logo
25 NİSAN 2024

Karkamış'ta 3 bin yıl önceki kadın yöneticinin izlerine ulaşıldı

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in destekleri doğrultusunda Karkamış'taki kazı ekibinin yürüttüğü çalışmalarda elde edilen bulgularla 3 bin yıl önce 'Geç Tunç Çağı' olarak adlandırılan dönemdeki kadın bir yöneticinin izlerine rastlandı. 'Matiya' adındaki kadın yöneticiye ait olduğu belirlenen mühür baskılar, Mezopotamya'da milattan önce 1225'te kadınların da devlet yönetiminde yer alabildiği gerçeğini gözler önüne serdi.
28.10.2021 14:47:00
Karkamış'ta 3 bin yıl önceki kadın yöneticinin izlerine ulaşıldı
Karkamış'ta 3 bin yıl önceki kadın yöneticinin izlerine ulaşıldı
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in destekleri doğrultusunda Karkamış'taki kazı ekibinin yürüttüğü çalışmalarda elde edilen bulgularla 3 bin yıl önce 'Geç Tunç Çağı' olarak adlandırılan dönemdeki kadın bir yöneticinin izlerine rastlandı. 'Matiya' adındaki kadın yöneticiye ait olduğu belirlenen mühür baskılar, Mezopotamya'da milattan önce 1225'te kadınların da devlet yönetiminde yer alabildiği gerçeğini gözler önüne serdi.

Karkamış ören yeri için İtalya'nın Bolonya Üniversitesinden Prof. Dr. Nicolo Marchetti'nin başkanlığında, İstanbul Üniversitesinden Doç. Dr. Hasan Peker'in başkan yardımcılığında Türk-İtalyan ekip tarafından tamamlanan akademik ve bilimsel çalışmalar sonucunda Türkiye sınırları içerisinde kalan 55 hektarlık alanda kent tarihini birçok yönüyle aydınlatacak ve dünya tarih literatürüne yeni bakış açıları kazandıracak bulgulara ulaşıldı. Milattan Önce (M.Ö.) 1225'lerde Hitit İmparatorluk Dönemi'ne şahitlik eden Karkamış'ta 'Mühür Evi' olarak adlandırılan idari yapının yönetimindeki hiyerarşik düzende en yüksek görevlilere ait onlarca 100 mühür baskılı kil mühürleme bulundu, bölge yönetiminin nasıl işlediğine dair temel fikirler edinildi. Kazı çalışmaları çerçevesinde 'Geç Tunç Çağı' olarak tanımlanan dönemde 'Matiya' isimli kadın yöneticiye ait mühür baskıları ise arkeologların ilgisini çeken ilk unsur oldu. Böylelikle bir kadın yöneticinin 3 bin yıl öncesinde ataerkil bir tarih yapısının hüküm sürdüğü belgelerle ilan edilen Mezopotamya'nın bu bulgularla bilinen bütün gerçekleri değişime uğradı.

Kazı çalışmaları çerçevesinde 2021 yılında olağanüstü önem taşıyan buluntulardan bir diğeri de Orta Asur Krallığı'nın önemli tüccarlarından biri olan Piradu ile adaş (ya da kendisi) bir görevliye ait mühür baskılarını içeren bir bulla oldu. Piradu'nun kimliği, Hitit Devleti'nin yıkılışına doğru bozulan Hitit-Asur ilişkileri ve dönemin bazı olaylarının kronolojisinin çözümlenmesine katkı sunacak. Bu bulgulara ilaveten modern mezarlık alanının hemen altındaki Demir Çağı Mezarlığı'nda antik mezarlara zarar verilmesinin önüne geçebilmek adına kurtarma kazıları yürütülürken, son iki yıl içerisinde M.Ö. 8 ve 7'nci yüzyılların kültürel ve geleneksel anlayışına işaret eden bulgulara ulaşıldı. Bunlardan biri hiç kuşkusuz, M.Ö. 8'inci yüzyılın ilk yarısında Kral Kamani döneminden Sanayi adında birine ait olduğu keşfedilen kireç taşı mezar steli oldu.

