logo
20 NİSAN 2024

Kıbrıs'ta çözüm imkansızlaşıyor

15.11.2001 00:00:00
AB Komisyonu'nun önceki gün açıklanan İlerleme Raporu'nda Türkiye'ye tam üyelik müzakereleri için yine yeşil ışık yakılmadı. 'Türkiye 2001 İlerleme Raporu'nda Ankara'nın müzakerelere başlamaya ehil bulunmayışı üç gerekçeye dayandırılıyor: Demokratikleşmede yetersizlik, ekonomide zayıflık ve Kıbrıs'ta çözümsüzlük. Oysa Ankara bu yılki raporla, Türkiye için 'üyelik görüşmelerine giriş' sayılan 'tarama süreci'nin başlatılacağını umuyordu. Ancak komisyon Ankara'nın karşısına, 'derinleştirilmiş analitik inceleme' adlı ne idüğü belirsiz bir ara formülle çıktı. Komisyon böylece, Türkiye'yle 'yeni bir oyalama dönemi başlatma' amacını ortaya koyuyor!

Kıbrıs'ta çözümsüzlük!

Türkiye'nin iki tane çok önemli dış politika gündemi var: Biri Yunanistan ile olan Kıbrıs meselesi ki, tam 47 yıllık bir geçmişi var. Diğeri ise Kuzey Irak sorunu. İkincisi ise ABD'ye tam destek verdiğimiz Körfez Savaşı'nın bize bir hediyesi!!!

Kuzey Irak meselesi AB gündeminden şimdilik ırak ama Kıbrıs konusu AB'nin genişleme sürecinde bir numaralı 'sorun' olarak öne çıkıyor. Neden mi? Çünkü, Avrupa Birliği Komisyonu'nun hazırladığı ilerleme raporlarının sunumunda Kıbrıs Rum Kesimi, Macaristan ve Slovenya'nın önüne geçerek üçüncü defadır en iyi notu aldı. Bu sonuç, Rumların Avrupa Birliği(AB) adayları arasında öne geçtiği yönünde artık hiç bir tereddüdün kalmadığını net bir biçimde ortaya koyuyor. Bu yüksek notun bir başka anlamı daha var: Kıbrıs Rum Kesimi, AB'nin 16. üyesi olacak. Brüksel, Kıbrıs Rum Kesimi'nin hukuki olarak AB standartlarına ya da tarım ekonomisine uyum konularında iyi sonuçlar elde ettiğini düşünüyor.

En iyi aday olarak nitelenen Kıbrıs Rum Kesimi'nin ev ödevlerini yerine getirme dışında Türkiye'yi de yakından ilgilendiren önemli bir sorunu bulunuyor. Kıbrıs'ın 1974'den beri süren bölünmüşlük meselesi, AB'nin genişlemesinin önüne taş koyabilecek bir içerik taşıyor. Rumların AB'ye kabulü halinde bu sorunun nasıl aşılacağı ise belirsizliğini koruyor. Gerçi iki yıl önceki Helsinki Zirvesi'nde bölünmüşlüğün aşılmasının üyelik için önşart olmaması konusunda anlaşmaya varılmış ve savaş sonrası bölünmüş Almanya model alınarak, adanın Yunanca konuşulan tarafında Avrupa hukukunun geçerli kılınabileceği ifade edilmişti. Helsinki'de kararlaştırılan sonuç bildirgesinden zamanın herşeyi yoluna koyacağı ve barış görüşmelerinin BM gözetiminde etkisini göstereceği beklentisi oluşmuştu.

