ÖSYM'nin açıkladığı Üniversitelere kayıt takvimi içerisinde Perşembe günü birçok veli gibi bizlerin de yolu "Koç Üniversitesi"ne düştü.
Sabahın erken saatlerinde Emre'nin dershaneden arkadaşı Veysel'i de yanımıza alarak İstanbul'a doğru yola revan olduk.
Veysel, Koç Üniversitesi Makine Mühendisliğini tam burslu kazanan başarılı bir vatan evladı.
Ortaokuldan kendine Koç Üniversitesini hedef koymuş. Şimdi hedefine ulaşmanın rahatlığını ve sevincini yol boyunca anlattı bize.
Eskişehir-Bilecik-Adapazarı-Kocaeli istikametinde ulaştık İstanbul'a. Navigasyonun rotası doğrultusunda ilerlerken 3. köprünün devasa uzunluktaki ayakları ve bu ayaklara bağlanan halatları gördüğümüzde saatler 12.30'u gösteriyordu.
Birçok noktada geçiş ücretlerini ödedikten sonra İstanbul Boğazı'nın o müthiş manzarası, büyüleyici görüntüsü karşısında köprüden Avrupa yakasına geçtiğimizi fark edemedik bile.
Kullandığımız bu yol güzergâhında belirttiğim gibi birçok noktada ücret ödememiz aslında ayrı bir yazı konusu ama bu kadar yüksek meblağın sürücülerden tahsil edilmesini hiç doğru bulmuyorum. Kendi öz yurdunda bir amaç için seyahat ediyorsun ve bir sürü parayı sadece yolu ve köprüyü kullandığın için ödüyorsun. İnanılır gibi değil!..
Neyse bir yolculuğumuza devam edelim…
Sarıyer İlçesine girdiğimizde Koç Üniversitesi'ne yaklaştığımızı yön tabelalarından anladık. İstanbul'un yemyeşil ilçesi "Sarıyer" hafızamda hep bir zamanların efsane takımı "Sarıyer Spor" olarak hatırlarım. Yemyeşil örtüsü, uzun boylu selvi ağaçları arasına gizlenen villaların önünden eğimli kıvrımlı yollardan ilerleyerek ulaştık Koç Üniversitesine.
Daha ilk girişte güvenlik görevlilerin tutum ve davranışlarından farklı bir üniversiteye geldiğimizi anladık.
Tarif edilen yol istikametinden ayrılmayarak kayıt merkezinin yapıldığı salona ulaştık. Üniversitenin kapalı spor salonunda tüm işlemlerin ayrı ayrı masalarda yapıldığı, işlem zincirinin düzenli bir şekilde yürüdüğünü sırada beklerken gözlemledik.
Üzerlerinde Koç Üniversitesi tişörtleri bulunan öğrencilerin güler yüzü ve yardımcı olma gayretleri karşısında işimizi kolayca hallettik.
Derslerine iyi çalışan bu gençler her konuda sorulan sorulara ayrıntılı cevap verdikleri dikkatlerimizden kaçmadı.
Yaklaşık yarım saat içerisinde Emre ve Veysel'in kayıt işlemlerini tamamlandıktan sonra salonun dışarısına çıktık. Bu iki delikanlı artık Koç Üniversitesi'nin kayıtlı öğrencisiydi…
Yeşil ve geniş bir alana kurulan Üniversiteyi daha yakından tanımak amacıyla mini bir gezinti yaptık…
Sosyal donatılar, çevresel faktörler, fakülte binaları, yurtları ile gerçekten ülkemizin yükselen değeri Koç Üniversitesi içinde olduğumuzu bir kez daha gördük.
"Çatacık" yahut da "Örümcek Ormanları"nı andıran uzun boylu çam ağaçları içerisinde oksijeni bol, yemyeşil örtüsüyle bir ilim yuvası içinde geziyorduk.
İçimden burada okuyacak/okuyan gençler çok şanslı diye geçirmedim değil.
Saatler 13.50'yi gösterdiğinde yabancı dil seviye tespit sınavına katılacak gençlerimizi sınav yerlerine gönderdikten sonra üniversiteyi keşfe biraz daha devam ettim.
Ülkemizin dört bir yanından bizim gibi kayıt için gelen velilerle, yemekhaneyi, cafeleri, kütüphaneyi bir solukta dolaştım. Gördüğüm manzara karşısında şaşkınlığımı anlatamam.
Neden devletimizin böyle güzel bir üniversite/üniversiteleri yok? diye beynime uçuşan sorulara maalesef cevap bulamadım. Yapamaz mı böyle bir üniversiteyi devletimiz. Daha iyisini yapar ama karar vermek gerekiyor.
Tanıtım günlerinde özellikle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne gittiğimizde gördüğümüz manzara içimizi acıtmıştı…
Yoksa ülkemizin en başarılı gençlerinin kaliteli/nitelikli ve imkânları en az vakıf üniversiteleri kadar elverişli olan devlet üniversitelerinde okutmayı kim istemez ki!
Son olarak öğrencilerimiz tam burslu olarak okuyacakları Koç Üniversitesi'nde yurt imkânından da faydalanacak olmaları nedeniyle kalacakları yerleri de görmek amacıyla "Batı Yurtları" denilen bölgeye gittik.
Birçok bloktan meydana gelen yurt binaları içerisindeki örnek odaları gezdirdi görevliler. 5 yıldızlı otel konforunda tertemiz odalar yüzme havuzu dahil diğer sosyal yaşam alanları ile gençler kendilerini evlerinde gibi güvenli ve rahat hissedebiliyor.
Yurt ziyaretimizde yaz okulu için ders çalışan birkaç öğrenciyle görüştüğümüzde yurtlarda sunulan imkânlardan çok memnun olduklarını adeta aile ortamında günlerinin geçtiğini anlattılar.
Netice olarak kayıt işlemleri için geldiğimiz bu nitelikli üniversitede gördüğümüz ve yaşadıklarımız karşısında Koç ailesine bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.
Vatansever, hiçbir ideolojiye esir olmayan, cumhuriyet değerlerine bağlı, ülkemizin aydınlık geleceğinde söz sahibi olabilecek evsafta başarılı gençleri yarınlara hazırladıkları ilim yuvasını bu cennet vatana kazandırdıkları için…
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024