Kırtasiye, beslenme ve eğitim giderleri asgari ücreti aşıyor
Okulların açılmasına az bir süre kaldı. Bir öğrenciyi okutmanın maliyeti özellikle dar gelirli aileleri kara kara düşündürüyor. Eğitim, artık temel bir hak değil, ekonomik bir lükse dönüşüyor
22.08.2025 16:20:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Türkiye'de yeni eğitim-öğretim yılı, öğrenci ve veliler için sadece ders zili değil, aynı zamanda bütçe alarmı anlamına geliyor. Giderek artan eğitim giderleri, bir öğrencinin yıllık maliyetini asgari ücretin çok üzerine taşıyarak aileleri büyük bir yükün altına sokuyor.
Enflasyonun kıskacında, kırtasiyeden barınmaya, beslenmeden giyime kadar her kalemdeki fahiş artışlar, eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştiriyor.
KIRTASİYE VE OKUL KIYAFETLERİNDE FAHİŞ ARTIŞLAR
Okulların açılmasıyla birlikte en çok hissedilen zamlar, kırtasiye malzemeleri ve okul kıyafetlerinde yaşanıyor. Geçtiğimiz yıla göre %140'ı aşan fiyat artışları, en temel ihtiyaçları bile lüks haline getirdi.
Bir öğrencinin defter, kalem, boya ve kitap gibi zorunlu kırtasiye giderleri, birkaç yıl öncesinin tüm okul masrafını aşan seviyelere ulaştı. Benzer şekilde, okul formaları ve ayakkabılardaki zamlar, özellikle birden fazla çocuğu olan aileler için bütçeyi daha da zorlayıcı hale getiriyor. Bu durum, çocukların okula başlamadan önce bile ekonomik bir baskı hissetmesine neden oluyor.
BESLENME ÇANTASININ BOŞ KALMA RİSKİ: GIDA ENFLASYONUNUN ETKİSİ
Eğitim harcamalarının en önemli ve sürekli kalemlerinden biri de beslenme giderleri. Türkiye'deki yüksek gıda enflasyonu, beslenme çantalarının içini boşaltma riski taşıyor.
Bir öğrencinin günlük sağlıklı beslenmesi için gereken peynir, zeytin, yumurta, meyve ve sebze gibi ürünler, artık birçok ailenin bütçesini aşıyor. Okul kantinlerindeki fiyatlar da bu artışlardan nasibini alırken, sağlıklı beslenmeye erişimdeki bu zorluk, özellikle gelişim çağındaki çocukların fiziksel ve zihinsel sağlığını tehdit ediyor.
BARINMA GİDERLERİ: KYK YURTLARI, ÖZEL YURTLAR VE EV KİRALARI
Üniversite öğrencilerinin en büyük sorunu ise barınma. Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarının sınırlı kapasitesi ve artan ücretleri, öğrencileri daha pahalı alternatiflere yönlendiriyor. KYK yurtlarının aylık ücreti artırılmış olsa da, özel yurtların ve ev kiralarının astronomik fiyatları karşısında yetersiz kalıyor.
Büyük şehirlerdeki özel yurt fiyatları ve fahiş ev kiraları, asgari ücretli bir ailenin tek başına karşılayamayacağı seviyelere ulaştı. Bu durum, öğrencilerin ailelerinden uzakta yaşama imkanını kısıtlıyor ve eğitimlerine devam edebilmek için ek işler bulmaya zorlayabiliyor.
ÖĞRENCİ BAŞINA HARCAMA: 49 BİN TL'YE ULAŞAN YILLIK MALİYET
Son veriler, bir öğrencinin yıllık eğitim maliyetinin 49 bin TL'yi aştığını gösteriyor. Bu rakam, tek çocuklu bir asgari ücretli ailenin gelirinin büyük bir kısmını sadece eğitim harcamalarına ayırması gerektiği anlamına geliyor.
