1- Kapitalizmin gerçek sahipleri kimdir?
Kapitalizm, sınır bilmeyen sermaye ve devletüstü bir mekanizma üzerinde oluşmuştur. O, varlığını korumak için genişlenmek zorundadır. Fakat dünya sınırlı olduğu için, onun genişlenme imkanları da sınırlıdır. K. Marks bunu anladığı için, kapitalizmin emperyalist aşamada biteceğini
Bugün, kapitalizm, tüm pazarları, bilimsel ve teknolojik ilerlemenin üretime uygulanması sonucunda ele geçirerek genel bir dünya pazarı yaratmıştır.
Dünyadaki piyasalar uğrunda rekabet zaten bitti. Zira dünyada küresel güçlerin elinde bulunan genel pazarda kendi payını almak isteyen çeşitli devletlerin ortadan kaldırmak ve dünya pazarına egemen olmak ana hedeftir. Ona ulaşmanın önündeki en büyük engel, dünya egemenliği uğrunda savaşan diğer devletüstü yapılardır. Bugün, politekonomiyi bilmeden ve onu geliştirmeden pazarda olup-bitenleri anlamak imkansızdır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal devlet– milli devlet" eserleri çağdaş politekonominin temel ilke ve yöntemlerini belirlemiştir. Onlara başvurmadan, kapitalist ve sosyalist sistemlerin gerçek yüzünü göremeyiz.
Prof. Dr. Haydar Baş kapitalizm krizinin temel nedenlerinden birini gelir dağılımında eşitsizliğin derinleşmesinde görüyor. IMF'nin baş ekonomisti Olivye Blanşar da bu fikirdedir. (1) Dünya aktivlerinin %50'sinden fazlası, dünya nüfusunun %1'inden daha azının elinde yoğunlaşmış durumda olması ve bu eşitsizliğin zamanla derinleşmesi bu tasdik ediyor.
Zürih (İsviçre) Federal Teknolojik Enstitüsü'nün bilim adamları Cems Qlatfelderin yönetimi altında dünyada tanınmış 37 milyon şirketin birbiri ile ilişkilerini belirlemek için, süper kompüterlerin aracılığı ile büyük bir araştırma yapmışlar. Sonuç olarak belirlenmiştir ki, 37 milyon şirket 47 bin şirkete, onlar da 1318 şirkete, onlar da 147 şirkete, onlar da ilk 10 büyük finans şirketlerine bağlıdırlar. (Barclays, Capital Group Companies, FMR Corporation, AXA, State Street Corporation, JP Morgan Chase, Legal & General Group, Vanguard Group, UBS AG, Merrill Lynch & Co Inc).
Bu şirketlerin toplam aktivleri, dünya GSYİH'sinin %60'ını oluşturmaktadır. İlk onlukta olan finans şirketlerinin de iki veya üç dev şirkete tabi olması mantıksaldır. (2)
Bu finansal kurumların, dünya çapındaki büyük finans merkezleriyle bağlantılı olduğu bilinmektedir. Bunlar arasında Londra, New York, Zürih, Frankfurt, Lüksemburg, Tokyo, Hong Kong, Singapur ve diğerleri vardır. Bununla birlikte, birkaç finans merkezi de iki veya üç merkeze bağlanır. Bu merkezlere London City ve New York Finans Merkezlerini ait etmek mümkündür.
1694'ten beri İngiltere Bankası'nın tabanında kurulan ünlü London City, bugün dünyanın başlıca finans ve iş merkezi olarak kabul edilmektedir. Küresel finansal işlemlerin %31'I, Londra borsası, en büyük döviz piyasası, 500'den fazla büyük bankanın ofisleri, dünyanın büyük şirketlerinin (Old Mutual, Prudential, Standard Chartered, Aviva, BT Group, Lloyds Banking Group, Unilever) merkezleri, sigorta ve hukuk şirketleri, menkul kıymet alım satım merkezleri ve diğer ilgili kurumlar burada bulunmaktadır. Burada, günlük para birimi işlemleri hacmi 500 milyar dolara (ABD) yaklaşıyor. Bugün dünyanın 54 ülkesi "İngiltere arkadaşları" birliğine dahildir. Kraliçe II. Elizabeth onlardan 16 ülkenin (Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda) resmi rehberidir. Bu açıdan, Büyük Britanya kapitalist dünyanın esas merkezi olarak değerlendirilebilir.
Fakat Büyük Britanya neden Avrupa'daki ana finans merkezi oldu?
(devam edecek…)
- 44 günlük savaş: Karabağ zaferi-II / 22.01.2021
- 44 günlük savaş: Karabağ zaferi-I / 21.01.2021
- Küresel güçlerin kapitalizme alternatifleri-II / 08.08.2020
- Küresel güçlerin kapitalizme alternatifleri-I / 07.08.2020
- İslam ekonomisi ve Milli Ekonomi Model / 06.08.2020
- Kapitalizme alternatif modeller / 05.08.2020
- Kapitalizmin gerçek sahipleri-V / 30.07.2020
- Kapitalizmin gerçek sahipleri-IV / 29.07.2020
- Kapitalizmin gerçek sahipleri-III / 28.07.2020