logo
01 HAZİRAN 2025

KHK eliyle savaş?

28.12.2017 00:00:00
Geçtiğimiz hafta sonu kucağımıza bir bomba bırakıldı; Hükümet tarafından yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname'nin (KHK) 121.maddesi ile yasama dokunulmazlığından daha güçlü bir zırh sivil vatandaşlarımıza giydirilmiş oldu. 
Pek çok kesimin tepkisine neden olan, ortalığı ayağa kaldıran KHK hükmü şöyle:
"Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluk doğmaz."
Yani devletin polisi, jandarması ve askeri ile resmen görevi gereği yapacağı işi bundan böyle sivil vatandaş da yapacak ve hiçbir sorumluluğu bulunmayacak. Birine şiddet uyguladığında ki, ölüme kadar yolu var bunun, ne ceza görecek ne de tazminat ödeyecek. Gerekçesi hazır: terörü ve darbeyi bastırmak için yaptım bunu? Sivillere tanınan yargı muafiyeti, yani dokunulmazlık, kötüye kullanılma riski taşımaktadır. Aralarında husumet bulunan kişiler birbirlerine şiddet uygulayabilecek ve aynı gerekçeye sığınabileceklerdir. Ya da karşıt görüş ve düşünce mensuplarının toplantısını basacak, satırla doğramaya da kalkışabilecektir. Gezi olaylarında sağa sola satır sallayan kişiyi gördük. Bu kişi yargılandı ve cezalandırıldı. Şimdi ise böyle bir eylemde bulunacak bir kişi satırla doğrasa da, diyecek ki, bunlar terörist idi, cezalandırdım. Ceza sorumluluğu olmadığından yargılanmayacaktır.
Nefret söylemleri ve eylemleri nedeniyle toplumumuz bölünmenin eşiğindeyken böyle bir KHK'nın sokağa yansıması iç savaşı önümüze koyacaktır.
Ceza adalet sisteminde cezalandırma yetkisi devletindir. Devlet cezalandırma yetkisini bu KHK ile vatandaşa devretmiş gözüküyor.
Milletimizi parçalayıp bölmek üzerine sinsi planları olan dış güçler ve içerdeki işbirlikçilerinin ekmeklerine yağ sürülmüştür.
Anayasa ve ceza hukuku açısından ölü doğmuş bir KHK'dır bu;
Ceza hukukunun temel ilkesi, kanunsuz suç, kanunsuz ceza olmaz! Buna  "Suçların ve cezaların yasallığı" ilkesi diyoruz.
İlkenin hukukumuzdaki yerine bakalım:
*Anayasa, madde 38 fıkra1: "Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandıramaz?"
*Türk Ceza Kanunu, madde 6: "Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez? Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz."
*İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşme, madde 7: "Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal ve uluslararası hukuka göre bir suç sayılmayan bir fiil veya ihmalden dolayı mahkûm edilemez." (Bu sözleşmeyi kabul ettiğimizden iç hukukumuzun bir parçası olmuştur.)
Terör ve darbeye teşebbüs, kanunlarımızda düzenlenmiş suçlardır, cezaları da belirlenmiştir. Suçların ve cezaların yasallığı ilkesine aykırı bir durum yoktur.
Oysa, 696 sayılı KHK ile "15/7/2016 tarihli darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin?" suç olduğu ifade edilmiştir. Burada belirli olan suç, darbe girişimidir. Bunu anladık. Ancak "terör eylemleri", "?devamı niteliğindeki eylemler" nedir, belli değil. Her bir eylemin yani suç sayılan fiillerin tanımının yapılması gerekirdi. Yapılsa dahi suç ve cezanın yasada belirtilmesi gerekir, KHK'da değil.
KHK'yı "kanunilik/yasallık" ilkesine yatırdığımızda bu ilkenin unsurlarından:
- Suçların ve cezaların kanuna dayanması,
- Kıyas yasağı (KHK'daki  "devamı niteliğindeki eylemler" kıyaslaması yapılmıştır.),
- Suçların ve cezaların belirliliğine uymadığı görülmektedir. 
