Beşar Esad’a Suriye sınırları içerisinde diş geçiremeyen isyancılar ve onların destekçileri Katar’ın başkenti Doha’da yapılan 24. Arap Birliği zirvesinde üzerine “Suriye Devleti” ibaresini yazdıkları bir koltuğa Muaz El Hatib’i oturtarak tatmin olmaya çalıştılar.
Güya bu adımla Esad rejimine en büyük darbe vurulmuşmuş.
Her türlü dış desteğe rağmen Suriye sınırları dâhilinde bileğini bükemedikleri Beşar Esad’ı bu tiyatroyla zarar vereceklerini düşünüyorlarsa bu ahmaklıktan öte bir şeydir.
Doha’daki toplantıda Suriye koltuğunda kısa bir süre oturmasından olsa gerek iyice havaya giren El Hatib, hızını alamayarak, NATO’nun geçen yıl Türk hava sahasını korumak üzere, Türkiye’ye gönderdiği Patriot füze bataryalarına atıfta bulunarak, “ABD Dışişleri Bakanı Kerry’den Patriot füzelerinin gölgelediği şemsiyeyi Suriye’nin kuzeyine doğru genişletmesini istedim. O da konuyu değerlendireceği sözünü verdi. Hala NATO’dan insan hayatını koruyacak bir karar bekliyoruz” dedi.
NATO jet hızıyla cevap verdi.
Muaz El Hatib’in söz konusu konuşmasından sadece dakikalar sonra NATO jet hızıyla bu talebi desteklemeyecekleri ifade ederek, “NATO’nun Suriye’ye askeri olarak müdahale etmek gibi bir niyeti yok” açıklamasını yaptı.
NATO’nun bu cevabı verirken bu kadar acele etmesinin sebebi elbette Rusya’da oluşabilecek bir rahatsızlıktı.
Rusya’yı bu konuda tahrik etmek istemeyen NATO ve dolayısıyla da ABD jet hızıyla El Hatib’i yalanladı.
Yani Suriye konusunda NATO ve ABD müdahalesini özlemle bekleyenler yine hayal kırıklığına uğradılar. NATO’nun hala Suriye’ye müdahale etmesinden ümitli olanlar öyle olsa da NATO ve ABD ahmak değil.
Rusya’yı hesaba katmadan Suriye’ye yönelik bir askeri müdahale ABD için bile bir intihardır. Bundan dolayı ABD yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için azami gayreti gösteriyor.
Olayların dışındaymış gibi görüntü vermeye çalışan ABD Suriye bağlamındaki bütün kirli işlerini Türkiye ve Katar gibi ülkelere yaptırıyor.
Konuya dönersek, Rusya’nın Suriye konusundaki tutumu değişmediği sürece isyancılar ve destekçileri istedikleri kadar gelin-güvey olsunlar Suriye’de emellerine asla ulaşamayacaklardır.
Doha’daki toplantıya Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da katıldı. Davutoğlu buradaki konuşmasında Suriye geçici hükümetinin BM’de yer alması için çaba harcayacaklarının altını çizdi.
Elbette siz her türlü çabayı harcamakta serbestsiniz ama harcadığını çaba Rusya vetosuna takıldığı zaman hiçbir anlamı olmayacak, hedefine de ulaşamayacaktır.
Türkiye artık Suriye konusundaki ısrarından vazgeçmelidir. İsrail özrüyle gelen zafer şarhoşluğu Türkiye’de çok şey götürebilir. Karşımızda ne İsrail ve ne de ABD var. Rusya gibi bir büyük devletle karşı karşıya gelmek Türkiye için telefi edilmesi mümkün olmayacak sonuçlar doğurabilir.
Güya bu adımla Esad rejimine en büyük darbe vurulmuşmuş.
Her türlü dış desteğe rağmen Suriye sınırları dâhilinde bileğini bükemedikleri Beşar Esad’ı bu tiyatroyla zarar vereceklerini düşünüyorlarsa bu ahmaklıktan öte bir şeydir.
Doha’daki toplantıda Suriye koltuğunda kısa bir süre oturmasından olsa gerek iyice havaya giren El Hatib, hızını alamayarak, NATO’nun geçen yıl Türk hava sahasını korumak üzere, Türkiye’ye gönderdiği Patriot füze bataryalarına atıfta bulunarak, “ABD Dışişleri Bakanı Kerry’den Patriot füzelerinin gölgelediği şemsiyeyi Suriye’nin kuzeyine doğru genişletmesini istedim. O da konuyu değerlendireceği sözünü verdi. Hala NATO’dan insan hayatını koruyacak bir karar bekliyoruz” dedi.
NATO jet hızıyla cevap verdi.
Muaz El Hatib’in söz konusu konuşmasından sadece dakikalar sonra NATO jet hızıyla bu talebi desteklemeyecekleri ifade ederek, “NATO’nun Suriye’ye askeri olarak müdahale etmek gibi bir niyeti yok” açıklamasını yaptı.
NATO’nun bu cevabı verirken bu kadar acele etmesinin sebebi elbette Rusya’da oluşabilecek bir rahatsızlıktı.
Rusya’yı bu konuda tahrik etmek istemeyen NATO ve dolayısıyla da ABD jet hızıyla El Hatib’i yalanladı.
Yani Suriye konusunda NATO ve ABD müdahalesini özlemle bekleyenler yine hayal kırıklığına uğradılar. NATO’nun hala Suriye’ye müdahale etmesinden ümitli olanlar öyle olsa da NATO ve ABD ahmak değil.
Rusya’yı hesaba katmadan Suriye’ye yönelik bir askeri müdahale ABD için bile bir intihardır. Bundan dolayı ABD yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için azami gayreti gösteriyor.
Olayların dışındaymış gibi görüntü vermeye çalışan ABD Suriye bağlamındaki bütün kirli işlerini Türkiye ve Katar gibi ülkelere yaptırıyor.
Konuya dönersek, Rusya’nın Suriye konusundaki tutumu değişmediği sürece isyancılar ve destekçileri istedikleri kadar gelin-güvey olsunlar Suriye’de emellerine asla ulaşamayacaklardır.
Doha’daki toplantıya Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da katıldı. Davutoğlu buradaki konuşmasında Suriye geçici hükümetinin BM’de yer alması için çaba harcayacaklarının altını çizdi.
Elbette siz her türlü çabayı harcamakta serbestsiniz ama harcadığını çaba Rusya vetosuna takıldığı zaman hiçbir anlamı olmayacak, hedefine de ulaşamayacaktır.
Türkiye artık Suriye konusundaki ısrarından vazgeçmelidir. İsrail özrüyle gelen zafer şarhoşluğu Türkiye’de çok şey götürebilir. Karşımızda ne İsrail ve ne de ABD var. Rusya gibi bir büyük devletle karşı karşıya gelmek Türkiye için telefi edilmesi mümkün olmayacak sonuçlar doğurabilir.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023