Aşağıdaki metin 10 Şubat 1998 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde yer almıştı:
Aynen aktarıyorum:
"Fethullah Hoca, dün Vatikan'da, Katolik dünyasının lideri Papa II. Jean Paul ile yaklaşık 30 dakika süren bir görüşme yaptı. Resmi olmayan özel görüşmede Fethullah Gülen, ''Kendisine, dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekân kılma yolunda üstlendiği misyonu hayranlıkla izlediğimizi, dünya barışı için işbirliği ve diyalogun başlayıp, devam etmesini istediğimizi, sözde medeniyetler çatışmasının gerçekleşmesini görmek isteyen, yolunu şaşırmış ve şüpheci kimselere dalgakıran gibi karşı durabileceğimizi söyledim" şeklinde konuştu."
'Papa cenapları', 'Papalık misyonunun bir parçası olmak istiyoruz' ve İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur' gibi cinayet mertebesinde ibarelerin yer aldığı mektubunu da Gülen bu ziyaret de Papa'ya vermişti.
Bugün Yeni Mesaj'ın manşet haberinde yer verildiği gibi Fethullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı Gülen, 9 Şubat 1998'de Papa ile görüşmüş, bu görüşmeden tam 12 gün sonra Papa II. Paul, biri Türkiye'de olmak üzere iki gizli kardinal atadı.
Üstelik bu gizli kardinaller, 2013'te kaybettiğimiz önemi araştırmacı Aytunç Altındal'ın ifadelerine göre; "in pectore" denilen gizli kardinalliğin anlamı, 'Kilisenin bağrına bastığı gizli evladı'dır. Yani yıllardır Vatikan'ın "gizli" hizmetinde çalışan, kendi ülkesinde kimliğini gizleyen başka dine mensup iki kişi Vatikan'da kardinal yapıldı. Bu gizli kardinallerin kim oldukları Papa dahil sadece 7 kişi tarafından biliniyordu.
Kim bu kilisenin bağrına bastığı gizli evlatlar?
Bu sorunun cevabı o gün Papa'nın önünde yerlere kadar eğilen, İslam'ı ve Müslümanları aşağılayan ama Papa'yı göklere çıkaran Fethullah Gülen'di.
Bugün Batılıların neden FETÖ'nün elebaşı Gülen'e sahip çıkıyor sorunun cevabı da burada. Misyonuna çok büyük faydaları dokunmuş gizli evladı Fethullah'ı Kilise hiç teslim eder mi?
Vatikan'a Katolik nikâhıyla bağlanan Fethullah Gülen, Vatikan'dan Türkiye'ye henüz dönmemişken Türkiye'de Ali Kırca'nın sunduğu haber programına katılıyor ve Prof. Dr. Haydar Baş'ı kastederek, 'Türkiye'den yalnızca bir grubun yaptıklarına karşı çıktığını' söylüyordu.
FETÖ örgütünün katliamları yalnızca 15 Temmuz'daki darbe girişimindekilerle sınırlı değil. Bu cinayetler FETÖ şakirtlerinin işlediği cürümlerin son halkasını oluşturuyor. Bu cinayetler Papa'yla görüşmeden yıllar öncesine kadar dayanıyor.
Papa'ya İslam'ı ve Müslümanları şikâyet eden ve Kardinal rütbesiyle ödüllendirilen Fethullah Gülen'i alkışlayanlar, Müslüman bir kadınla Hıristiyan bir papazı Urfa'da 2000 yılında evlendirerek 'Diyalogdan düğüne' şeklinde verilen, örnekleri çoğaltabileceğimiz yüzlerce haberi de maalesef alkışladı.
Herkesin alkışladığı bu cinayetlere bir tek Prof. Dr. Haydar Baş, karşı çıktı. Ve bugün insaf sahibi herkes Prof. Dr. Haydar Baş'ın haklılığı karşısında başını önüne eğiyor.
Eğer dün işlediği cinayetlerde Fethullah Gülen'i alkışlayanlar bunun yerine Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu basiretli tavrı takınsalardı, ne diyalogdan düğüne ne de darbeye gelinecekti.
