“Neyi arıyorsan osun sen”diyor Hz. Mevlana...Dünyanın lezzetleri öylesine geçici ve anlık ki;ne olduğunu anlamadan, usançbenliğini, ruhunu sarar adeta.İşin tabiatı böyle...Elini attığın, “tamah” ile eğildiğinher ne varsabıkkınlık ve nedamet haricinde fayda vermez!***Durum, Hz. Âdem’den (a.s.) beri değişiklik göstermediyse,insanın yaşadığı hayatı anlamlı kılacak öz ne olabilir?Vakıa, cümle Hak dostu kâmil insanlar“Niyet” prensibini her işin başınatac eylemişler...Alırken, verirken, severken, kızarken,yiyip-içerken hasılı; hep “temiz ve arı bir niyet...”Bütün yaşamın içindeki fiiller sıfır mesabesindedir.Yan yana ya da alt alta binlerce sıfır...Hepsini mânâlı kılan başlarındaki “bir” sadedinde “doğru ve sâlih niyettir.”Eğer niyet bozuksa;ne hayrın, ne ibadetin, ne hizmetin,ne susman ne de konuşman değer taşımaz!İnandığını bir lokmaya, bir mevkieya da basit bir menfaate değişenbedbahtın önde gidenidir.Allah’ım! Bizi bedbaht olmaktan emin eyle...***Kapısının önünü süpürmeyencaddeleri süpüremez.Yolu arşınlayıp vâsıl olmayanrehberlik edemez.Salt kuru bilgi ile ancak güzel gevezelik edilir.Nefsine bende olan ancak dinleyici olur.***On yaşında Muhammedî örse baş koyan Ali (a.s.) gibi yücelmek,Zülfikâr sahibi olmak için sâlih bir niyetle, sualsiz dil, sorusuz gönülle, usulca ikaz ve irşad gemisine binmek icab eder.Ya binersin, ya binmezsin.Binmezsen dalgalı denizlerde kolay gele...Yok, “hem binerim, hem de kafama göre takılırım” dersen;o zaman yerinde say marş marşa bağlarsın.Bin ve samimiyet libasınlaDerde, tasaya, çileye ortak ol!Halin, rüyan, uykun bambaşka olsun...***Allah, Pir Geylani’nin makamını a’la kılsın.O böyle nasihat buyuruyor:“Kendinden başla...Kırbacı nefse vur! Başkasının ayıbını ört!Kendi yanlışını çokça kına!Canını rahata alıştırma,bir gölgelikte az bir zaman oturduğunuasla unutma” buyuruyor.Eğer bu âlemin sonunda ebedi bir hayata geçileceğinebihakkın inansan; gece uyumaz, gündüz dinlenmezsin…Hep rıza kazandıracak işlere koşar,basit ve düşük işleri terk edersin.***Allah’ım!Bize ahirete güzelce inanmak bahşeyle!***Bir yudum su bile olsa ikram et...Misafir ağırlamaktan gocunma...Ahiret kardeşlerine hal hatır sor...Eşine çocuklarına müşfik…Ana babana hürmetkâr ol...Komşuya selamı, dosta merhabayı kesme...Güzel hitap dili aşındırmaz…Bir gün can vereceğini, hesabın çetin olduğunu,rahmetten ümit kesmeden“sakın unutma!”Merhum babacığım güzel adamdı.Onun bir sözüyle bitirelim:“Oğlum! Kalender ol, cömert ol,dostunun ayıbını ört!Unutma! Dünya bir nefestir.”***Bir Fatiha ricası ile cümle geçmişleriniz rahmet göre...
Ahmet Emin Bektaş / diğer yazıları
- Sancaktar / 11.05.2020
- Ve yemneunel maun... / 15.07.2013
- Gerçek hayat başlar / 12.07.2013
- İçini söyle! / 11.07.2013
- Yaz'da Ramazan / 09.07.2013
- Sabah ezanları / 04.07.2013
- Kimin adamısın? / 03.07.2013
- Akiller / 01.07.2013
- Kapanmayan yara / 28.06.2013
- Zor olan... / 27.06.2013
- Ve yemneunel maun... / 15.07.2013
- Gerçek hayat başlar / 12.07.2013
- İçini söyle! / 11.07.2013
- Yaz'da Ramazan / 09.07.2013
- Sabah ezanları / 04.07.2013
- Kimin adamısın? / 03.07.2013
- Akiller / 01.07.2013
- Kapanmayan yara / 28.06.2013
- Zor olan... / 27.06.2013