Geçtiğimiz cumartesi günü millet olarak acı bir gün daha yaşadık maalesef. Terörün ne milliyeti ne de dini vardır. Terör cinayettir. Hiç bir Müslümanın tevessül etmemesi gereken, insanlığın en kötü fiilidir.Demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Kanunlarımız çerçevesinde legal olan bir toplantı ya da miting hangi görüş ve düşünceden olursa olsun kanun dışı olaylar olmadığı müddetçe yasaldır. Devletimiz ve güvenlik güçlerimiz bu toplumsal faaliyetin güvenliğini sağlamak zorundadır. AKP'nin 400 milletvekilini elde edememesiyle Suruç'ta başlayan olaylar, ülkemizi kan gölüne çevirmiştir. Sonuçları vahim toplumsal çatışmalara matuf bu olayların acilen durdurulması gerekmektedir. Bu vahim olayın sorumluları acilen bulunmalı, ihmalciler ise yargı önüne çıkarılmalıdır.Esasen bu iç savaş tehlikesine açık olayların durdurulabilmesi için bir tek panzehir vardır. O da, millet olarak kardeşliğimizin bir kez daha farkına varmak, etnik ve mezhepsel farklılığımızı zenginliğimiz olarak görüp birbirimize kardeşçe sarılmaktır. Aksi takdirde bizlere emanet olan güzel ülkemiz bölünüp parçalanacak ve akan kan ve düşmanlık pekişecek, onarılamaz yaralar açılacaktır. Allah korusun böyle bir durumda hem Müslümana yakışmayacak yanlışlar yapmış olacağız, hem de kendi öz vatanımızda sığıntı gibi yaşamak zorunda kalacağız.Sanılmasın ki herhangi bir etnik kimlik ya da mezhep taraftarları farklı muamele görecektir. Nasıl küfür tek milletse küfrün zıttı olan İslam milleti de tektir. Batılıların da bizlere başka bir gözle bakmasını beklemek cahillikten ziyade aptallıktan başka bir şey değildir. Artık milletimizin birliği ve beraberliği için bir daha kara günlerin anılmamasını temenni ediyorum. Her platformda birlik ve beraberlik mesajlarının verilmesi gerek siyasi, gerek sivil toplum kuruluşları tarafından acilen gündem edilmelidir. Milletçe oyunların bozulmasına yardım etmemiz gerekmektedir. Allah bir daha Türk Milleti'ne böyle acılar göstermesin.