Bölgemiz mutlak bir savaşın eşiğinden döndü. Suriye'de rejimin kullandığı iddia edilen kimyasal silahlar bahane edilerek; karışıklığın başladığı günden bu yana Suriye'ye askeri müdahaleyi savunan Türkiye öncülüğünde bir "savaş koalisyonu" oluştu. Türk dışişleri savaşı başlatmak için gösterdiği eforu, barış için gösterseydi; bu gün Rusya'nın elde ettiği haklı prestijin sahibi olabilirdi. Ancak savaşı başlatamamanın verdiği düş kırıklığıyla yalnız kovboyu oynamaya devam ediyor ve yalnızlığına 'değer' katıyor.Peki, bölgede kimyasal silah sadece Suriye'de mi var? Elbette hayır. Bölgenin tek nükleer silah sahibi olan İsrail'in elinde; kimyasal, biyolojik ve radyolojik silahlar var ve bölgede bulunan tüm stokların kat kat fazlası.ABD'nin etkili dış politika dergisi Foreign Policy, İsrail'in, CIA'nın bilgisi ve denetiminde kimyasal ve biyolojik silah ürettiğini yazdı. Dergi, halen düzenli olarak üretilen silahların Tel-Aviv yakınlarındaki gizli depolarda saklandığını açıkladı.Kimyasal silahlar konvansiyonu 1993 yılında 187 devletle alınan kararla, bütün kimyasal silahların kullanımı, geliştirilmesi, üretimi, edinilmesi, saklanması, stoklanması ve transferi yasaklandı. Devletler kimyasal silahların yok edilmesi konusunda yükümlü kılındı. Ancak İsrail bu konuda hiçbir adım atmadığı gibi, üretimini her geçen gün arttırmaktadır.Sadece bu kadar mı? İsrail, bölgedeki tek nükleer güç. Nükleer gücü elde eden ilk altıncı ülke ve nükleer silahsızlanma antlaşmasını imzalamamış dört ülkeden biri.İsrail, bu silahları elinde bulundurmasını; bölgede tehdit altında olmakla açıklıyor. Ürettiği bu silahlar Gazze'de ve Lübnan'da kullanıldı. Ancak tüm belgelere rağmen uluslararası toplum sessiz kaldı.Suriye de elindeki kimyasal silahları İsrail'in tehdidi karşısında; bir denge unsuru olarak elinde bulunduruyordu. Zira Suriye'ye ait Golan tepeleri hala İsrail işgali altında. Bugün Suriye'deki kimyasal silahların imhası bölgedeki bu dengeyi İsrail lehine bozacaktır.Amerika'nın Suriye konusundaki tek rolü İsrail'in güvenliğini sağlamanın yollarını aramak ve bulmak olduğuna göre, Rusya'nın teklifini kabul etmesi doğal bir davranış. Zira böylece İsrail'e karşı caydırıcı tek komşu güç olan Suriye bu yolla zayıflatılacaktır. İsrail ise elini sürmeden bu anlaşmadan kârlı çıkan tek taraf olacaktır. Savaşı engellediği göreceli olarak kabul edilen bu yeni plan İsrail'i bölgenin tek hakimi yapacaktır.O halde soru şudur: Kimyasal konusunda, kim yasal?
Mustafa Çiçek / diğer yazıları
- Birlik çağrısı / 27.10.2014
- Yol ayrımı / 15.08.2014
- Ey cumhur, kimi seçmek istersin?.. / 26.07.2014
- Yazmadan önce okumayı öğrenmek / 24.07.2014
- Ya Büyük İsrail, Ya Büyük Türkiye!.. / 22.07.2014
- Özgürleşme ve İslam Dünyası / 18.07.2014
- Cumhurbaşkanı ne iş yapar? / 16.07.2014
- Ramazanın çağrıştırdıkları... / 08.07.2014
- Geleceğin inşası / 19.06.2014
- Soma faciası ve madenlerde yaşam odası zorunluluğu... / 23.05.2014
- Yol ayrımı / 15.08.2014
- Ey cumhur, kimi seçmek istersin?.. / 26.07.2014
- Yazmadan önce okumayı öğrenmek / 24.07.2014
- Ya Büyük İsrail, Ya Büyük Türkiye!.. / 22.07.2014
- Özgürleşme ve İslam Dünyası / 18.07.2014
- Cumhurbaşkanı ne iş yapar? / 16.07.2014
- Ramazanın çağrıştırdıkları... / 08.07.2014
- Geleceğin inşası / 19.06.2014
- Soma faciası ve madenlerde yaşam odası zorunluluğu... / 23.05.2014