(KHK'da terör eylemlerinin ne olduğu belirlenmemiştir.)
Suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırı olarak düzenlenen KHK "yok" hükmündedir.
Günümüze gelinceye kadar OHAL (Olağanüstü Hal) kapsamında çıkarılan onlarca KHK kıskacında örselenen adalet için anayasal yargı adına Anayasa Mahkemesi'nin görevini yapması ve OHAL ilânının amaç ve gerekçesiyle bağdaşmayan KHK'ların denetimine kapılarını açması gerekir.
Gerçi Anayasa, OHAL sürecinde çıkarılan KHK'ların Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenemeyeceğini hüküm altına almışsa da, Anayasa Mahkemesi daha önceleri, 1991'de OHAL amacına uymayan KHK'ları denetlemiş ve iptal kararı vermiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
En düşük emekli maaşı ne kadar olacak?
Uzmanı rakamı açıkladı
PSG, Şampiyonlar Ligi şampiyonu oldu
Paris sokakları savaş alanına döndü
İsrail-ABD güdümlü yardımlar ölüm tuzağına dönüştü
En az 30 Müslüman öldü, 115 Müslüman yaralandı
Suriye yönetimine mali destek
Memur maaşlarını o iki devlet ödeyecek
Gezi Parkı olaylarının yıldönümü
Taksim demir ağlarla örüldü
PSG tarihindeki ilki tarihi bir skorla kazandı
PSG, Şampiyonlar Ligi şampiyonu
ABD'nin ateşkes önerisine Hamas: ‘10 esir serbest bırakılacak’
ABD: ‘Hamas’ın yanıtı kesinlikle kabul edilemez’
Fenerbahçe, sezonu galibiyetle kapattı
Maç istifa sesleriyle başladı
Marmaray'da çocuklarının yanında darbetmişti
Tutuklandı
İsrailliler Batı Şeria'da kaçak yerleşim kurmaya çalışıyor
Filistinlilere ait bir evin kalıntıları üzerine...
Erdoğan'ın hedefinde CHP var
'Bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlandırdı'
Sabrediyorlar ancak nereye kadar!
Sanayici gerçekten zor durumda
Çok kritik uyarı
Hesap numaranızı verirken iyi düşünün
Umreye gideceğiniz firmayı iyi araştırın!
Dini tur şirketleri şikayetlerin merkezinde
İşte 171 günde dönenlerin sayısı
Suriyelilerin dönmeye niyeti yok
En düşük emekli maaşı ne kadar olacak?
Uzmanı rakamı açıkladı
PSG, Şampiyonlar Ligi şampiyonu oldu
Paris sokakları savaş alanına döndü
İsrail-ABD güdümlü yardımlar ölüm tuzağına dönüştü
En az 30 Müslüman öldü, 115 Müslüman yaralandı
Suriye yönetimine mali destek
Memur maaşlarını o iki devlet ödeyecek
Gezi Parkı olaylarının yıldönümü
Taksim demir ağlarla örüldü
PSG tarihindeki ilki tarihi bir skorla kazandı
PSG, Şampiyonlar Ligi şampiyonu
ABD'nin ateşkes önerisine Hamas: ‘10 esir serbest bırakılacak’
ABD: ‘Hamas’ın yanıtı kesinlikle kabul edilemez’
Fenerbahçe, sezonu galibiyetle kapattı
Maç istifa sesleriyle başladı
Marmaray'da çocuklarının yanında darbetmişti
Tutuklandı
İsrailliler Batı Şeria'da kaçak yerleşim kurmaya çalışıyor
Filistinlilere ait bir evin kalıntıları üzerine...
Erdoğan'ın hedefinde CHP var
'Bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlandırdı'
Sabrediyorlar ancak nereye kadar!
Sanayici gerçekten zor durumda
Çok kritik uyarı
Hesap numaranızı verirken iyi düşünün
Umreye gideceğiniz firmayı iyi araştırın!
Dini tur şirketleri şikayetlerin merkezinde
İşte 171 günde dönenlerin sayısı
Suriyelilerin dönmeye niyeti yok
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.