Helsinki tarihte kaldı

Avrupa Birliği, Aralık 1999'daki Helsinki Zirvesi'nden bu yana Kıbrıs sorunu konusunda istediği yönde en küçük bir ilerleme sağlayamadı. Peki ne istiyor AB? Niye Brüksel istediğine ulaşamıyor? AB, tamamiyle Rum tezine arka çıkıyor ve orada yaşayan 180 bin Türk'ü azınlık olarak telakki ediyor. Yani açıkcası, Kıbrıs ile ilgili planını sadece Rum Kesimi ile sınırlı tutmuyor. Rumların, bugün 18. kuruluş yıldönümünü kutlayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) dolaylı olarak ilhak etmesine kapıyı aralıyor. Böyle bir oldu-bittinin son 27 yıldır olduğu gibi Türkiye tarafından kabul edilmesi mümkün değil. Kıbrıs'ta şehit kanıyla elde edilen vatan toprağının basit masa başı oyunlarıyla elden kayıp gitmesi Türk halkının kabul edebileceği bir sonuç değil. Nitekim bu konuda net bir devlet politikası oluşmuş durumda. Bazı 'mandacı' siyasiler, AB aşkına bu 'devlet politikasının' delinmesi için çalışıp çabalasa da, Türk milletinin oluşturduğu yoğun direnç karşısında bu gayretler boşa çıkıyor ve çıkacaktır da.

AB'nin yaklaşımı ters etki oluşturuyor. Nitekim, Helsinki'de AB liderleriyle birlikte poz veren Başbakan Bülent Ecevit bile, bu ayın başında Kıbrıs Rum Kesimi'nin üyeliğe kabulü halinde, Türkiye'nin KKTC'yi tamamen ilhak edeceğini söyledi.

Brüksel'in acelesi var

Ama Brüksel'de zaman hızla işlemeye devam ediyor: Sunulan yeni ilerleme raporları, genişleme yolundaki son ara bilanço olma özelliğini taşıyor. Göteborg Zirvesi'nde kararlaştırıldığı gibi, yeni üye ülkelerin 2004 yılında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılabilmeleri için temasların 2002 sonuna kadar tamamlanması gerekiyor. Eğer bu tarihe kadar adanın bölünmüşlüğüne bir çözüm bulunmazsa AB, Ankara'ya rağmen adanın güneyinin üyeliğini kabul edecek. Görünen o. Kıbrıs'ın ilk turda üye adayı olarak sayılmaması halinde ise, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun söylediği gibi, Atina da diğer adayların kabulüne direnç gösterecek. Bu durum ise Macaristan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi Doğu Avrupa ülkelerini AB'ye katmak isteyen Almanya'nın çıkarları ile ters düşüyor.

Büyük patlama yolda

Gündeme gelen bu hassas durumu Brüksel'deki bir diplomat "Herkes kafasını kuma gömüyor ve büyük patlamayı bekliyor" şeklinde özetliyor. Öte yandan Kıbrıs sorununun Rumların ve AB'nin istediği tarzda çözüm şansı 11 Eylül'den sonra daha da azaldı. Yeni biçimlenen güvenlik politikası gereği AB ve NATO, Ankara'nın ortaklığına tabi oldular ve Türkiye, Afganistan krizinin çözümü için asker gönderme sözü verdiğinden beri Washington, sorunun uzlaşma ile çözümünden yana tavır sergiliyor. Ama ABD, Kıbrıs konusunda şimdilik sergilediği yumuşak tavrını sürdürü mü? İşte bir başka büyük soru da bu.

Analiz: Recep BAHAR
İstanbulspor küme düştü
Karagümrük son saniye penaltısıyla kazandı
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
İstanbulspor küme düştü
Karagümrük son saniye penaltısıyla kazandı
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet

Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?

Edirne'de polisin üzerinden yeşil reçete ile satılan ilaç çıkan kadını gözaltına alırken eşine de 'Yarım saat sonra gelin alın' demesi tartışmalara neden oldu.
20.04.2024 14:03:00 / Güncelleme: 20.04.2024 14:09:53
Atakan Akbal
Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?
Edirne’den gelen görüntü tartışma yarattı: Uyarıcı ilaç satmak suç olmaktan mı çıktı?
Uyuşturucu ile mücadele konusunda Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı kanalıyla her gün onlarca operasyon düzenlenirken, bir yandan uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımı ve ticaretindeki artış da devam ediyor.

