‘Kaygı bulaşıcıdır, önce çocuklara geçer’
Koronavirüs sebebiyle herkeste korku mevcut olduğunu ve çocukların bu durumdan çok etkilendiği ifade eden Psikiyatrist Doç. Dr. Sevcan Karakoç Demirkaya, “Çocuklar ebeveynlerini gözlemleyerek öğrenirler. Biz hiçbir şey anlatmasak da bizim davranışlarımızı görür ve gözlerimizden korkumuzu okurlar. Kaygı da bulaşıcıdır, önce çocuklara geçer” dedi
18.03.2020 04:53:00





Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç. Dr. Sevcan Karakoç Demirkaya koronavirüs sebebiyle oluşan korkudan çocukların olumsuz etkilendiğini söyledi. Doğru olanın saklamak değil, çocuğa anlatmak olduğunu belirten Demirkaya, "Zaten okula gidenler okullarının tatil olmasının sebebini biliyorlar. Bu nedenle merak ettikleri sorulardan kaçınmadan, yalanlamadan ve çocuğun gelişim seviyesine uygun cevaplamamız gerekir. En yakınında olan ve en çok güvendikleri kişiler ebeveynleridir. Anne ve babasından gelen tutarsızlık ve endişeli yaklaşımlar çocuktaki güven duygusunu zedeleyebilir. Bu nedenle açık, güvenilir, gerçekçi ve net olmak gerekir. Ancak bazen fazla detay içeren bilgileri paylaşmak çocuk için bir yük olabilir. Öncelikle ebeveynler olarak kendi duygularımızı ve düşüncelerimizi kontrol etmeliyiz. Çocuklar, ebeveynlerini gözlemleyerek öğrenirler. Biz hiç bir şey anlatmasak da çocuklar bizim davranışlarımızı görür ve gözlerimizden korkumuzu okurlar. Kaygı da bulaşıcıdır, önce çocuklara geçer" ifadelerini kullandı.
'Endişe davranışları şekillendirir'
Bebekli ve küçük çocuklu ailelerde, annenin yaşadığı yoğun kaygının istemeden de olsa bebeğe geçeceğine vurgu yapan Doç. Dr. Sevcan Karakoç Demirkaya, "Annenin salgına dair anlayışı ve endişesi davranışlarını şekillendirir. Annenin bebeği tutuşu, sarılışı ve ona bakışı bile değişebilir ve bu kaygılı, güvensiz tutumlar bağlanma ilişkilerini bozabilir. Küçük çocuklar artık yürüyüp daha özgür hareket edebildikleri bir dönemdeyken sokağa az çıkılmaya başlanması onların park diye tutturup ağlamalarına ve bu dönemde görülebilen inatlaşma nöbetlerinin artışına sebep olabilir. Yine bebek ve küçük çocukların ellerini ve nesneleri ağızlarına götürmesi sık görülür. Bu durumlarda bakıcının serinkanlı davranması, ev temizliğine dikkat etmesi gerekir" dedi.
'Duygu ve düşüncelerimizi denetleyebilmeliyiz'
Her çocuğun yaşına göre hastalığı algılamasının farklı olduğuna değinen Demirkaya, "Hepimiz için zor olan bu süreçte ebeveyn olarak kaygılı duygu ve düşüncelerimizi denetleyebilmeli, sakin, serinkanlı ancak temkinli olmalıyız. Kreş ve okulları tatil olsa da çocukların salgın öncesi gündelik rutinlerine devam edilmesi önemlidir. Hepimiz bu dönemin belirsiz de olsa geçici olduğunu bilmeliyiz. Fiziksel önlemlerin yanında ruhsal iyi oluşumuzu da korumalıyız. Kendimiz ve çocuğumuzda uykuları kaçıran ve gündelik yaşayışı bozan endişe varsa; güvenliği bozmayan uzaktan psikolojik destek kanalları ile yardım da alabilirsiniz" diye konuştu. İHA
'Endişe davranışları şekillendirir'
Bebekli ve küçük çocuklu ailelerde, annenin yaşadığı yoğun kaygının istemeden de olsa bebeğe geçeceğine vurgu yapan Doç. Dr. Sevcan Karakoç Demirkaya, "Annenin salgına dair anlayışı ve endişesi davranışlarını şekillendirir. Annenin bebeği tutuşu, sarılışı ve ona bakışı bile değişebilir ve bu kaygılı, güvensiz tutumlar bağlanma ilişkilerini bozabilir. Küçük çocuklar artık yürüyüp daha özgür hareket edebildikleri bir dönemdeyken sokağa az çıkılmaya başlanması onların park diye tutturup ağlamalarına ve bu dönemde görülebilen inatlaşma nöbetlerinin artışına sebep olabilir. Yine bebek ve küçük çocukların ellerini ve nesneleri ağızlarına götürmesi sık görülür. Bu durumlarda bakıcının serinkanlı davranması, ev temizliğine dikkat etmesi gerekir" dedi.
'Duygu ve düşüncelerimizi denetleyebilmeliyiz'
Her çocuğun yaşına göre hastalığı algılamasının farklı olduğuna değinen Demirkaya, "Hepimiz için zor olan bu süreçte ebeveyn olarak kaygılı duygu ve düşüncelerimizi denetleyebilmeli, sakin, serinkanlı ancak temkinli olmalıyız. Kreş ve okulları tatil olsa da çocukların salgın öncesi gündelik rutinlerine devam edilmesi önemlidir. Hepimiz bu dönemin belirsiz de olsa geçici olduğunu bilmeliyiz. Fiziksel önlemlerin yanında ruhsal iyi oluşumuzu da korumalıyız. Kendimiz ve çocuğumuzda uykuları kaçıran ve gündelik yaşayışı bozan endişe varsa; güvenliği bozmayan uzaktan psikolojik destek kanalları ile yardım da alabilirsiniz" diye konuştu. İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.