Bu durum, dar gelirli ailelerin çocuklarını okutma çabasını adeta imkansız hale getirirken, eğitimde fırsat eşitliğini zedeliyor ve gençlerin geleceğe dair umutlarını gölgeliyor. Türkiye'de eğitim, temel bir hak olmaktan çıkıp, ekonomik güce bağlı bir ayrıcalığa dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya.
Enflasyonun kıskacında, kırtasiyeden barınmaya, beslenmeden giyime kadar her kalemdeki fahiş artışlar, eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştiriyor.
KIRTASİYE VE OKUL KIYAFETLERİNDE FAHİŞ ARTIŞLAR
Okulların açılmasıyla birlikte en çok hissedilen zamlar, kırtasiye malzemeleri ve okul kıyafetlerinde yaşanıyor. Geçtiğimiz yıla göre %140'ı aşan fiyat artışları, en temel ihtiyaçları bile lüks haline getirdi.
Bir öğrencinin defter, kalem, boya ve kitap gibi zorunlu kırtasiye giderleri, birkaç yıl öncesinin tüm okul masrafını aşan seviyelere ulaştı. Benzer şekilde, okul formaları ve ayakkabılardaki zamlar, özellikle birden fazla çocuğu olan aileler için bütçeyi daha da zorlayıcı hale getiriyor. Bu durum, çocukların okula başlamadan önce bile ekonomik bir baskı hissetmesine neden oluyor.
BESLENME ÇANTASININ BOŞ KALMA RİSKİ: GIDA ENFLASYONUNUN ETKİSİ
Eğitim harcamalarının en önemli ve sürekli kalemlerinden biri de beslenme giderleri. Türkiye'deki yüksek gıda enflasyonu, beslenme çantalarının içini boşaltma riski taşıyor.
Bir öğrencinin günlük sağlıklı beslenmesi için gereken peynir, zeytin, yumurta, meyve ve sebze gibi ürünler, artık birçok ailenin bütçesini aşıyor. Okul kantinlerindeki fiyatlar da bu artışlardan nasibini alırken, sağlıklı beslenmeye erişimdeki bu zorluk, özellikle gelişim çağındaki çocukların fiziksel ve zihinsel sağlığını tehdit ediyor.
BARINMA GİDERLERİ: KYK YURTLARI, ÖZEL YURTLAR VE EV KİRALARI
Üniversite öğrencilerinin en büyük sorunu ise barınma. Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarının sınırlı kapasitesi ve artan ücretleri, öğrencileri daha pahalı alternatiflere yönlendiriyor. KYK yurtlarının aylık ücreti artırılmış olsa da, özel yurtların ve ev kiralarının astronomik fiyatları karşısında yetersiz kalıyor.
Büyük şehirlerdeki özel yurt fiyatları ve fahiş ev kiraları, asgari ücretli bir ailenin tek başına karşılayamayacağı seviyelere ulaştı. Bu durum, öğrencilerin ailelerinden uzakta yaşama imkanını kısıtlıyor ve eğitimlerine devam edebilmek için ek işler bulmaya zorlayabiliyor.
ÖĞRENCİ BAŞINA HARCAMA: 49 BİN TL'YE ULAŞAN YILLIK MALİYET
Son veriler, bir öğrencinin yıllık eğitim maliyetinin 49 bin TL'yi aştığını gösteriyor. Bu rakam, tek çocuklu bir asgari ücretli ailenin gelirinin büyük bir kısmını sadece eğitim harcamalarına ayırması gerektiği anlamına geliyor.
Bu durum, dar gelirli ailelerin çocuklarını okutma çabasını adeta imkansız hale getirirken, eğitimde fırsat eşitliğini zedeliyor ve gençlerin geleceğe dair umutlarını gölgeliyor. Türkiye'de eğitim, temel bir hak olmaktan çıkıp, ekonomik güce bağlı bir ayrıcalığa dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.