Çocukları uyuşturucu satıcılarının pençesine düşen aileler, cezaların yeterince caydırıcı olmamasından veya uyuşturucu satıcılarının çoğu zaman cezasız kalmasından şikayetçi.

"Yarım saat sonra gelir alırsın"

Edirne'de kaydedilip sosyal medyada paylaşılan bir görüntü ise tartışmayı yeniden başlattı.

Görüntülerde, üzerinde bağımlılık ve kötüye kullanma potansiyeli olduğu için yeşil reçete ile satılması gereken 12 adet ilaç çıkan bir kadın polis tarafından gözaltına alınarak polis aracına bindiriliyor.

Kaydı yapan kişi kişi de gözaltına alınan eşine "Sen nasıl gittiysen gelir alırım oradan" diyor. Gözaltı işlemini yapan polis memuru ise "Yarım saat sonra gelir alırsın" diyor.

Cezasızlık mı var?

Görüntüler üzerine sosyal medyada 'torbacılık suç olmaktan çıktı mı?', 'tweet atan tutuklanırken torba tutan yarım saat sonra serbest mi kalıyor?' eleştirileri eşliğinde tartışma başladı.

Konuyu sorduğumuz kendisi de eski bir emniyet mensubu olan Güvenlik Politikaları Uzmanı ve DP GİK Üyesi Mustafa Böğürcü, uyuşturucu satışının suç olmaktan çıkmadığını ve suçun işleniş biçimi ve tekrarlanma durumuna göre 20 yıla kadar cezalarla yargılama ve mahkumiyet olduğunu söyledi.



Uygulama sorunlu

Söz konusu görüntüden, gözaltına alınan şahsın daha önce uyuşturucu veya yasaklı madde satışı yaptığının anlaşılmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Böğürcü, "Polisin yaptığı işlem hakkında savcılık ifadesi için arama kaydı olan birinin mevcutlu olarak savcılığa sevk işlemi gibi görünüyor. Ancak bunun için ikamete gidildiğinde şahsın üzerinden yasaklı madde çıkmış da olabilir. Olaydan bağımsız olarak, orada görev yapan polis memurunun görüntü kaydı yapan kişiye 'Yarım saat sonra gelir alırsın' gibi bir ifade kullanması doğru değil. Bu görüntü, 'suç işleyenler ön kapıdan alınıp arka kapıdan salınıyor' algısının pekişmesine neden olur. Zaten vatandaşların adli sisteme olan inancı bu kadar zayıflatılmışken, kolluk güçlerinin de kamuoyunda farklı algılara neden olacak söylem ve hareketlerden kaçınması gerekir" diye konuştu.


Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı

Mersin'in merkez ilçe Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanmayan işletmelerin tabelalarını kaldırdı.
20.04.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı
Mezitli Belediyesi, Türkçe harf kullanılmayan tabelaları kaldırdı
Başkan Ahmet Serkan Tuncer'in talimatı doğrultusunda, Mezitli ilçesinde Zabıta Müdürlüğü ekiplerince yapılan denetimlerde, Türkçe harf kullanılmayan tabelaların tespit edildiği ve gerekli yasal işlemlerin yapıldığı belirtildi.

Ekiplerin ayrıca duvarlara yazılmış yazıları da sprey boya ile kapattığı ifade edildi.

Ayrıca, ekiplerin işletme sahiplerine kanuna uygun tabelalar kullanmaları konusunda bilgilendirme yapıldığı da kaydedildi.

