Kırım yeniden Sovyet dönemini yaşıyor
Kırım Tatarları’na yönelik baskı ve hak ihlallerinin Kırım'ın ilhakından bu yana sürdüğü belirtiliyor. ODTÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Aydıngün, Rusya'nın Kırım'ı ilhak ettiği 2014’ten sonra Kırım Tatar halkı üzerinde adeta Sovyet dönemindekini aratmayacak düzeyde baskı kurulmaya başlandığını söyledi.
15.06.2024 14:49:00
AA
AA





Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Aydıngün, Kırım Tatarlarına yönelik baskıların Kırım'ın 2014'te ilhakından bu yana sürdüğünü ifade ederek, "Rus yönetiminin baskısı nedeniyle binlerce Kırım Tatarı yarımadayı terk etmek zorunda kaldı" dedi. Kırım Tatarlarının geçmişte ve bugün maruz kaldığı insan hak ihlallelerine ilişkin değerlendirmede bulunan Aydıngün, "Tarihin her döneminde Kırım'ın, 'Tatarsızlaştırılması ve Ruslaştırılması' Rusya açısından son derece önemli. Çünkü Kırım, Rusya için son derece stratejik bir yarımada" dedi.
1944'te Kırım Tatar nüfusunun tamamı sürüldü
Rusya'nın 1783'te Kırım'ı ilk işgalinden sonra Kırım'daki Kırım Tatar nüfusunun önemli ölçüde azaldığını belirten Aydıngün, "Rusya'ya yakınlığı olmayan bir halkın o yarımadada yaşamasını Rusya hiçbir zaman istemedi. 1783'te Kırım'ın birinci işgalinden sonra izlediği politikalarda da bunu net bir şekilde görüyoruz. O dönemde Osmanlı'ya önemli göçler oldu. Göç eden Kırım Tatarları hala Türkiye Cumhuriyeti'nde ve Balkanlar'da yaşamlarına devam ediyor" diyerek konuştu. Aydıngün, Kırım Tatarlarının Sovyet yönetiminin talimatıyla 18 Mayıs 1944'te topraklarından sürgün edildiğini hatırlatarak, Kırım Tatar nüfusunun neredeyse tamamının Orta Asya'nın farklı ülkelerine, yoğunluklu olarak da Özbekistan'a sürüldüğünü dile getirdi. Sovyetler Birliği dağılmadan önce Kırım'a geri dönüş hakkı kazanan Kırım Tatarlarının çeşitli zorluklar yaşayarak vatanlarına geri döndüğünü belirten Aydıngün, sürgündeyken de çok fazla ayrımcılığa ve insan hak ihlallerine maruz kaldıklarını ifade etti.
Rus ilhakıyla haklarını kaybettiler
2014'te Kırım'ın Rusya tarafından ikinci işgali ve yasal olmayan ilhakıyla öncesinde kazanılan hakların kaybedildiğini vurgulayan Aydıngün, sözlerine şöyle devam etti: "2014'ten sonra Kırım Tatar halkı üzerinde adeta Sovyet dönemindekini aratmayacak düzeyde baskı kurulmaya başlandı. Önde gelen Kırım Tatarlarının yarımadaya girişi yasaklandı. Kırım Tatar Milli Meclisi, aşırıcı örgüt kapsamına alınarak faaliyetleri yasaklandı. Rus yönetiminin baskısı nedeniyle binlerce Kırım Tatarı yarımadayı terk etmek zorunda kaldı." Aydıngün, siyasi yasakların yanı sıra medya kuruluşlarına da yasaklar getirildiğini vurgulayarak, ATR televizyonu, Avdet Gazetesi, Yıldız Dergisi ve QHA gibi Rusya karşıtı yayın yapacağı varsayılan medya kanallarının kapatılarak, bunların yerine Rusya tarafından alternatif medya organlarının kurulduğunu ifade etti. Rus yönetimi baskılarının halkın üzerinde de kendisini yoğun şekilde hissettirdiğini söyleyen Aydıngün, "Her ne kadar 2014 sonrasında Rusya, Kırım'da Kırım Tatar dilini resmi dil olarak ilan etse de, dil üzerindeki baskı çok arttı. Rusya işgalinden önce açık olan Kırım Tatar Milli Mektepleri fiili olarak etkinsizleştirildi. İşgal sonrasında dil eğitimine ve kültür aktarımına önemli kısıtlamalar getirildi. Çocukların eğitim hakları sekteye uğradı" değerlendirmesinde bulundu. Aydıngün, 2015 yılında gayri resmi olarak Türk heyetiyle Kırım'a gittiğini hatırlatarak, "Oradaki durumu tespit etmek, gelişmeleri görmek ve rapor hazırlamak üzere gittik. Bu ziyaret sırasında benim gözlemlerim Kırım Tatarlarının üzerindeki baskının çok artmış olduğuydu. Baskıyı ciddi şekilde hissettiklerini gördük, heyet üyeleri olarak kendimiz de bunu hissettik" yorumunda bulundu.
Kırım'a Ruslar yerleştiriliyor
Aydıngün, "Yarımada'ya 2014'ten bu yana Ruslar yerleştiriliyor. Rusya Federasyonu'nun Kırım'a yerleşmek isteyen Rusların ev alabilmeleri için kredi kolaylığı sağlayacağı söyleniyor" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.