Emre AKMAN / ŞİFRE
Türkiye, Başbakan Ecevit'in elini oynatıp oynatamadığını, hükümetin gidip gitmeyeceğini tartışadursun, etrafımızda önemli şeyler oluyor. Yatağa düşmüş iktidarı ve AB diye sayıklayan muhalefeti fırsat bilen ABD, Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren büyük operasyonlar için düğmeye basıyor.
Önce savaş stratejisinde ciddi değişikliğe gidiyor. ABD kendisine düşman bellediği ülkeyi önceden yıpratmak yerine gizli ve baskın operasyonlarla imha stratejisi izleyecek.
Daha önemlisi ilk uygulamayı da Irak'ta gerçekleştirecek.
ABD daha önce Musul ve Kerkük petrollerini Türkiye'ye vereceğini açıklayarak ağzımıza bir parmak bal çalıp bizi operasyona aktif olarak dahil etmeyi düşünüyordu
Şimdi bu politikasından çark ederek güçlü bir Kürt devletinin altyapısını hazırlıyor. 3 ay önce CIA eski başkanı James Woolsey, ardından Forbes dergisi sahibi Steve Forbes'un kaleme aldığı "Türkiye, Saddam'ı devirirken bize destek versin, Musul ve Kerkük'ü Türkiye'ye verelim" önerisinin ardından bu iddialar kafa karıştırdı.
Saddam'ın devrilmesi karşılığında Amerika, Kürtlere günde 2.5 milyon varil petrolün çıkarıldığı Kerkük'ü verecek. Irak lideri Saddam Hüseyin'i devirmeyi aklına koyan, ancak savaş planlarını sürekli olarak erteleyen Amerika, Türkiye'deki siyasi boşluktan istifade etmek için elini çabuk tutmaya çalışıyor.
Geçen Mayıs ayında başlatılan görüşmelerde Beyaz Saray ile Kuzey Irak'taki Kürt gruplarının Ankara'yı kızdıracak konularda anlaşmalar yaptıkları söyleniyor. Washington'daki Türk ve Amerikan kaynaklardan sızan bilgilere göre, ABD Başkanı George W. Bush, Saddam'ı devirmek için destek vermesi durumunda Kürtler'e Kerkük'ü teslim edecekleri konusunda onay verdi. Körfez Savaşı döneminde günde 6 milyon varil petrolün çıktığı Kerkük kenti, bugün günde 2.5 milyon varil petrolle Saddam'a para kazandıran en önemli petrol yatağı... Kürt liderler Mesut Barzani ile Celal Talabani aslında Saddam'ın kontrolündeki kenti alarak petrol gelirine konmak istiyor. Kerkük'le ilgili çalışmalar Mayıs ayı başında başlatıldı. Avrupa'ya yıllardır Türkiye üzerinden uçan Barzani ve Talabani, Mayıs'ta Suriye üzerinden Frankfurt'a oradan da özel bir ABD uçağı ile Washington'a gitti. Bush yönetimiyle yapılan pazarlıklarda Iraklı Kürt liderler Kerkük'ü istedi. Bunun en ilginç yönü ise iki liderin de Kerkük'ü başkent olarak gören ve bu kentte 10 bin nüfusu bulunan Türkmen azınlık konusunda hiçbir güvence vermemesi. Sözde Osmanlı kayıtlarına dayanarak Kerkük'ün Kürt kenti olduğu konusunda bastıran Iraklı liderlerin baskısı sonuç verdi. Görüştüğümüz ABD'li yetkililer, Saddam karşıtı operasyon sonrası Kerkük'ün Kürtlere verileceğini söyledi.
Iraklı Türkmenler'in bulunmadığı bu toplantılarda Beyaz Saray yetkilileri, Iraklı liderlere ayrıca bölgede feodal yapının süreceğini, Irak genelinde de tam bir demokrasinin olması için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladı.
ABD yönetimi ile Kürt liderler arasında yapılan görüşmelerde Barzani ve Talabani, Kerkük'ün kendilerine verilmesinin yanı sıra 3 istekte daha bulundu: Devirme operasyonu başarıya ulaşsın ya da ulaşmasın Saddam'a karşı bizi korumaya devam edin; Saddam tarafından gelecek biyolojik, nükleer veya kimyasal saldırıya karşı bizi koruyun; Operasyonda Türk ordusunun K. Irak'a girmesine engel olun... Iraklı Kürt liderlerin, ABD'nin de onay verdiği söylenen 3'üncü istekle ilgili açıklaması şu oldu: Bağdat'a yürüme harekatı güneyden Iraklı Şiilerin desteğiyle olsun. Türk ordusunun kuzeyden Irak'a girmesi, bölgede kurulan kısmi demokratik düzenin bozulmasına neden olur. Türkiye, operasyona yalnızca İncirlik üssünü açarak destek versin... Ancak Kürt internet siteleri, Kürt liderlerin asıl amacının Türk ordusunun olası operasyonda Kerkük'e kadar ilerlemesini engellemek olduğunu yazdı.
Türkiye bir koyup üç alma hayalleri kurarken tam aksine ülke bütünlüğünü tehlikeye atacak Amerikan planları ile boğuşuyor.
Böyle bir dar geçitte meclisteki siyasi partiler ise iktidar özürlü. En önemlisi Türkiye'nin menfaatlerinin nerede olduğunu görme özürlü.
