Hükümet buğday alım fiyatlarını açıkladı.Ekmeklik buğday için ton başına 720 lira, makarnalık buğday için ise 765 lira fiyat verdi hükümet.Oysa buğday üreticilerine göre bir ton buğdayın maliyeti 720 TL’yi aşıyor.Kaldı ki hükümetin açıkladığı alım fiyatları tavan fiyat olarak gerçekleşiyor. Yani üreticilerin neredeyse tamamı buğdayını açıklanan fiyatların altında satmak zorunda kalıyor.Bu maliyetlerle para kazanmak mümkün olmuyor.Dolayısıyla da feryatlar yükseliyor tarım kesiminden. Ama duyan yok ki…Elbistan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Bulut, Türkiye’de 80 bin liraya alınan bir traktör, Avrupa’da 35 bin liradan alınabildiğini açıkladı.Tarımda hem üretim açısından hem de fiyatlar açısında belirleyici ülke olan ABD bile çiftçisine çeşitli şekillerde destek veriyor.Türk çiftçisiyle Amerikalı çiftçinin hangi şartlarda rekabet ettiğini anlayabilmek için aşağıdaki verilere dikkat etmek gerekiyor.• Türkiye’deki bir çiftçinin bir dekar buğday yetiştirmek için tohum, ilaç, gübre ve mazot dâhil yaptığı harcama Amerikalı bir çiftçinin aynı üretimi için yapmak için harcadığı tutardan yaklaşık 6 kat fazla.• Türkiye’deki bir çiftçinin bir dekar alan için yaptığı gübre harcaması Amerikalı bir çiftçinin yaptığı harcamanın 2 katından fazla.• Türkiye’deki bir çiftçinin bir dekar alana buğday ekmek için yaptığı mazot harcaması Amerikalı bir çiftçinin yaptığı harcamadan 7 kat fazla.Amerikalı çiftçileri memnun eden uygun maliyetler, sınırsız pazar ve kârlı satış imkânları elbette ki kendiliğinden oluşmadı. Türkiye’deki siyasilerin aksine çiftçisinin ürettiği ürüne pazar bulmanın ve tarım köylüsünün kâr elde edebilmesinin ülke için ne kadar önemli olduğunu idrak edebilen ABD yönetimleri çiftçisini bugün dünyanın belki de en iyi kazanan üreticileri haline getirdiler.Demek ki iş yöneticide bitiyor.Ülkemizde ABD’de olmayan verimli topraklarımız var. Ama ABD’de olan bizde olmayan bir şey Türkiye’yi bugün bulunduğu vahim noktaya sürükledi. Bu bağlamda Türkiye’nin en önemli sorunu tarım sektörünün önemini kavramış, üreticinin önünü açacak, başka ülkelere kendi ülkesini pazar yapmadığı gibi üreticisine yeni pazarlar bulma peşinde koşan idarecilerin iş başında olmamasıdır. ABD çiftçisine sağladığı bu imkânları gizli gizli vermiyor. Türkiye’de siyasiler başta ABD olmak üzere diğer birçok ülkenin yaptığını bildikleri halde Türk çiftçisini kendi kaderine terk etmiş durumdalar.İktidara gelmek için el etek öpüp, ecnebilere verdikleri sözler atılması gereken adımları atmalarını imkânsız kılmaktadır.Oysa milletinden başka hiçbir yerden icazet aramayan ve başta ABD olmak üzere tüm ülkelerin kendi çiftçilerine sağladığı desteklerden kat kat fazlasını Türk çiftçisine sağlayacak projelerini Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yıllardır milletimize açıklıyor. Bugün seçtikleri hükümetin feryatlarına kulak tıkadığı Türk çiftçisi, Prof. Dr. Haydar Baş’ı dinledi, alkışladı ama gitti onlara oy verdi.Eğer projelerini çok iyi bildiği Prof. Dr. Haydar Baş’a destek vermiş olsaydılar bugün bu feryatları etmiyor olacaklardı.Tarım köylüsü Prof. Dr. Haydar Baş’a destek verseydi bugünkü hali şöyle olacaktı:• Çiftçilerin borçlarının tüm faizleri sıfırlanmış, haciz kâbusundan kurtulmuş olacaklardı. • Ürünün yarı bedelini, tohumu toprağa atmadan avans olarak alacaklardı. Kalanını ise teslimatta nakit olarak ceplerine koyacaklardı.• Çiftçi ve ürünü son, sel gibi felaketlere karşı hiçbir ücret ödemeden devlet tarafından sigortalı yapılacaktı. • Tarıma dayalı sanayi kuruluşları açılacaktı. Yani hiçbir tarım köylüsü işsiz kalmayacaktı.• Ürünün alımı, devlet garantisi altında olacaktı. Çiftçinin ürününe pazar bulma görevi devletin olacaktı.• Köylüyü milletin efendisi olacaktı. • Tarıma yönelik tüm kotalar kalkacaktı. • Tarım ürünlerinin taban fiyatlarını, bizzat onu yetiştiren çiftçiler ve ilgili kooperatifler belirleyecekti. Bağımsız Türkiye Partisi ve Prof. Dr. Haydar Baş’tan kendisini mahrum bırakan Türk çiftçisi aslında yukarıda saydığımız imkânları elinin tersiyle itmiş ve kendisine en büyük kötülüğü yapmıştır.Ne diyelim kendi düşen ağlar, hem de nasıl ağlar…
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023