logo
03 MAYIS 2025

Kerbela’dan sağ getirilenler

Ömer b. Sa’d, Kerbela’dan sağ olarak kurtulan, Hz. Hüseyin (a.s.)’ın kızları, kız kardeşleri ve çocukları ile birlikte Kûfe’ye geldi

18.08.2022 23:42:00
Kerbela’dan sağ getirilenler
Kerbela’dan sağ getirilenler
Ömer b. Sa'd, Kerbela'dan sağ olarak kurtulan, Hz. Hüseyin (a.s.)'ın kızları, kız kardeşleri ve çocukları ile birlikte Kûfe'ye geldi.

Bundan sonra vazife bu kişilerin omuzlarında idi. İmam Hüseyin (a.s.)'ın canını feda ederek yapmak istediğini, bu nurlu yüzler ümmete haykıracak, Kerbela faciasının asırlar boyunca diri tutulmasını sağlayacaktı.

İmam Hüseyin (a.s.) kanlı bir mücadele ile Emevîleri alt etmişti. O (a.s.) belki de hayatta kalarak yapmasına imkan olmayan dönüşü "katligâhım" dediği Kerbela'da şehit olarak sağlamıştı.

Bu bir devrimdir. Çünkü bundan sonra değineceğimiz gelişmeler, Emevîlerin gerçek yüzünün görülmesi ve İslam'dan sapan değerlerin yeniden kazanılmasını sağlayacaktır.

Bunu gerçekleştiren halkın birbirine, "Hüseyin (a.s.) neden öldü?" demesiyle gerçekleşecektir.

İmam Zeynelâbidin (a.s.), İbrahim b. Talha b. Abdullah (a.s.)'ın, "Kim gâlip geldi?" sorusuna şu cevabı vermiştir:

"Namaz vakti girdiğinde ezan ve kamet oku, o zaman kimin gâlip geldiğini anlarsın."

Hz. Zeyneb, diğer esirler ve kesik başlarla kûfe'ye götürülüyor

Bundan sonra okuyacaklarınız, Ehl-i Beyt'in Emevî sultanlığı karşısındaki tavrıdır.

Ubeydullah ve Yezid'e karşı takındıkları cesaret dolu mağrur tavır, İmam (a.s.)'ın verdiği mücadeleyi herkesin duymasını sağlayacaktır.

Ehl-i Beyt'in sağ fertleri ile beraber getirilen şehitlerin başları mızraklara takılarak taşınmıştır.

Mızraklara takılan başlardan, yirmi ikisini Hevazin, onyedisini Husayn b. Numeyr ile birlikte Temim, on üçünü Kays b. Eş'as'la birlikte Kindîler, altı başı Hilal-u A'ver'le birlikte Esedoğulları, beş başı Ayheme b. Züheyr'le birlikte Ezdiler, on iki başı da Veid b. Amr'la birlikte Sakifiler Kûfe'ye taşıdılar.

Sağ olarak götürülenlerle ilgili olarak ise, Ömer'in, onları develer üzerinde ve kapalı mahfiller içinde getirdiği ifade edilir.

Kurre b. Kaysü't-Temimî der ki:

"Bu kadınların geçerlerken Hüseyin (a.s.)'ın oğullarının ve ev halkının cesetlerine rastladıkları zaman ellerini yüzlerine vurarak feryad ettiklerini gördüm. At üzerinde olduğum hâlde, önlerine doğru vardım.

Ben hiçbir zaman bunlarda görmüş olduğun kadar güzel kadın manzarası görmüş değilim! Vallahi, onların yüzleri gündeşten daha parlak ve güzeldi.

Gördüğüm ve duyduğum şeylerden hiç unutamayacağım şey de, Fatıma (a.s.)'ın kızı Zeyneb'in sözleridir.

Zeyneb (a.s.) kardeşi Hüseyin (a.s)'ın yanından geçerken, "Ey Muhammed'im! Ey Muhammed'im! Sana göklerdeki melekler salat ü selam getiriyorlar! Hüseyin ise şu otsuz, bozkır çölde tozlara topraklara, kanlara bulanmış, azaları kesilmiş, biçilmiş, kırılmış, dökülmüş yatıyor! Ey Muhammed'im! Senin kızların esir edilmişler, zürriyetin hep öldürülmüşler! Sabah yelleri onların üzerlerine tozlar, topraklar savuruyor, saçıyor" diyordu. Vallahi o dost düşman herkesi ağlattı."

Hz. Fatıma (a.s.)'ın evladı, Hz. Zeyneb ve Ali b. Hüseyin (a.s.) (Zeynelâbidin) ve beraberindekiler Kûfe'ye ve sonra da Şam'a götürüldüler.