Aynen aktarıyorum:
"Fethullah Hoca, dün Vatikan'da, Katolik dünyasının lideri Papa II. Jean Paul ile yaklaşık 30 dakika süren bir görüşme yaptı. Resmi olmayan özel görüşmede Fethullah Gülen, ''Kendisine, dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekân kılma yolunda üstlendiği misyonu hayranlıkla izlediğimizi, dünya barışı için işbirliği ve diyalogun başlayıp, devam etmesini istediğimizi, sözde medeniyetler çatışmasının gerçekleşmesini görmek isteyen, yolunu şaşırmış ve şüpheci kimselere dalgakıran gibi karşı durabileceğimizi söyledim" şeklinde konuştu."
'Papa cenapları', 'Papalık misyonunun bir parçası olmak istiyoruz' ve İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur' gibi cinayet mertebesinde ibarelerin yer aldığı mektubunu da Gülen bu ziyaret de Papa'ya vermişti.
Bugün Yeni Mesaj'ın manşet haberinde yer verildiği gibi Fethullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı Gülen, 9 Şubat 1998'de Papa ile görüşmüş, bu görüşmeden tam 12 gün sonra Papa II. Paul, biri Türkiye'de olmak üzere iki gizli kardinal atadı.
Üstelik bu gizli kardinaller, 2013'te kaybettiğimiz önemi araştırmacı Aytunç Altındal'ın ifadelerine göre; "in pectore" denilen gizli kardinalliğin anlamı, 'Kilisenin bağrına bastığı gizli evladı'dır. Yani yıllardır Vatikan'ın "gizli" hizmetinde çalışan, kendi ülkesinde kimliğini gizleyen başka dine mensup iki kişi Vatikan'da kardinal yapıldı. Bu gizli kardinallerin kim oldukları Papa dahil sadece 7 kişi tarafından biliniyordu.
Kim bu kilisenin bağrına bastığı gizli evlatlar?
Bu sorunun cevabı o gün Papa'nın önünde yerlere kadar eğilen, İslam'ı ve Müslümanları aşağılayan ama Papa'yı göklere çıkaran Fethullah Gülen'di.
Bugün Batılıların neden FETÖ'nün elebaşı Gülen'e sahip çıkıyor sorunun cevabı da burada. Misyonuna çok büyük faydaları dokunmuş gizli evladı Fethullah'ı Kilise hiç teslim eder mi?
Vatikan'a Katolik nikâhıyla bağlanan Fethullah Gülen, Vatikan'dan Türkiye'ye henüz dönmemişken Türkiye'de Ali Kırca'nın sunduğu haber programına katılıyor ve Prof. Dr. Haydar Baş'ı kastederek, 'Türkiye'den yalnızca bir grubun yaptıklarına karşı çıktığını' söylüyordu.
FETÖ örgütünün katliamları yalnızca 15 Temmuz'daki darbe girişimindekilerle sınırlı değil. Bu cinayetler FETÖ şakirtlerinin işlediği cürümlerin son halkasını oluşturuyor. Bu cinayetler Papa'yla görüşmeden yıllar öncesine kadar dayanıyor.
Papa'ya İslam'ı ve Müslümanları şikâyet eden ve Kardinal rütbesiyle ödüllendirilen Fethullah Gülen'i alkışlayanlar, Müslüman bir kadınla Hıristiyan bir papazı Urfa'da 2000 yılında evlendirerek 'Diyalogdan düğüne' şeklinde verilen, örnekleri çoğaltabileceğimiz yüzlerce haberi de maalesef alkışladı.
Herkesin alkışladığı bu cinayetlere bir tek Prof. Dr. Haydar Baş, karşı çıktı. Ve bugün insaf sahibi herkes Prof. Dr. Haydar Baş'ın haklılığı karşısında başını önüne eğiyor.
Eğer dün işlediği cinayetlerde Fethullah Gülen'i alkışlayanlar bunun yerine Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu basiretli tavrı takınsalardı, ne diyalogdan düğüne ne de darbeye gelinecekti.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023