Manisa T Tipi Cezaevinde mahkum kendini yaktı: 1 kişi ağır yaralandı, 4 kişi dumandan etkilendi
Manisa'da Adalet Bakanlığı Manisa T Tipi Ceza İnfaz Kurumunda tekli koğuşta kalan uyuşturucu bağımlısı bir mahkum uyuşturucu krizine girerek kendini yaktı. Ufak çaplı yangının çıktığı ceza evinde kendini yakan mahkum ağır yaralanırken 2 mahkum ve 2 gardiyan dumandan etkilendi.
24.05.2024 08:02:00
İhlas Haber Ajansı
'Dur' ihtarına uymayan otomobilden 17 kişi çıktı
Edirne'de polisin "dur" ihtarına uymayan Bulgar plakalı otomobilin içinden 14 düzensiz kaçak göçmen, kaçan sürücü ve yanındaki 2 kişiyle birlikte toplam 17 kişi çıktı.
24.05.2024 07:55:00 / Güncelleme: 24.05.2024 07:58:46
İhlas Haber Ajansı
Edirne'de polis ekipleri CB 2356 TH Bulgar plakalı otomobili İstasyon Mahallesi Güney çevre yolunda durdurmak istedi. Şüpheli otomobilin daha önce de defalarca uygulama noktalarında polis ekiplerinin "dur" ikazında bulunmasına rağmen sürekli kaçtığı öğrenildi.
Kaçan otomobil yaşanan kovalamaca sonucu trafik polislerinin ekip otosuna çarparak durduruldu. Durdurulan otomobilin sürücüsü ve yanında bulunan 2 kişi ise yaya olarak kaçarak kayıplara karıştı.
Polis ekipleri, otomobilin içinde aralarında çocukların ve kadınların da bulunduğu 14 düzensiz kaçak göçmenin olduğunu tespit etti.
Tıka basa adeta istiflenerek otomobilin içine doldurulan göçmenlerin halsiz olduğu ve ayağa kalkmakta zorluk yaşadıkları görüldü. Ayrıca, otomobilin bagajında Meriç Nehri üzerinden göçmenlerin geçiş yapması için de bot bulundu.
Polisler, 1'i Iraklı, 6'sı Suriyeli ve 7'si Filistinli toplam 14 düzensiz kaçak göçmeni hastane kontrolünün ardından gerekli işlemlerini yapmak üzere emniyette götürdü.
Öte yandan otomobilin içinde göçmenleri terk ederek kaçan sürücü ve 2 kişiyi bulmak için inceleme başlattı.
Göçmenlerin emniyetteki işlemlerinin adından ülkelerine geri gönderilmek üzere Edirne İl Göç İdaresine teslim edileceği öğrenildi.
Olayla ilgili inceleme sürüyor.
Filistinli liderlerin memnuniyetle karşıladığı açıklama, Filistin Kurtuluş Örgütü tarafından da "tarihi bir an" olarak nitelendi. Filistin'i bir devlet olarak tanımaya karar veren ülkeler, bu adımın İsrail ile Filistinliler arasında barış görüşmelerinin gelişmesine yardımcı olacağını ifade ediyor. İsrail, Filistin'in bir devlet olarak tanınmasına kesin olarak karşı duruyor ve böyle bir devletin "İsrail'in varlığına tehdit olacağını" iddia ediyor. Birleşmiş Milletler'e (BM) üye 193 ülkeden 144'ü Filistin'i devlet olarak tanıyor. Bunların arasında BM'deki 22 üyeli Arap Grubu, 57 ülkeli İslam İşbirliği Teşkilatı ve 120 üyeli Bağlantısızlar Hareketi de bulunuyor. Son açıklama ile Filistin'i tanıyan BM üyesi ülke sayısı 147'ye yükselmiş olacak. Filistin'i 15 Kasım - 25 Aralık 1988 arasında 82 ülke tanımıştı. Türkiye, 15 Kasım 1988'de ilk tanıyan ülkelerden biri. Bu tarihten önce Filistin'i tanıyan ülke bulunmuyor.
İşte tanımayan kuklalar
Filistin'i tanımayan ülkeler ise şunlar: Andorra, Ermenistan, Avusturya, Estonya, Letonya, Litvanya, Liechtenstein, Fiji, İsrail, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada, Avustralya, Hollanda, İtalya, Portekiz, Finlandiya, Danimarka, Marshall Adaları, Moldova, Monako, Kuzey Makedonya, Yeni Zelanda, San Marino, Portekiz, Samoa, Solomon Adaları, Tonga, Tuvalu, İsviçre, Belçika, Yunanistan (Kıbrıs Rum Kesimi tanıyor), Japonya, Güney Kore, Myanmar, Eritre, Tayvan, Panama, Kamerun, bir kaç minik ülke...