Zeyneb (a.s.) Kûfe sokaklarında karşılaştıkları getirilen kesik başlara ve esirlere ağlayan ve pişmanlık duyan Kûfelilere, "Susun" diye işaret ettikten sonra şöyle haykırdı:

"Ey Kûfeliler! Ağlıyor musunuz? Gözyaşınız hiç kurumasın, çığlığınız hiç dinmesin.

Sizin durumunuz iplerini sağlam eğirdikten sonra onu tekrar çözen koca karının durumuna benziyor. Yeminlerinizi aranızda oyuncak hâline getirmişsiniz. Ne kötü bir vebalin altındasınız!

Evet, Allah'a and olsun ki, çok ağlamanız ve az gülmeniz gerekiyor. Bu olayın utancını ve şerefsizliğini üzerinizde taşıyorsunuz. Bundan da temizlenmeniz mümkün değildir.

Peygamberliğin madeni, hüccetinizin ekseni, kanıtınızın aydınlatıcı ışığı olan son Peygamberin (s.a.v.) torununu, cennet gençlerinin efendisini öldürmek günahından nasıl temizlenebilirsiniz?"

Sonra Ali b. Hüseyin (a.s.) şöyle dedi:

"Ey insanlar! Sizi Allah adına yemine veriyorum, babama mektup yazıp onu aldattığınızı, ona söz verdiğinizi, bütün güvenceleri verip biat ettiğinizi, sonra onunla savaştığınızı biliyor musunuz?

Kendiniz için ahirete gönderdiğiniz bu amelden ve ortaya koyduğunuz bu kötü görüşten dolayı yazıklar olsun!

Size "Soyumu öldürdünüz, saygınlığımı çiğnediniz. Siz de benim ümmetimden değilsiniz!" dediği zaman Resulüllah (s.a.v.)'e hangi yüzle bakacaksınız?"

Bu esnada Ali b. Hüseyin (a.s.)'ın, kendi hâllerini görüp de ağlayan Kûfe kadınlarına şu sözleri söylediği de yazmaktadır:

"Ali b. Hüseyin der ki: "Kûfeliler'den bir adam beni gizledi. Bana çok ikram etti. Her içeri girişinde ve dışarı çıkışında ağlıyordu. Kendi kendime, "Eğer yanı hayırlı ve vefalı bir kimse varsa, bunun yanıdır" diyordum.

Nihayet İbn-i Ziyad'ın dellalı, "Haberiniz olsun ki, Ali b. Hüseyin'i kim bulursa hemen getirsin! Ona üçyüz dirhem bahşiş vereceğiz" diyerek seslenince ev sahibi yanıma girdi.

Vallahi o yine ağlıyordu. Ellerini hemen boğazıma bağladı. Ve, "Korkuyorum " dedi. Beni bağlı olarak onların yanına götürdü. Onlara teslim edip üç yüz dirhemi aldı. Ben ise, bakakalmıştım."

Esirler ubeydullah ile karşılaşıyor

Rasulüllah'ın torunları, kızları ve gelinleri olan Ehl-i Beyt'i, Kûfe'ye esir olarak getirilmişti. Ancak ne onlar kendilerini esir olarak rencide ettirmiş, ne de bir esirin ezikliğini yaşamışlardır.

Attıkları her adımda Resulüllah (s.a.v.)'i ve Ehl-i Beyt'ini temsil ediyorlar, İmam Hüseyin (a.s.)'dan devraldıkları kıyamı devam ettiriyorlardı.

"Hz. Fatıma (a.s.)'ın kızı Zeyneb (a.s.), yolculuk sırasında elbisesinin en kötüsünü giymiş; tanınmamak, belirsiz olmak istemişti. Kendisinin hizmetçileri etrafında dönüp duruyorlar, hizmet ediyorlardı.

Hz. Zeyneb, içeri girince oturdu.

İbn-i Ziyad, "Kim bu oturan hanım?" diye sordu.

Hz. Zeyneb ona cevab vermedi. İbn-i Ziyad sorusunu üç kere takrarladı. Hepsinde de Hz. Zeyneb ona cevab vermedi.

Hz. Zeyneb'in hizmetçilerinden birisi: "O Zeyneb bint-i Fatıma (a.s.)'dır" dedi.

İbn-i Ziyad, "Hamd olsun Allah'a ki, ayıp ve kusurlarınızı ortaya dökerek sizi rüsvay etti, öldürdü! Ortaya attığınız gülünç ve boş beyanlarınızı yalana çıkardı!" dedi.

