Kazananlar ve kaybedenler

Kazanmak herhangi bir mücadelede kârlı çıkmak, başarı elde etmek demektir. Ancak her başarı gibi görünen şey aslında nedir? Bunun arka planını görmek lazım.Eğer başarılan şey seni Rabbine yaklaştırıyorsa sevinebilirsin hem de kazandığın cennetin heyecanını yaşar gibi? Zira bu senin hakkın. Yoksa bu kısa hayatta geçici dünya menfaatine aldanıp Rabbinin rızasına uygun olmayan işler asla başarı değildir. Bu, Müslümanım diyen herkes için geçerlidir. Kazanmak ya da kaybetmek bireyler bazında olduğu gibi toplumsal da olur. Bu da toplumun yaptığı ya da yapamadığı iyi ya da kötü amellere göre belirlenir.Akıllı bir insan kendisini ebedi ateşe sürükleyecek fiile sevinemez. Eğer seviniyorsa ya yaptığının farkında değildir ya da iman zafiyeti vardır.Geçtiğimiz pazar günü yapılan seçimlerde halkımız toplumsal olarak bâtıla yönelmiş kendilerini baki âlemde hüsrana uğratmaları umulan liderlere tekrar sahip çıkmışlardır. Ülkemizdeki sözüm ona İslami sivil toplum kuruluşlarının tamamına yakını bu isyanın içindedir.Düşünün; Allah'ın (c.c.) yasak ettiğini çiğneyenleri yeniden seçmeleri amel defterlerini sağ ellerinden almalarını engelleyecek işlerden değil midir?Allah'ın ayetlerini alaya alanları baş tacı etmeleri isyan değil de nedir?Resûlullah Efendimize kibir isnad edenleri yüceltmek samimi Müslümanın işi midir?"Siyasetten Allah'a sığınırız" söylemleri bu zevatın şeytani siyaset yapmalarının önüne geçmemiştir. Ne diyelim; "kişi sevdiğiyle beraberdir." Her kim kimi severse yaptığı yanlışları da görmezden gelmek ister ama bu yanlışlar insanı İslam dairesinin içinden çıkarıyor ise buna hata denmez bu düpedüz bâtıl olur.Ehl-i Beyt'in yolundan gidenleri görmeyen, görmek istemeyenler çok büyük bir yanlışın içindedirler. Başlarını iki ellerinin arasına alıp eyvah demeden, imanlarına ve ülkeye zarar verdirmeden kendilerine gelip ayıkımalarını diliyorum?