Erenler, büyüklerimiz derler ki; cahillik ilim bilmemek değil, nefsini bilmemektir. Gerçi nefsini bilmek ilimlerin üstünlerindendir. İnsanı insan kılan nefsini bilmektir, edeptir, arınmadır.
Daha önceki bir yazıda şuuru perdeleyen ve Allah'ı bilmeyi engelleyen örtülerden, hicablarımızdan söz açmıştık, benliğimizin bir hicap olduğundan bahsetmiştik, hatta gönül ilimlerini elde etmek için benliğimizi harcamak, bunun için de çıkarsız sevmekten dem vurmuştuk. Ehl-i Beyt'in ahlakının bir parçasıdır "ben" demeden önce "sen" diyebilmek. Bu fedakarlığı, bu özveriyi bu diğergamlığı herkes çok iyi anlamayabilir hatta anlamak istemeyebilir, hal bu ki gerçek mutluluğun kaynağı "ben"den önce "sen" diyebilmektir. Mutlu ederek mutlu olmak erdem sahiplerinin en belirgin özelliklerinden birisidir.
Herkesin kalp gözünü perdeleyen hicapları farklı farklıdır. Bir aşık der ki: "Harabat ehline hor bakma zakir / Defineye malik viraneler var." Yani bizim günahkar olarak bellediğimiz bazı insanlar bizim aşamadığımız bazı hicapları bizden önce aşmış, dünyayı çok daha özlü hakikatleri ile kavramış olabilirler, "Her gördüğünü Hızır bil" belki böyle bir hissedişin söylettirdiği bir sözdür. "Hiç kimseye hor bakma / Kalp kırma gönül yıkma / Sen nefsine yan çıkma" diye geçer bir ilahide.
İnsan hicablarını aştıkça diğer insanlara olan sevgisinde önemli bir artış olur, onlara daha yumuşak davranmanın sırlarını çözmeye ve hayalindeki insan olmaya doğru manevi bir yolculuk gerçekleştirir. Her insanın hayalinde ideal bir insan olmalıdır, o da aslında "kamil insan" dan başkası değildir.
Allah-ü Teala veli kullarını gizlediğini haber verir bir kudsi hadiste. Bizler hicablarımızı ne kadar aşabilirsek O'nun gizlediklerini ayan beyan görmek gibi bir olağanüstülüğü yaşayabiliriz. Prof. Dr. Haydar Baş Bey Makalat adlı güzel eserinde Yunus'un, "İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir / Sen kendini bilmezsin / Ya nice okumaktır" dörtlüğünü hatırlatarak şöyle der; "Gerçekten de insanın kendini bilmesi, kendinden Yaradan'ına gitmesi en zevkli ve en faydalı bir ilimdir. Enfal suresinde; 'Ey iman edenler Allah'tan korkarsanız O sizin için Furkan yaratır" buyurulur. Yüce Sübhan öyle bir nur verir ki, o nur sayesinde insan hakkı batıldan ayırır." (67. ve 68. sahifeler).
Daha önceki bir yazıda şuuru perdeleyen ve Allah'ı bilmeyi engelleyen örtülerden, hicablarımızdan söz açmıştık, benliğimizin bir hicap olduğundan bahsetmiştik, hatta gönül ilimlerini elde etmek için benliğimizi harcamak, bunun için de çıkarsız sevmekten dem vurmuştuk. Ehl-i Beyt'in ahlakının bir parçasıdır "ben" demeden önce "sen" diyebilmek. Bu fedakarlığı, bu özveriyi bu diğergamlığı herkes çok iyi anlamayabilir hatta anlamak istemeyebilir, hal bu ki gerçek mutluluğun kaynağı "ben"den önce "sen" diyebilmektir. Mutlu ederek mutlu olmak erdem sahiplerinin en belirgin özelliklerinden birisidir.
Herkesin kalp gözünü perdeleyen hicapları farklı farklıdır. Bir aşık der ki: "Harabat ehline hor bakma zakir / Defineye malik viraneler var." Yani bizim günahkar olarak bellediğimiz bazı insanlar bizim aşamadığımız bazı hicapları bizden önce aşmış, dünyayı çok daha özlü hakikatleri ile kavramış olabilirler, "Her gördüğünü Hızır bil" belki böyle bir hissedişin söylettirdiği bir sözdür. "Hiç kimseye hor bakma / Kalp kırma gönül yıkma / Sen nefsine yan çıkma" diye geçer bir ilahide.
İnsan hicablarını aştıkça diğer insanlara olan sevgisinde önemli bir artış olur, onlara daha yumuşak davranmanın sırlarını çözmeye ve hayalindeki insan olmaya doğru manevi bir yolculuk gerçekleştirir. Her insanın hayalinde ideal bir insan olmalıdır, o da aslında "kamil insan" dan başkası değildir.
Allah-ü Teala veli kullarını gizlediğini haber verir bir kudsi hadiste. Bizler hicablarımızı ne kadar aşabilirsek O'nun gizlediklerini ayan beyan görmek gibi bir olağanüstülüğü yaşayabiliriz. Prof. Dr. Haydar Baş Bey Makalat adlı güzel eserinde Yunus'un, "İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir / Sen kendini bilmezsin / Ya nice okumaktır" dörtlüğünü hatırlatarak şöyle der; "Gerçekten de insanın kendini bilmesi, kendinden Yaradan'ına gitmesi en zevkli ve en faydalı bir ilimdir. Enfal suresinde; 'Ey iman edenler Allah'tan korkarsanız O sizin için Furkan yaratır" buyurulur. Yüce Sübhan öyle bir nur verir ki, o nur sayesinde insan hakkı batıldan ayırır." (67. ve 68. sahifeler).
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022