: Altın ve enerji ithalatı
İhracatta 'miktar' arttı, 'değer' düştü
Emeğimiz daha ucuza gidiyor!
Nimbus Projesi ile İsrail ne yapmak istiyor?
Google çalışanları protesto etti
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi
'Sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar'
CHP'ye seçim mesajı
TFF Başkanlığı için ilk aday çıktı
"Söz veriyoruz sizi mahcup etmeyeceğiz"
Milletvekili Bursalı'ya 'ıstakoz' tepkisi sürerken
Türkiye'deki fiyatları araştırdık
Cari işlemler 3.2 milyar dolar açık verdi
Temel neden: Altın ve enerji ithalatı
İhracatta 'miktar' arttı, 'değer' düştü
Emeğimiz daha ucuza gidiyor!
Nimbus Projesi ile İsrail ne yapmak istiyor?
Google çalışanları protesto etti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.