Kınayınca ne oluyor ki?

Son yıllarda Ortadoğu o kadar karıştı ki 8 bilinmeyenli denklemden daha zor ve çetrefilli bir hale geldi. Bu durum sağanak sağanak ülkemize de yansımaya başladı.Eskiden Türkiye'nin adını duyduğunda titreyen ülkeler, şimdi çok rahatlıkla tehditler savurabiliyor. Bırakın ülkeleri, 4 tane zibidi bir araya gelip Türkiye'yi tehdit edebiliyor.Ortadoğu'nun karışması daha da vahim tabloların yaşanacağını göstermektedir. Diğer taraftan İsrail Filistin'i suyolu yaptı. İstediği zaman elini kolunu sallayarak vuruyor. İstediğinde duruyor. Bu olayı da "insan haklarını" dilinden düşürmeyen AB ve ABD seyrederken, İktidar şov yapmaktan öteye gidemiyor. Bölgesi kan gölüne dönen Ortadoğu ülkeleri de, farklı bir tablo ortaya koymuyor.İsrail, düzmece sinsiliklerle Müslüman Filistin halkı üzerinde yeni çıkardığı silahları rahatlıkla deniyor. Silahların etkisini ve tepkisini öğrenen İsrail işini bitirince de masaya oturup kolaylıkla anlaşma sağlıyor. AB, ABD ve bunlara hizmet eden zihniyetlerin sınırsız desteğini alan topu topu bir elin parmakları kadar olmayan İsrail her istediğini kolaylıkla yapıyor.ABD, AB, İsrail ve bunlara hizmet eden zihniyetler Ortadoğu'yu çok rahatça kan gölüne çevirip Müslümanları katlettirirken, bütün Ortadoğu'daki Müslüman ülkeler ise seyrediyor. Yaptıkları tek icraat 28-30 ülke bir araya gelip tribünlere oynayarak KINADIK diyorlar. Arka planda ise farklı davranıyorlar. Peki, kınadıktan sonra değişen bir şey oluyor mu? Aynı tablo devam ediyor. Ne yazık ki! Ülkemizi idare eden zihniyetin ortaya koyduğu tavır ve basiretsiz bir Ortadoğu topluluğu olunca adamlar istediği biçim at oynatabiliyor.Madalyonu tersine çevirip bir senaryo çizsek ne olur acaba?Farz edelim, Müslüman bir ülke Avrupa'nın bir ülkesini karıştırmaya başladı. Ülkeyi böldü. Kan gölüne çevirdi. İnsanları sorgusuzca ve adaletsizce katletmeye başladı.  Acaba AB topluluğu ülkeler, ABD ve İsrail bir araya gelip kınar mıydı? Yoksa farklı mı davranırdı!Türkiye ve Ortadoğu zihniyetini değiştirmeliDünya'da dengelerin değiştiği zamanımızda bütün Müslüman âleminin zihniyetini değiştirmesi kaçınılmaz olmuştur. AB, ABD her yönüyle inişe geçtiği dönemde, Ortadoğu ve bu bölge zirvede olmasına rağmen zihniyetten dolayı perme perişan durumdadır. Yapılacak tek hamle zihniyet değiştirmektir. Bu bölgedeki zenginlik başka hiçbir ülkede olmadığı kanısındayım. Su çıkacak diye kazılan bölgeden petrol fışkırıyor. Durum böyle olunca basiretsiz Ortadoğu bir türlü kullanılmaktan kurtulamıyor. Dibi gören, siyasi, sosyal ve ekonomik olarak çöken AB ve ABD bu bölgeyi kullanarak ayakta kalıyor.En önemli rol Türkiye'ninTürkiye'yi yöneten zihniyet azıcık iradesini ortaya koymuş olsa, o zaman bütün dengelerin değiştiğini bariz bir şekilde göreceğiz. Bu bölgede lider ülke konumunda olması gerekirken imkânsızı başarıyor. Hem kendi madenlerimizi ve zenginliklerimizi, hem de Ortadoğu'daki zenginlikleri altın tepsi ile AB, ABD ve İsrail'e teslim ediyor.Bu zihniyetle tablonun hiçbir zaman değişmeyeceği aşikârdır. Bölge zengin, basiretsiz yöneticilerin elinde halk fakirleşiyor. Sadece fakirleşmekle kalmıyor. Katlediliyor. Bütün haksızlıklara uğramasına rağmen kimsenin ortaya koyduğu bir tavır da yok. Sadece kınıyor.Buradan hareketle;BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yıllardır haykırıyor. "Sadece yer altı madenlerimiz bize yıllarca yeter" diye. Varın gerisini siz düşünün?Bu günleri yıllar önce fotoğraflayarak uyaran Sayın Baş'a kulak verilseydi. Bu tablo bugünkü tablodan çok farklı bir durumda olurdu. Bölge insanı ezilmez, bölgenin zenginliği bu bölgenin halkının hizmetinde olurdu.