-Türk kenti Kerkük
Türkiye'nin 'silik ve tutuk' politikalarından güç alan ABD, dünyanın en zengin petrol rezervlerinden birini barındıran "Türk şehri" Kerkük'ü, Barzani ve Talabani'nin liderliklerini yaptığı Kürt gruplara peşkeş çekiyor. Ankara'nın 'stratejik ortak' olarak algılamaya devam ettiği, 7 limanımız ile 6 havalimanımızı emrine amade kıldığı Washington, ne Türkiye'nin çıkarlarını, ne de Kerkük'te yaşayan yüzbinlerce Türkmeni umursuyor. l Barzani ve Talabani'ye armağan
ABD Dışişleri Bakanlığı, sonunda resmi olarak Washington'un Kerkük konusundaki politikasını açığa vurdu. Bakanlık Sözcüsü Richard Boucher tarafından yapılan yazılı açıklamada, Kerkük'ün Iraklıların karar vereceği iç mesele olduğunu bildirildi.
l Petrol Kürtlere emanet
Bu ifade, ABD'nin Kerkük'e yönelik kitlesel Kürt göçüne destek anlamına geliyor. Iraklı Kürt gruplar, zengin petrol kaynaklarına sahip Kerkük'te demografik yapının kendi lehlerine yeniden düzenlenmesi yönünde çaba gösterirken, Türkiye ABD'ye dokundurmadan ara sıra fısıltı şeklinde bu çabalardan duyduğu rahatsızlığı ifade ediyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, "Irak'ta devrik Saddam Hüseyin hükümetinin Kerkük ve çevresinde uyguladığı zorla göç ettirme, mallara el koyulması ve idari sınırlarla oynanması gibi haksız politikalara çare bulma çabalarının, Iraklıların karar vereceği iç mesele olduğunu" bildirdi.
Bakanlık Sözcüsü Richard Boucher tarafından yapılan yazılı açıklamada, Iraklılar tarafından hazırlanan ve kabul edilen geçici Irak Anayasası'nın "Saddam Hüseyin'in korkunç mirasını" düzeltmek için atılması gereken bazı adımları ortaya koyduğuna da işaret edildi. Açıklamada, ABD'nin, Kerkük ile ilgili 58'inci maddeyle birlikte geçici anayasanın tam olarak uygulanmasını desteklediği belirtildi. Geçici Irak Anayasası'nın 58'inci maddesi, Kerkük'ten Saddam döneminde sürülenlerin kente dönmelerinin sağlanması konusuna işaret ediyor. Saddam, Kerkük'ten Iraklı Kürtleri çıkartarak, bu kenti Araplaştırma politikası izlemekle suçlanıyor. Iraklı Kürt gruplar, petrol zengini Kerkük'te demografik yapının kendi lehlerine yeniden düzenlenmesi yönünde çaba gösterirken Türkiye, bu çabalardan duyduğu rahatsızlığı ifade etmişti.