Kazı evi ve arkeolojik araştırma merkezi inşa edildi

Elde edilen bulguların muhafaza edilmesi için Büyükşehir Belediyesince Karkamış'ta yürütülen bilimsel ve akademik çalışmalar için bir 'Kazı Evi' inşa edildi. Kazı Evi, bulunan eserlerin ilk temizlik ve onarımları için laboratuvar niteliği taşıyor. Alan, bu eserlerin müzeye teslim süresine kadar korunması için kullanılacak. Yapı, açık avlusu ve yaklaşık 2 bin 250 metre kare alan üzerinde bulunuyor.

Karkamış eserleri Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nden getirildi

Karkamış Arkeopark, açık hava müzesi haline getirilen alanın görselliğinin ve zenginliğinin arttırılması için Karkamış'tan çıkarılarak Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne götürülen yüzlerce eserden, özellikle teşhirde olmayan depoda ve arka bahçede bulunan 39 adet eserin Karkamış Arkeopark'da sergilenmeleri amacıyla eserler, tekrar olması gerektiği yere getirildi.

Kokulu bahçe formundaki sanatsal enstalasyon görücüye çıkıyor

Gaziantep Valiliği ise Mimar Ceren Uğurluer'in planladığı giriş binasının yapım çalışmalarına başladı. Dünyaca ünlü İtalyan sanatçı Michelangelo Pistoletto'nun projesiyle arkeoloji parkının girişinde kazılardan çıkan Hitit ve Roma taşları dizilerek 30 metre uzunluğunda, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin bakımını üstlendiği çeşitli yerel bitkilerle dolu, renkli ve kokulu bir bahçe formunda bir sanatsal enstalasyon gerçekleştirildi. Bu sanat enstalasyonu 2022 baharında resmi olarak hizmete açılması hedefleniyor.

'Karkamış Ören Yeri Arkeolojik Kazı Alanı Üst Çatı Örtüsü Projesi'

Büyükşehir, Karkamış Antik Kenti'nde yapılan kazılar sonucu ortaya çıkan mimari kalıntılar ile yapıların dış etkenler ve hava koşullarından daha az etkilenmesi amacıyla çatı projesi hazırladı. Bin 500 metrekarelik bir alanı kapsayacak olan çelik konstrüksiyonlu çatı projesinin uygulaması ile Karkamış ören yerinin turizme daha yoğun bir ziyaretçi ile kazandırılması, gerek ziyaretçi gerekse kazı çalışmalarını yürütenlerin daha sağlıklı koşullarda alanı kullanması sağlanacak.

'Karkamış Ören Yeri Giriş ve Ziyaretçi Karşılama Merkezi'

Yapılan kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkartılan anıtsal kent duvarları, heykellerle donatılmış hala toprak üstündeki sarayları, tapınakları, evleri ve mezarlık alanlarıyla Karkamış Antik Kenti'nin bir cazibe merkezi haline getirilebilmesi için Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin yürüttüğü projelerden biri olan 'Örenyeri Giriş ve Ziyaretçi Karşılama Merkezi' projesi doğrultusunda, otopark, bilet gişesi, güvenlik, WC, kafe, satış birimleri, antik kentin tarihi ve yapıların önemi ile ilgili tanıtım filmlerinin yayınlanacağı sinevizyon odası, geçici açık sergi salonu, bölge ve dünya arkeolojisi konulu konferans ve toplantıların yapılmasının yanı sıra özellikle bölgesel bazlı turizm ve arkeolojik sorunların ve önerilerin değerlendirilip tartışılması için çok amaçlı salon, talep ve şikayetlerin değerlendirilmesi ve cevaplanmasına yönelik danışma birimi bölgeye kazandırılacak.