Tayvan'ı yanıyan ülke sayısı ise son derece az, dolayısıyla listeye almaya gerek yoktu aslında! Avustralya bu ay yaptığı açıklamada, "iki devletli çözüme ön ayak olmak üzere" Filistin'i devlet olarak tanıyabileceğini bildirdi. Mart ayında İspanya, İrlanda, Malta ve Slovenya liderleri, "uygun koşullar sağlandığında" Filistin'i devlet olarak tanımaya yönelik çalıştıklarını açıklamışlardı. Bu açıklamadan önce, yalnızca 9 Avrupa ülkesi Filistin'i devlet kabul ediyordu. Bunların da çoğu, 1988'de, Sovyet Bloku'nun bir parçası oldukları dönemde karar almıştı. BM Güvenlik Konseyi'ne gelen taslaklar ancak beş daimi üyeden hiçbirisi veto etmediği takdirde onaylanabiliyor. Bu beş ülke ise şöyle: ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin.
Türkiye’nin orman yangınlarına hava müdahale gücü ne durumda?
Orman Genel Müdürlüğü, geçtiğimiz yıl mayıs ayında bazı yangın söndürme uçakları ve helikopterleri filosuna dahil etti.
23.05.2024 13:27:00
Ahmet Şimşek
Havaların ısınması ile birlikte yurdun farklı bölgelerinden küçük çaplı orman yangını haberleri gelmeye başladı. Çanakkale Valiliği tarafından alınan kararla ormanlara görevliler dışında girişler, 1 Haziran'dan 15 Eylül'e kadar yasaklandı.
Peki orman yangınlarına karşı yasaklama dışında alınan tedbirler ne durumda?
Yangın filosu tartışma konusu olmuştu
2021 yılında yaz ayları boyunca yaşanan orman yangınlarında binlerce hektarlık orman kül olurken, yangına havadan müdahalede yetersiz kalınması tartışma konusu olmuştu.
Türk Hava Kurumu (THK) bünyesindeki yangın söndürme uçaklarının devreye alınmaması eleştirilmiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise THK'nın envanterindeki uçakların yangına müdahale edebilecek durumda olmadıklarını söylemişti.
Sadece gösteri uçuşları için kullanılan uçakların neden yangınlarda kullanılmadığı konusunda tartışma uzun süre devam etmişti.
Tarım ve Orman Bakanlığı ise bu tartışmaların ardından hava müdahale gücünü güçlendirme kararı aldı.
Bakanlığın filosu genişledi
Orman Genel Müdürlüğü, geçtiğimiz yıl mayıs ayında bazı yangın söndürme uçakları ve helikopterleri filosuna dahil etti.
TUSAŞ tarafından üretilen ve ilki daha önce OGM envanterine giren 2,5 ton su atma kapasiteli ve gece de görev yapabilen T70 helikopterinin ikincisi bu törenle teslim alındı.
Halihazırda OGM filosuna ait 22 uçak ve 9 helikopterden oluşan 31 hava aracının toplam bedeli ise 286 milyon dolara ulaştı.
Alınan yeni araçlar ile orman yangınlarıyla mücadelede Cumhuriyet tarihinin en güçlü hava filosu oluşturuldu.
75 helikopter, 21 uçak, 8 İHA olmak üzere toplam 104 hava aracıyla orman yangınlarına karşı etkin müdahale filosu oluşturuldu.
Orman yangınlarına müdahale eden OGM hava güçlerinin 2000'li yılların başında 85 ton olan toplam su atma kapasitesi, bu yıl itibarıyla toplam 431 tona ulaştı.
Gelecek 5 yılda yangın söndürme filosu, ağırlıklı olarak yerli ve milli kaynaklardan temin edilecek 41 hava aracı ile daha da güçlendirilecek.
Yerli ve milli Atak-2 helikopterinden dönüştürülerek üretilecek ve 4 ton su atma kapasitesine sahip 10 helikopter için de TUSAŞ ile 208 milyon dolarlık sözleşme imzalandı.
Orman yangınlarıyla mücadelede bu yıl 1546 arazöz, 2 bin 456 ilk müdahale aracı ve diğer iş makineleriyle toplam 4 bin 981 kara aracı sahada olacak. Bu sayı 2002'de 1107 iken 21 yılda 4 kat artırılmış oldu.
Orman yangınlarıyla mücadelede 25 bin orman personeli ve 462 kişilik Orman Arama Kurtarma Timi de (ORKUT) kara gücünün asli aktörleri olarak görev yapacak.
THK uçakları da revize edildi
Türk Hava Kurumu (THK) bünyesinde ise halihazırda 9 adet olan CL-215 tipi yangın uçakları Türkiye'deki en kapasiteli yangın söndürme uçakları olarak biliniyor. Mart ayı itibariyle 4'ü aktif edilen söndürme uçakları her türlü afete karşı hazırda bekletiliyor.