Karartmada 3195. gün

Tarih 27.11.2005. O gün dünya İktisat tarihinde yepyeni bir dönemin başlangıç tarihidir. Prof Haydar Baş hayatının birikimi olan Milli Ekonomi Modelini tam da ihtiyaç duyulan bir zamanda Türkiye'de deklare etti. Bugün 500'ü aşkın bilim adamı; bunun bir iktisat devrimi olduğunda ve bütün dünyanın kurtuluşunun bu modelde olduğunda hemfikirdir.Bu yazının kaleme alınış tarihi itibariyle tam 3195 gün geçti. Bu Türkiye'de çok iyi organize olmuş; medya, din âlimi kisvesine bürünmüş olanlardan tutun da, gazeteci, siyasetçi, adı iktisat olan dernek de dahil olmak üzere bütün köşe başına oturmuş olanlar sistematik bir karatma faaliyetine başladılar. Bu sessiz mücadele ve karartma 3195 gündür devam ediyor. Yeniliğe, bilime ve bir tarihin başlangıcına direnmenin böylesi daha görülmedi. Bunun içinde olanlar için söylüyorum. Bir gün gelecek gerçeği örten bu çelişkili ruh haliniz psikolojik travmalarla dışa vurup sizi hasta edecek.    Bu karatmada en büyük vebal kitlelere yön verenlerde. Siyasilerin hasetleri bir yana görevi gazetecilik olanlara ne demeli? 3195 gün içinde sahasında uzman bilim adamının katıldığı 8 uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi düzenlendi. Bu olay tam da manşetlik bir haberdi ama sizi bu tarihi olaydan bir satır bile bahsetmekten alı koyan ne idi?Ne garip bir tecellidir ki bu tarihi vazifeyi eylemsizlikleri ile yapmayanlar tek tek kapitalizmin dişli çarklarına takıldılar. Kimi gazetelerinden kovuldu kimi iktidarın emir eri görevleri üstlenerek gazetecilik ruhlarını hasta ettiler. Belki de zaten hasta idiler.Dürüst gazeteciler bile bu kapitalist zincirde gerçekleri yutkuna yutkuna kalemlerini eğri yazmak zorunda kaldılar. Oysa Milli Ekonomi Modeli sizin de haklarınızı koruyacaktı. Özgür gazeteci olmanın keyfini yaşayacaktınız. Şimdi bu karartma ile alet olduğunuz rüzgar geldi sizi vurdu. Adalet bu sefer de sizi göremiyor.Halk ise 3195 günde borca ve faize daha da battı. Şimdi ise; yok faiz oranını şu banka 0,5 puan daha az veriyormuş, yok filan banka müdürü tanıdıkmış 1 puan daha az faiz oranı ile kredi çekilebiliyormuş gibi küçük hesaplar peşinde. Oysa Milli Ekonomi Modeli ile ev hanımlarına maaş, vatandaşlık maaşı, üreticiye faizsiz kredi gibi daha pek çok müjdelerden tutun da madenlerin halk devlet ortaklığı işletilmesine kadar birçok uygulamalar ile siz bankanın patronu olacaktınız. Bırakın borcu, kalan paranızla bir de güzel tatil yapacaktınız. Ancak siz de bu karatmaya alet oldunuz. Şimdi faiz lobisi başbakana plaket verirken, altın madenlerini işletenler ceplerini doldururken; siz ise banka kapılarında daha az faiz oranı ile kredi çekmek için yalvarır pozisyona düştünüz.Vatandaş olarak önünüze konulan istatistik yalanına kandınız. Ekonomi uzmanları size, IMF'ye borç sıfırlandı derken dış borcun kaç yüz kat arttığını anlatamadan TV programı ne hikmetse bitiverdi. Siz de ha bir şeyler olacak umuduna kapıldığınız. Önünüze konulan; şu hoca âlim bunu dinleyeceksin, bu uzmanın dedikleri doğru ona itibar edeceğiz dediler. Siz de onlara inandınız. Haydar hocayı ise görmek ve anlamak istemediniz.Bu karatmaya alet olmayan Rusya, 3195 gün bu tezin sahibini yakında takip etti. Ve nihayet devlet meclisi Duma'sında ağırladı ve kapitalizme meydan okudu. İstanbul'da imzaladığı anlaşma ile Milli Ekonomi Modeli artık bir tez değil ispat edilmiş bir kanun haline gelmiştir. Rusya kendinden emin olmasa, olumlu sonuçlar almasa ABD'ye ve topyekûn kapitalizme medya okur mu? Devlet yönetmek çocuk oyuncağı mı? Rusya yeni iktisat bilimine sarıldı. Oysa ilim Çin'de bile olsa almak bizim inancımızın bir gereği değil mi? Geleceğe yön verecek bu ilim şimdi Akçaabat'tan çıktı. Görmeyecek miyiz? Almayacak mıyız?  Bu karatma daha ne kadar devam edecek? Karartma devam ettikçe Türkiye'nin ve insanların geleceği kararıyor.