Öte yandan Büyükşehir Belediyesi olarak Karkamış Arkeoparkı'nın her yıl temizlik, saha düzenleme, ot temizliği, sulama, araç, ekip ve ekipman desteği de her yıl düzenli olarak gerçekleşecek.İHA
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!

7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonlarında 23 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
25.04.2024 08:15:00
İhlas Haber Ajansı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonları düzenlendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlüklerince Çanakkale, Hatay, Konya, Sakarya, Tekirdağ, Yalova ve Yozgat olmak üzere 7 ilde düzenlenen operasyonlar sonucu DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten, Hatay'da 10, Yalova'da 5, Konya'da 1, Yozgat'ta 3, Çanakkale'de 1, Sakarya'da ise 2 şüpheli yakalandı.


Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz' ifadelerini kullanırken 1 Haziran 2023 - 22 Nisan 2024 tarihleri arasında 10 aylık süre içinde DEAŞ terör örgütüne yönelik toplam bin 422 operasyon düzenlendiğini açıkladı.

Operasyonlarda 2 bin 991 şüpheli yakalanırken bunlardan 718'i tutuklandı. 566'sı hakkında ise adli kontrol kararı verildi.

Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu

Çanakkale Kara Savaşları'nın 109. yıl dönümü anma törenleri çerçevesinde Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Anzak Koyu'nda geleneksel 'Şafak Ayini' yapıldı.
25.04.2024 07:10:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:15:19
İhlas Haber Ajansı
Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu
Anzakların 'Şafak Ayini'nde Atatürk'ün mektubu okundu
Her yıl 24- 25 Nisan tarihleri aralığında atalarını anmak için gelen Avustralyalı ve Yeni Zelandalı binlerce kişinin uyku tulumlarıyla katıldığı 'Şafak Ayini'nde tören düzenlendi.



Sabaha karşı 05.30'da başlayan Şafak Ayini, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri ile Avustralya Savunma Kuvvetlerinin konuşmasıyla devam etti.

Daha sonra Shell Green Mezarlığı'nı anlatan bir video ile Şeref videosu izletildi.



Ardından Karanga (toplanma çağrısı) yapıldı.

Yeni Zelanda, Avustralya adına konuşmalar gerçekleştirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri adına Yarbay Fatih Kurtgöz , Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektubu hem Türkçe hem de İngilizce okudu.



Tören, Türkiye ve diğer devletlerin çelenk sunumuyla devam etti. Borozan çalınması ve saygı duruşunda bulunulurken, Türkiye, Avustralya ve Yeni Zelanda Ulusal Marşları okundu. 

Atatürk'ün Anzak annelere mektubu

"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır."

Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

 
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" dedi.
24.04.2024 23:34:00
ANADOLU AJANSI
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ihracat yaptıkları ülke sayısını 86'ya çıkardıklarını dile getirerek, "ASELSAN'ın bu yıl yeni ihracat sözleşmeleri açısından 1 milyar dolara yaklaşma hedefi var" dedi. Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'nın konuğu olan Akyol, ASELSAN olarak denizin derinliklerinden uzayın derinliklerine kadar her alanda her platforma kritik sistemler geliştirdiklerini kaydetti.

Siz mi ambargo uygularsınız?!

Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem Savunma Sanayii Başkanlığımızın liderliğinde bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" ifadelerini kullandı. ASELFLIR-500'ün rakiplerine oranla yüzde 30 daha iyi performans sergilediğine dikkati çeken Akyol, kameranın lazer işaretlemedeki başarısıyla da güdümlü mühimmatların daha hassas vuruş kabiliyeti kazanmasını sağlamış olduğunu vurguladı.

