Kıbrıs da dinlerarası diyalog kıskacında
BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide, Ada'ya Rum'a teslim etmek için bu kez dinlerarası diyalog havucunu kullanmaya başladı. Eide, Kıbrıs'taki din adamlarını PKK'ya ve Süryanilere verdiği açık destekle öne çıkan İsveç'in Lefkoşa Büyükelçisi'nin rezidansında buluşturdu
11.02.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/LEFKOŞA
Kıbrıs'ta KKTC Din İşleri Başkanı Talip Atalay, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos, Ermeni Başpisikoposu Nareg, Maronit Başpisikoposu Yosif Sueyf ve Latin Başpiskoposu Jerzy Kraj, İsveç'in Lefkoşa Büyükelçisi Klas Gierov'un rezidansında bir araya geldi. İsveç Büyükelçiliği himayelerinde kurulan 'Kıbrıs Barış Sürecinde Dini Yol Ofisi'nin organizasyonuyla gerçekleştirilen görüşmede BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı, eski Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim ve bazı diplomatlar da hazır bulundu. Görüşmenin ardından konuşan Eide, görüşmelerinin çok olumlu geçtiğini belirterek, adadaki tüm dini liderlerin Kıbrıs'ta barışı ve yeniden birlikteliği desteklediğini savundu. Dini liderlerle daha önce 2014 yılında bir araya geldikleri hatırlatan Eide, Kıbrıs'taki dini liderlerle ibadet yerleri, adadaki dini organizasyonların mülkleri gibi spesifik konular üzerinde konuşma fırsatı bulduklarını dile getirdi. KKTC Din İşleri Başkanı Atalay'ın dökülen onca kana rağmen adadaki dini liderlerin geçmişte de iyi ilişkiler içerisinde olduklarını ifade etmesi hayretle karşılandı.
Hrisostomos barışsever oldu!
Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos ise tüm dini liderlerin, iki siyasi liderin müzakerelerde başarılı olması ve çözüme ulaşılması için dua ettiklerini belirtti. Türkiye ve Türk karşıtlığı ile tanınan Hrisosotomos'un toplantıda ılımlı mesajlar vermesi dikkat çekti. II. Hrisostomos'un Avusturya'da yayın yapan 'Wiener Zeitung' gazetesinde geçen yıl yayınlanan mülakatında, Kıbrıs sorununun çözümüne onayını ancak çözüm Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar arasındaki ilk oranı sağlarsa vereceğini, bunun da Türkiye'den gelen yerleşiklerin ve onların burada doğan çocuklarının gitmesi anlamı taşıdığını söylemişti.
Ada'da tartışılan başkanlık yöntemine de el atan Hrisostomos, başkanın yetkilerinin ne olacağının önemli olduğunu ve yetkisi olmayan, sadece temsiliyet yetkisi olacaksa Türk olmasında bir sakınca görmediğini; bunun aksi durumunda ise başkanın Rum, başkan yardımcısının ise Türk olması gerektiğini savunmuştu. II. Hrisostomos, bir başka açıklamasında ise Kıbrıs müzakere süreci konusunda kötümser olduğunu ifade etmişti. II. Hrisostomos Türkiye'den KKTC'ye verilen su ile ilgili olarak da "İnsanın suya ihtiyacı var ancak dilerim bu su bize zehir olmaz" demişti.
Kıbrıs'ta KKTC Din İşleri Başkanı Talip Atalay, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos, Ermeni Başpisikoposu Nareg, Maronit Başpisikoposu Yosif Sueyf ve Latin Başpiskoposu Jerzy Kraj, İsveç'in Lefkoşa Büyükelçisi Klas Gierov'un rezidansında bir araya geldi. İsveç Büyükelçiliği himayelerinde kurulan 'Kıbrıs Barış Sürecinde Dini Yol Ofisi'nin organizasyonuyla gerçekleştirilen görüşmede BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı, eski Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim ve bazı diplomatlar da hazır bulundu. Görüşmenin ardından konuşan Eide, görüşmelerinin çok olumlu geçtiğini belirterek, adadaki tüm dini liderlerin Kıbrıs'ta barışı ve yeniden birlikteliği desteklediğini savundu. Dini liderlerle daha önce 2014 yılında bir araya geldikleri hatırlatan Eide, Kıbrıs'taki dini liderlerle ibadet yerleri, adadaki dini organizasyonların mülkleri gibi spesifik konular üzerinde konuşma fırsatı bulduklarını dile getirdi. KKTC Din İşleri Başkanı Atalay'ın dökülen onca kana rağmen adadaki dini liderlerin geçmişte de iyi ilişkiler içerisinde olduklarını ifade etmesi hayretle karşılandı.
Hrisostomos barışsever oldu!
Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos ise tüm dini liderlerin, iki siyasi liderin müzakerelerde başarılı olması ve çözüme ulaşılması için dua ettiklerini belirtti. Türkiye ve Türk karşıtlığı ile tanınan Hrisosotomos'un toplantıda ılımlı mesajlar vermesi dikkat çekti. II. Hrisostomos'un Avusturya'da yayın yapan 'Wiener Zeitung' gazetesinde geçen yıl yayınlanan mülakatında, Kıbrıs sorununun çözümüne onayını ancak çözüm Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar arasındaki ilk oranı sağlarsa vereceğini, bunun da Türkiye'den gelen yerleşiklerin ve onların burada doğan çocuklarının gitmesi anlamı taşıdığını söylemişti.
Ada'da tartışılan başkanlık yöntemine de el atan Hrisostomos, başkanın yetkilerinin ne olacağının önemli olduğunu ve yetkisi olmayan, sadece temsiliyet yetkisi olacaksa Türk olmasında bir sakınca görmediğini; bunun aksi durumunda ise başkanın Rum, başkan yardımcısının ise Türk olması gerektiğini savunmuştu. II. Hrisostomos, bir başka açıklamasında ise Kıbrıs müzakere süreci konusunda kötümser olduğunu ifade etmişti. II. Hrisostomos Türkiye'den KKTC'ye verilen su ile ilgili olarak da "İnsanın suya ihtiyacı var ancak dilerim bu su bize zehir olmaz" demişti.