Türkiye, Başbakan Ecevit'in elini oynatıp oynatamadığını, hükümetin gidip gitmeyeceğini tartışadursun, etrafımızda önemli şeyler oluyor. Yatağa düşmüş iktidarı ve AB diye sayıklayan muhalefeti fırsat bilen ABD, Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren büyük operasyonlar için düğmeye basıyor.
Önce savaş stratejisinde ciddi değişikliğe gidiyor. ABD kendisine düşman bellediği ülkeyi önceden yıpratmak yerine gizli ve baskın operasyonlarla imha stratejisi izleyecek.
Daha önemlisi ilk uygulamayı da Irak'ta gerçekleştirecek.
ABD daha önce Musul ve Kerkük petrollerini Türkiye'ye vereceğini açıklayarak ağzımıza bir parmak bal çalıp bizi operasyona aktif olarak dahil etmeyi düşünüyordu
Şimdi bu politikasından çark ederek güçlü bir Kürt devletinin altyapısını hazırlıyor. 3 ay önce CIA eski başkanı James Woolsey, ardından Forbes dergisi sahibi Steve Forbes'un kaleme aldığı "Türkiye, Saddam'ı devirirken bize destek versin, Musul ve Kerkük'ü Türkiye'ye verelim" önerisinin ardından bu iddialar kafa karıştırdı.
Saddam'ın devrilmesi karşılığında Amerika, Kürtlere günde 2.5 milyon varil petrolün çıkarıldığı Kerkük'ü verecek. Irak lideri Saddam Hüseyin'i devirmeyi aklına koyan, ancak savaş planlarını sürekli olarak erteleyen Amerika, Türkiye'deki siyasi boşluktan istifade etmek için elini çabuk tutmaya çalışıyor.
Geçen Mayıs ayında başlatılan görüşmelerde Beyaz Saray ile Kuzey Irak'taki Kürt gruplarının Ankara'yı kızdıracak konularda anlaşmalar yaptıkları söyleniyor. Washington'daki Türk ve Amerikan kaynaklardan sızan bilgilere göre, ABD Başkanı George W. Bush, Saddam'ı devirmek için destek vermesi durumunda Kürtler'e Kerkük'ü teslim edecekleri konusunda onay verdi. Körfez Savaşı döneminde günde 6 milyon varil petrolün çıktığı Kerkük kenti, bugün günde 2.5 milyon varil petrolle Saddam'a para kazandıran en önemli petrol yatağı... Kürt liderler Mesut Barzani ile Celal Talabani aslında Saddam'ın kontrolündeki kenti alarak petrol gelirine konmak istiyor. Kerkük'le ilgili çalışmalar Mayıs ayı başında başlatıldı. Avrupa'ya yıllardır Türkiye üzerinden uçan Barzani ve Talabani, Mayıs'ta Suriye üzerinden Frankfurt'a oradan da özel bir ABD uçağı ile Washington'a gitti. Bush yönetimiyle yapılan pazarlıklarda Iraklı Kürt liderler Kerkük'ü istedi. Bunun en ilginç yönü ise iki liderin de Kerkük'ü başkent olarak gören ve bu kentte 10 bin nüfusu bulunan Türkmen azınlık konusunda hiçbir güvence vermemesi. Sözde Osmanlı kayıtlarına dayanarak Kerkük'ün Kürt kenti olduğu konusunda bastıran Iraklı liderlerin baskısı sonuç verdi. Görüştüğümüz ABD'li yetkililer, Saddam karşıtı operasyon sonrası Kerkük'ün Kürtlere verileceğini söyledi.
Iraklı Türkmenler'in bulunmadığı bu toplantılarda Beyaz Saray yetkilileri, Iraklı liderlere ayrıca bölgede feodal yapının süreceğini, Irak genelinde de tam bir demokrasinin olması için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladı.
ABD yönetimi ile Kürt liderler arasında yapılan görüşmelerde Barzani ve Talabani, Kerkük'ün kendilerine verilmesinin yanı sıra 3 istekte daha bulundu: Devirme operasyonu başarıya ulaşsın ya da ulaşmasın Saddam'a karşı bizi korumaya devam edin; Saddam tarafından gelecek biyolojik, nükleer veya kimyasal saldırıya karşı bizi koruyun; Operasyonda Türk ordusunun K. Irak'a girmesine engel olun... Iraklı Kürt liderlerin, ABD'nin de onay verdiği söylenen 3'üncü istekle ilgili açıklaması şu oldu: Bağdat'a yürüme harekatı güneyden Iraklı Şiilerin desteğiyle olsun. Türk ordusunun kuzeyden Irak'a girmesi, bölgede kurulan kısmi demokratik düzenin bozulmasına neden olur. Türkiye, operasyona yalnızca İncirlik üssünü açarak destek versin... Ancak Kürt internet siteleri, Kürt liderlerin asıl amacının Türk ordusunun olası operasyonda Kerkük'e kadar ilerlemesini engellemek olduğunu yazdı.
Türkiye bir koyup üç alma hayalleri kurarken tam aksine ülke bütünlüğünü tehlikeye atacak Amerikan planları ile boğuşuyor.
Böyle bir dar geçitte meclisteki siyasi partiler ise iktidar özürlü. En önemlisi Türkiye'nin menfaatlerinin nerede olduğunu görme özürlü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.