Hz. Zeyneb, "Hamd olsun o Allah'a ki, Muhammed (s.a.v.) mensubiyetle bizi şereflendirmiş ve bizi hususi bir temizlikle günah kirlerinden de temizlemiştir. Hayır! İş hiç de senin dediğin gibi değildir. Allah ancak fâsıkları (hak yoldan sapmış, çıkmış olanları) rezil ve rüsvay eder, fâcirlerin (azmış, günaha dalmış olanalrın) asılsız laflarını yalana çıkarır!" dedi.

İbn-i Ziyad, "Ehl-i Beyt'inize Allah'ın yaptığını nasıl görüyor, nasıl yorumluyorsunuz ya?" diye sordu.

Hz. Zeyneb, Âl-i İmran Sûresi'nin Uhud şehitleri hakkındaki 154. ayetinden, "… Üzerlerine öldürülmek yazılmış, takdir edilmiş olanlar, muhakkak yatacakları, öldürülecekleri yerlere çıkıp gideceklerdi." mealli kısmını okuduktan sonra, "Allah ahirette seninle onları bir araya getirecektir. Allah'ın huzurunda onlarla muhakeme olacak, davalaşacaksınız!" dedi.

İbn-i Ziyad Hz. Zeyneb'in verdiği cevaba kızdı. Ona zulüm ve işkence yapmak istedi.

Amr b.Hureys, "Allah valiye iyilikler versin. Bu nihayet bir kadındır. Kadın söylediği herhangi bir şeyden dolayı sorumlu tutulur mu? Sen ona bozuk ve karışık sözlerinden dolayı ne çıkış, ne de onu kına" dedi.

İbn-i Ziyad, Hz. Zeyneb (a.s.)'a, "Allah senin Ehl-i Beyt'inden taşkınlık ve azgınlıkta direnen ve ileri gidenleri böyle yok etmekle içimin derdini giderdi, beni ferahlattı" dedi.

Hz. Zeyneb, kendisini tutamayarak ağladı ve sonra da, "Sen benim yetişmiş yiğitlerimi öldürdün! Ehl-i Beyt'imi yok ettin! Ailemin en şereflilerini, büyüklerini, yükselen dallarımı, kollarımı kestin, biçtin! Soyumu, kökümü kopardın, kuruttun! Eğer senin bunlardan derdin iyileşebiliyor, için rahatlayabiliyorsa, iyileş ve rahatla bakalım!" dedi.

İbn-i Ziyad, "Bununki bir cesaret ve kahramanlaşmadır gerçek! Senin baban bir şair ve kahramandı" dedi.

Hz. Zeyneb (a.s.), "Kadınlar için cesaret ve kahramanlaşma olmaz. Benim cesaret ve kahramanlığım, felaketlerle karşılaşmaktan; söylediklerim de, derdimin hafiflemesi için içimden fışkıranlardan ibarettir."

Bu sefer, Ali b. Hüseyin İbn-i Ziyad'ın yanına götürülünce, İbn-i Ziyad ona, "ismin ne diye?" sordu.

Ali b. Hüseyin, "Ben Ali b. Hüseyin'im" dedi.

İbn-i Ziyad, "Allah, Ali b. Hüseyin'i öldürmedi mi?" diye sordu.

Ali b. Hüseyin (a.s.) sustu.

İbn-i Ziyad, "Ne diye konuşmuyorsun?" dedi.

Ali b. Hüseyin (a.s.), "O benim kardeşimdi. Ona da Ali denilirdi. Halk onu öldürdü" dedi.

İbn-i Ziyad, "Onu muhakkak Allah öldürdü" dedi.

Ali b. Hüseyin sustu.

İbn-i Ziyad, "Ne diye konuşmuyorsun?" diye sordu.

"Ali b. Hüseyin (a.s.) ile konuşma sırasında sinirlenen ve  onun da diğerleri ile aynı kanaati taşıdığını gören Ubeydullah, Ali b. Hüseyin'in öldürülmesini istedi. Ancak halası Zeyneb'in araya girerek onunla birlikte kendisinin de öldürülmesini istemesi üzerine Ubeydullah bu kararından vazgeçmiştir.

Yezid'den, Zeynelâbidin (a.s.), Zeyneb bint-i Ali (a.s.) ve diğerlerini Şam'a gönderme emri gelinceye kadar Ubeydullah onları ayrı bir eve yerleştirmiştir.

Hikmetler

İbn-i Ziyad, Hz. Zeyneb (a.s.) ve Ali b. Hüseyin (a.s.)'la konuşurken, Peygamberin (s.a.v.) Ehl-i Beyt'i ile konuştuğunu hiç dikkate almamıştı. İmam Hüseyin (a.s.)'a şair demiş, kahramandı derken de aslında onu küçümsemek istemiştir.