Hava savunma sistemlerinde yeni ataklar

Akyol, ASELSAN'ın alçak irtifada KORKUT sistemi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisine yönelen dron, seyir füzesi ve benzeri tüm tehditleri parçacıklı mühimmatlarla önce tespit edip sonra onları engellemeye dayalı bir teknoloji. Bu envantere kazandırdığımız ve seri üretimini devam ettirdiğimiz bir sistem. Bunun bir üstünde HİSAR-A diye isimlendirdiğimiz bu sefer biraz daha irtifanın arttığı artık füzelerin devreye girdiği bir sistem var. Burada da Roketsan ile güzel bir işbirliğimiz var. Füzeleri onlar bize sağlıyorlar, biz de bütün sistemi bir araya getirerek alçak irtifalı HİSAR-A'yı tamamlayıp envantere kazandırdık.
Bir üstünde de HİSAR-O'muz var. Orta menzilde. Bunun da envantere kazandırıldığını ve seri üretime devam edildiğini söyleyebilirim. Şimdi de uzun menzilli hava savunma sistemimiz SİPER'i Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırıyoruz. Böylece çok alçak irtifadan yüksek irtifaya kadar katmanlı hava savunmasını 2024 yılında tamamlamış oluyoruz."


Lazer silahı GÖKBERK

ASELSAN'ın lazer silahı GÖKBERK'ten bahseden Akyol, lazerin kaynağını da yerli olarak geliştirdiklerini vurguladı. Akyol, otonominin (kendi kendine karar verip çalışma) üzerinde çalıştıkları önemli başlıklardan olduğunu aktararak, "Deringöz isminde yeni bir ürün üzerine çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk dalışını yaptık. Yapay zeka destekli otonom sürüş algoritmalarına sahip. Denizin altına 600 metreye kadar dalabilen sonarları olan, su altında haberleşme ve su altında keşif gözetleme kabiliyetine sahip bir ürün" diye konuştu. ASELSAN'ın Ankara'da 400 milyon dolarlık yeni bir yatırıma başladığının altını çizen Akyol, yatırımla beraber binin üzerinde ilave nitelikli istihdamı Türkiye'ye kazandıracaklarını anlattı.


Yapay zeka robotları kullanıyor

Karar vericilerin yapay zeka destekli algoritmalarla işini kolaylaştırmak ve büyük veriyi işlemek üzere komuta kontrol sistemlerinde yapay zekayı etkin olarak kullandıklarını aktaran Ahmet Akyol, "Gerek insansız kara, deniz araçlarında gerek otonominin olduğu diğer sistemlerde yapay zeka destekli algoritmalarla burada fark yaratmaya çalışıyoruz. ASELSAN içerisindeki bütün çalışmalarda yapay zeka robotlarını kullanır duruma geldik. Bunu içerideki süreçlerimizde adım adım yaygınlaştırıyoruz" dedi. Akyol, çip teknolojisinin çok kritik olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çip teknolojisinin askeri ve sivil boyutu var. Bizim açımızdan askeri boyutunda bağımsızlık stratejik öncelik. Bu amaçla Bilkent Üniversitesi ile ortak bir şirketimiz var. Yine ASELSAN'ın İstanbul'da MKR-IC ve TÜYAR isimli iki ayrı çipe odaklanmış alt şirketi var. Bu üç alt şirketle ve kendi bünyemizdeki çip tasarım ekiplerimizle buraya önemli miktarda kaynak ve yatırım yapıyoruz. Özellikle radar ve elektronik harpte kullanılan son derece stratejik olan galyum nitratta, transistör seviyesinde millileştirmeyi tamamladık. Bir radarda yaklaşık 1000'den fazla çip bulunuyor. Bu çipleri kendimiz tasarlıyoruz. 2024 itibarıyla bu çipleri Ankara'da seri üretebilme imkanına kavuştuk. Alt transistörlerini Bilkent Üniversitesi ile ortak şirketimizde, üstündeki çip seviyesi üretimleri de ASELSAN'da çoklu adetlerde yapabilecek duruma geldik. Binlerce çipi seri ürettiğimizi söyleyebilirim. Bu, askeri alandaki bağımsızlığımız açısından önemli."

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.