Mardin ve Diyarbakır belediye meclislerindeki iddialarla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye meclislerinin açılışında "İstiklal Marşı'nın okutulmadığına" ve "Türk bayrağının kaldırıldığına" ilişkin iddialarla ilgili mülkiye müfettişlerinin görevlendirildiğini bildirdi. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı da, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi açılışında "İstiklal Marşı'nın okutulmadığı" iddialarına ilişkin soruşturma başlattığını bildirdi.
20.04.2024 11:10:00
Anadolu Ajansı
Mardin ve Diyarbakır belediye meclislerindeki iddialarla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirildi
Mardin ve Diyarbakır belediye meclislerindeki iddialarla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirildi
Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Mardin Büyükşehir Belediye Meclisinin açılışında 'İstiklal Marşı'nın okutulmadığına', Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisinin açılışında ise 'Türk bayrağının kaldırıldığına' ilişkin iddialarla ilgili Mülkiye Müfettişlerimiz görevlendirilmiştir." ifadesini kullandı.



Başsavcılık soruşturma başlattı

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi açılışında "İstiklal Marşı'nın okutulmadığı" iddialarına ilişkin soruşturma başlattığını bildirdi.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, "Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 13 Nisan 2024 tarihli toplantısında, İstiklal Marşı'mızın okutulmaması ve saygı duruşunda bulunulmaması olayı ile ilgili olarak, Cumhuriyet Başsavcılığımızca resen soruşturma başlatılmıştır." ifadelerine yer verildi.

AK Parti Mardin İl Başkanlığı'ndan açıklama: Biz okuduk

AK Parti Mardin İl Başkanlığınca, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi açılışındaki iddialara ilişkin açıklama yapıldı.

AK Parti İl Başkanlığından yapılan açıklamada, DEM Parti'den Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Türk'ün başkanlığındaki ilk meclis toplantısının İstiklal Marşı ile başlanması beklenirken, direkt gündem maddelerine geçilmesi üzerine AK Parti Grubunun buna itiraz ettiği, İstiklal Marşı'nın okunması yönündeki taleplerini sundukları belirtildi.

Bu taleplerine DEM Parti Grubunun karşı çıktığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu talebe DEM Parti Grubu tarafından 'Kapalı alanda olmaz' denilerek karşı çıkılmıştır. Yapılan istişareler sonucunda AK Parti Grubumuzda bulunan ilçe belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimiz birlikte ayağa kalkarak İstiklal Marşı'nı okuyarak saygı duruşunda bulunmuşlardır. O esnada DEM'li üyeler İstiklal Marşı'nı okumayarak oturdukları yerden izlemekle yetinmişlerdir. Tüm bu olaylar cereyan ederken bazı sosyal medya mecralarında milletimizin bağımsızlık sembolü İstiklal Marşı'nın 'yapılan oy birliği neticesinde okunmaması yönünde karar kılındığı' gibi söylemlerin gerçeği yansıtmadığını belirtiyor ve bu yalan yanlış haberleri yayanları esefle kınıyoruz."

İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

CHP'li Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki sığınmacıların ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı. Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin işlemlerini yerinde takip ederek dükkanları mühürledi. Bir de açıklama yapan Köksal, "Tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım." dedi.
20.04.2024 08:25:00
Haber Merkezi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki mültecilerin ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı.

Seçimlerden önce 'Seçilirsem DEM Parti dışında tüm partilere kapın açık' dediği için İstanbul Büyükşehir Belediye Başjanı Ekrem İmamoğlu tarafından 'kendisine başka bir parti bulması' istenen Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin uygulamasına katılarak ruhsatsız dükkanlara mühür taktı.

Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Köksal, şu fadeleri kullandı:

"Bugün Zabıta Ekiplerimizle birlikte şehrimizde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı halde faaliyet gösteren sığınmacılara ait iş yerlerinin faaliyetlerine son verdik. Erenler Mahallesi'nde Spor Salonu, Cumhuriyet Mahallesi'nde tatlıcı; Dumlupınar, Sahipata ve Marulcu Mahallelerinde bakkal dükkanı olan iş yerlerini mühürledik. Söz verdiğim gibi Afyonkarahisar'da Suriyeli mülteciler olmak üzere tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım. Amasız, fakatsız, lakinsiz göndereceğiz Afyonkarahisar'dan…"


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.