Tedbirsizlik, umursamazlık ve derin gafletin sonunda her defasında payımıza ağıt yakmak düşüyor.
Neden payımıza heğ ağıtlar düşüyor?
Şair odur ki, edebiyatçı odur ki zamanında feryad ede, tehlikenin "t"si daha kımıldamadan gelecek tehlikelere karşı milletini uyara.
İş olup bittikten sonra, tehlike kapıya dayandıktan, hatta düşman maşaları eliyle katliamlara imza attıktan sonra ağıtlar yakmak, dertli şiirler söylemek şairlik değildir, edebiyatçılık hiç değildir.
Kerkük yine kaynıyor, ya da zaten kaynıyordu da, son bayrak krizi ile tekrar gündeme geldi.
Seksen milyonluk koca ülke Türkiye, referandum kavalı ile aheste aheste uyutulurken, binlerce yıllık Türk şehri Kerkük'te karar üstüne karar alınıyor ve bir anda peşmerge bayrakları ile donatılıyor.
Daha beş-on gün evvel, peşmerge lideri Barzani ülkemize geldiğinde şanlı Türk bayrağının yanına astıkları peşmerge bayrağı Kerkük şehrine bir anda yayılıyor, hem de emirlerle kararlarla.
Beş-on gün evvel o rezalete karşı yapılan eleştirileri geçiştiren, uluslararası teamüllerden falan söz edip üstünü kapatan iktidar sahipleri şimdi Kerkük'teki oldu-bittiye ne diyecek, ne demeye hakkı var?
On beş seneden beri "Irak'ın toprak bütünlüğünden yanayız" nakaratını tekrarlayanlar, gün geliyor en yetkili ağızdan Barzani'yi "Kürdistan bölge başkanı" diye selamlıyor, sözde bayrağını Türk bayrağını yanına astırıyor, o da bütün bu olanlardan cesaret alarak gidiyor Kerkük valisine emirler yayınlatıyor ve Kerkük'teki Türkmenleri yok sayarak "bayrak atağına" kalkıyor.
İşi bu noktaya taşıyan, altın tas içinde Barzani'ye iktidar ikram eden mevcut siyasiler hakkında duyarlı şairlerin, hassas edebiyatçıların neler yazdıklarına dönüp bir bakmak lazım.
Kerkük'te payımıza düşen yine mi ağıtlar olacak?
Şair Kenan Çarboğa'ya kulak verilip gereği yapılmazsa korkarım ki yine öyle olacak:
Sitem sana Türkiye'm, sana aziz milletim
Dilim dilim derimi yüzüyorlar nerdesin?
Öksüz kaldı lisânım, geleneğim, âdetim
Hoyratıma, türküme kızıyorlar nerdesin?
Türkçe konuşuyorum, seninle aynı dilden
Nasıl anlamıyorsun düştüğüm korkunç hâlden?
Fayda beklemiyorum vallahi yaban elden
Üzerimi kalemle çiziyorlar nerdesin?
Bölüştüler sırtlanlar illeri, bölgeleri
Hani dönme olanlar, haçlının gölgeleri
Yaktılar nüfustaki tarihi belgeleri
'Burda Türkmen yok' diye yazıyorlar nerdesin?
Kardeşinim ben senin zor mu bunu anlamak?
Yalvarıyorum sana kapında ağlayarak
İstersen aç tarihi Misak-ı Milli'ye bak
Onu bildiklerinden eziyorlar nerdesin?
Bugün zulüm altında mahcup doğan bebekler
Anayurt'tan dört gözle umutlu haber bekler
Dün senin kemiğinle zincir kıran köpekler
Dişini gösteriyor, azıyorlar nerdesin?
Çanakkale'de vardım, Galiçya'da her yerde
Koyun koyuna öldük Yemen'deki siperde
Kurban olam ne olur muhtaç etme nâmerde
Sahipsiz belliyorlar, üzüyorlar nerdesin?
Bomba yüklü kamyonlar yol açarak mermiye
Söndürmeye geliyor yurdumu söndürmeye
Ben burada Türkmen'im sadece Türk'üm diye
Güpegündüz kurşuna diziyorlar nerdesin?
Hiç tepki vermiyorsun, sabrına şaşıyorum
Unuttu mu diyerek şüpheye düşüyorum
Bilmiyorsan bil artık soykırım yaşıyorum!
