‘Kanserden değil, geç kalmaktan korkmalıyız’
Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Önder Tonyalı, "Kanser hastalıklarının çoğu akciğer, kolorektal, meme ve prostat kanserlerinden oluşmaktadır. Bu kanserler genellikle erken teşhis edilebilecek olan kanserlerdir. 1990 ile 2017 yılları arasında kanser sıklığında artış olmasına rağmen kansere bağlı ölümler yüzde 29 oranında azalmıştır. Bu ciddi bir başarıdır" ifadelerini kullandı.
Ağız bölgesinde geçmeyen yaralara dikkat
KBB Uzmanı Operatör Doktor Nurdoğan Ata da, "Kulak, burun, boğaz ve baş boyun bölgesinin kanserleri tüm dünyada en sık görünen altıncı tümörlerdir. Bizim en sık semptomumuz ses kısıklığıdır. Özellikle 3 haftayı geçen ses kısıklığı varsa muhakkak bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmalarını öneriyoruz. Bizim bu bölgedeki en sık kanserimiz gırtlak kanseridir. Gırtlak kanserinin ana sebebi sigara ve alkol kullanımıdır. Bunun yanında HPV enfeksiyonu da risk faktörüdür. Baş boyun bölgesinde ikinci sıklıkta ağız içi kanserlerini görüyoruz. Ağızda geçmeyen yara varsa, dilde, yanakta, dudaklarda özellikle iki haftaya geçmiyorsa aynı yerde sabit kalıyorsa, muhakkak bir kulak burun boğaz uzmanına görünmeyi öneriyoruz" şeklinde konuştu.
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Okuş ise, "Dünyada ölümlerde birinci sıklıkta, Türkiye'de ise ikinci sıklıklarda kadınlarımız meme kanserinden ölmektedir. Meme kanserinden ölümlerin de yüzde 70'i sosyo kültürel seviyesi düşük toplumlarda daha sık ortaya çıkmaktadır. Kanserin ortaya çıkmasına engel olamayacağımıza göre, erken safhada teşhis edilerek tedavi edilmesi çok önem arz etmektedir. Çünkü özellikle meme kanseri tarama programlarıyla erken evrede yakalanıp çok rahatlıkla tedavi edilebilir bir hastalık haline gelmeye başlamıştır. Kadınlar özellikle 30 yaşından sonra mutlaka ayda bir kere kendi kendilerini muayene etmelidir. Bu muayene için önce bir hekim arkadaştan eğitim alarak, nasıl muayene edeceğini öğrenip ondan sonra da bu muayenelere aylık olarak devam etmesi lazım" dedi. İHA