Ancak, Hz. Zeyneb ve İmam Zeynelâbidin (a.s.)'ın tavırları onu küçültmüş, valilik makamında huzurundaki diğer zevâtın yanında rezil etmiştir.

İmam Hüseyin (a.s.) veya Ehl-i Beyt değerinden bir şey kaybetmemiş, tam tersine yücelerek, halkın nazarında kaybettikleri konumu daha da güçlenerek kazanmışlardır. Kaybeden Emevî hanedanı ve onun adamlarıdır.

Bu konuşmalarda dikkat çeken nokta, İbn-i Ziyad'ın yapılanları, "Allah'ın yaptığı" ve Ehl-i Beytin başına gelenleri de, "Allah'ın onara verdiği bir ceza olarak" görmesidir.

Tıpkı Kerbela günü İmam Hüseyin (a.s.)'a saldıran askerlerin, cennet vaadi ve Allah rızası için bu cinayetleri işlemesi gibi…

İtikat temelde yıkılmış, İslam değerleri yerle bir olmuştur…

İşte İmam (a.s.)'ın kıyamı bunu değiştirecektir. (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hüseyin eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Sarı kırmızılılar işi ilk yarıda bitirdi
Lider Galatasaray, Sivasspor'u 4 golle geçti
Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC'ye gitti
Rumlar ziyareti böyle değerlendirdi
Sırrı Sürreyya Önder hayatını kaybetti
Kalp krizi sonrası tedavi görüyordu
İran’dan ABD’nin yeni yaptırım kararına tepki
'Yaptırımlar güvensizliği derinleştiriyor'
Rusya, Harkov kentini dronlarla vurdu
Zelenskiy'den 'hava savunma' talebi
Gazze'de 2 Mart'tan bu yana 57 kişi açlıktan öldü
İsrail, açlığı silah olarak kullanıyor!
Sistemin kaymağını onlar yiyor
Bankalar kârdan dört köşe
Aralarında CIA da bulunuyor
Trump, istihbaratı da hedef aldı
Gazze'de soykırım
Can kaybı 52 bin 495'e yükseldi
3,7'lik deprem Tekirdağ'da
Çöken balkonlar İstanbul'da
Tekirdağ Marmara Ereğlisi'nde deprem
Deprem İstanbul'da da hissedildi
5 haftada 30 milyar dolar buharlaştı
Merkez Bankası rezervlerini yedi bitirdi
Özellikle o yaş grubunu etkiliyor
Koronavirüs kalp krizi sayısını patlattı
10 dolarlık ihracata karşılık 16 dolarlık ithalat yapılıyor
İthalat uçuşa geçti
Sarıyer'de yol çöktü: Doğalgaz sıkıştı, patlama oldu
Eski Büyükdere Caddesi trafiğe kapatıldı
Sarı kırmızılılar işi ilk yarıda bitirdi
Lider Galatasaray, Sivasspor'u 4 golle geçti
Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC'ye gitti
Rumlar ziyareti böyle değerlendirdi
Sırrı Sürreyya Önder hayatını kaybetti
Kalp krizi sonrası tedavi görüyordu
İran’dan ABD’nin yeni yaptırım kararına tepki
'Yaptırımlar güvensizliği derinleştiriyor'
Rusya, Harkov kentini dronlarla vurdu
Zelenskiy'den 'hava savunma' talebi
Gazze'de 2 Mart'tan bu yana 57 kişi açlıktan öldü
İsrail, açlığı silah olarak kullanıyor!
Sistemin kaymağını onlar yiyor
Bankalar kârdan dört köşe
Aralarında CIA da bulunuyor
Trump, istihbaratı da hedef aldı
Gazze'de soykırım
Can kaybı 52 bin 495'e yükseldi
3,7'lik deprem Tekirdağ'da
Çöken balkonlar İstanbul'da
Tekirdağ Marmara Ereğlisi'nde deprem
Deprem İstanbul'da da hissedildi
5 haftada 30 milyar dolar buharlaştı
Merkez Bankası rezervlerini yedi bitirdi
Özellikle o yaş grubunu etkiliyor
Koronavirüs kalp krizi sayısını patlattı
10 dolarlık ihracata karşılık 16 dolarlık ithalat yapılıyor
İthalat uçuşa geçti
Sarıyer'de yol çöktü: Doğalgaz sıkıştı, patlama oldu
Eski Büyükdere Caddesi trafiğe kapatıldı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.