Kerkük'ten Türk adını kazıyorlar nerdesin?
Neden payımıza heğ ağıtlar düşüyor?
Şair odur ki, edebiyatçı odur ki zamanında feryad ede, tehlikenin "t"si daha kımıldamadan gelecek tehlikelere karşı milletini uyara.
İş olup bittikten sonra, tehlike kapıya dayandıktan, hatta düşman maşaları eliyle katliamlara imza attıktan sonra ağıtlar yakmak, dertli şiirler söylemek şairlik değildir, edebiyatçılık hiç değildir.
Kerkük yine kaynıyor, ya da zaten kaynıyordu da, son bayrak krizi ile tekrar gündeme geldi.
Seksen milyonluk koca ülke Türkiye, referandum kavalı ile aheste aheste uyutulurken, binlerce yıllık Türk şehri Kerkük'te karar üstüne karar alınıyor ve bir anda peşmerge bayrakları ile donatılıyor.
Daha beş-on gün evvel, peşmerge lideri Barzani ülkemize geldiğinde şanlı Türk bayrağının yanına astıkları peşmerge bayrağı Kerkük şehrine bir anda yayılıyor, hem de emirlerle kararlarla.
Beş-on gün evvel o rezalete karşı yapılan eleştirileri geçiştiren, uluslararası teamüllerden falan söz edip üstünü kapatan iktidar sahipleri şimdi Kerkük'teki oldu-bittiye ne diyecek, ne demeye hakkı var?
On beş seneden beri "Irak'ın toprak bütünlüğünden yanayız" nakaratını tekrarlayanlar, gün geliyor en yetkili ağızdan Barzani'yi "Kürdistan bölge başkanı" diye selamlıyor, sözde bayrağını Türk bayrağını yanına astırıyor, o da bütün bu olanlardan cesaret alarak gidiyor Kerkük valisine emirler yayınlatıyor ve Kerkük'teki Türkmenleri yok sayarak "bayrak atağına" kalkıyor.
İşi bu noktaya taşıyan, altın tas içinde Barzani'ye iktidar ikram eden mevcut siyasiler hakkında duyarlı şairlerin, hassas edebiyatçıların neler yazdıklarına dönüp bir bakmak lazım.
Kerkük'te payımıza düşen yine mi ağıtlar olacak?
Şair Kenan Çarboğa'ya kulak verilip gereği yapılmazsa korkarım ki yine öyle olacak:
Sitem sana Türkiye'm, sana aziz milletim
Dilim dilim derimi yüzüyorlar nerdesin?
Öksüz kaldı lisânım, geleneğim, âdetim
Hoyratıma, türküme kızıyorlar nerdesin?
Türkçe konuşuyorum, seninle aynı dilden
Nasıl anlamıyorsun düştüğüm korkunç hâlden?
Fayda beklemiyorum vallahi yaban elden
Üzerimi kalemle çiziyorlar nerdesin?
Bölüştüler sırtlanlar illeri, bölgeleri
Hani dönme olanlar, haçlının gölgeleri
Yaktılar nüfustaki tarihi belgeleri
'Burda Türkmen yok' diye yazıyorlar nerdesin?
Kardeşinim ben senin zor mu bunu anlamak?
Yalvarıyorum sana kapında ağlayarak
İstersen aç tarihi Misak-ı Milli'ye bak
Onu bildiklerinden eziyorlar nerdesin?
Bugün zulüm altında mahcup doğan bebekler
Anayurt'tan dört gözle umutlu haber bekler
Dün senin kemiğinle zincir kıran köpekler
Dişini gösteriyor, azıyorlar nerdesin?
Çanakkale'de vardım, Galiçya'da her yerde
Koyun koyuna öldük Yemen'deki siperde
Kurban olam ne olur muhtaç etme nâmerde
Sahipsiz belliyorlar, üzüyorlar nerdesin?
Bomba yüklü kamyonlar yol açarak mermiye
Söndürmeye geliyor yurdumu söndürmeye
Ben burada Türkmen'im sadece Türk'üm diye
Güpegündüz kurşuna diziyorlar nerdesin?
Hiç tepki vermiyorsun, sabrına şaşıyorum
Unuttu mu diyerek şüpheye düşüyorum
Bilmiyorsan bil artık soykırım yaşıyorum!
Kerkük'ten Türk adını kazıyorlar nerdesin?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025