Kof-dolu seçimi

Yaklaşık bir-bir buçuk seneden beri ekranlardan, gazete köşelerinden siyaseti daha yakından izliyorsunuz.

Herkes, iktidarıyla muhalefetiyle Ankara'yı takip ediyor.

Şimdi size 10 puanlık uzmanlık sorusu... Elinizi vicdanınıza koyup cevap verin lütfen:

Bugüne kadar Meclis'te grubu bulunan siyasilerden veya Washington-Brüksel makasıyla eskilerden kırpılarak değiştirildikçe değiştirilen ve adına güya "yeni oluşum"lar denilen politikacılardan "incir çekirdeğini dolduracak" herhangi bir çözüm, herhangi bir proje duydunuz mu?

Hangi konularda mı?

Konu çoook... Türkiye'de dert mi eksik. Mesela...

Hayat pahalılığı konusunda...

Enflasyon canavarı konusunda...

Kepenkleri indirilen işletmeler hususunda...

İşyerlerinden atılan yüzbinlerce vatandaşımızın ahvali konusunda...

Kökünden sökülen buğday, şekerpancarı, tütün, çay, fındık hususunda...

Atıl vaziyette kahveköşelerinde, bilardo masalarında çürümeye terkedilen milyonlarca genç nüfus konusunda...

Üniversite kapılarından geri çevrilen lise mezunu çocuklarımız hususunda...

Hastahane köşelerinde mahsur kalan, kimliklerine el konulan kimsesizlerimiz hususunda...

Kıbrıs'a göz dikenler, güneydoğumuzua dadananlar, Ege'mize konmak isteyenler hususunda...

Millet ve devleti arasına örülen yüksek duvarlar hususunda...

Allah aşkına cevap verin; Prof. Dr. Haydar Baş bey ve BTP'den gayrı hiçbir siyasiden bir çözüm, bir proje, bir açılım duydunuz mu?

Hayır, hayır, hayır, dediğinizi duyuyorum.

Bilakis bütün bu problemlerin birçoğunu milletin başına bela eden, bu çorapların birçoğunu toplumun kafasına ören bu siyasilerdir.

Fakat hepsi, bankacılar için seferber oldu. Medya patronları için seferber oldular. Apo için, hırsız, soysuz, arsız, cani ve sair kodeslikler için seferber oldular, affettiler. Hortumcular için koşuşturdular. Kanunlar çıktı, düzenlemeler yapıldı. Çalıştılar, çabaladılar, sözkonusu üst düzey zevatın dertlerine derman oldular. Kodeslerden kurtarıldılar. Hatta azınlıklara, Ermenilere, Rumlara çalıştılar; Vakıflar Yasa tasarısında olduğu gibi "yasadışı işleri" yasal hale sokmak için seferber oldular.

Fakat iş, bu aziz millete, sıra mağdur insanımıza gelince fossss...

Sıra, gariban işçiye, sahipsiz memura, kimsesiz esnaf ve işadamına biraz olsun nefes aldırmaya gelince; işte orada dur.

Orada açlıktan, orada işsizlikten, orada hacizden, orada prosedürden vazgeçilmez.

Neymiş; IMF müsaade etmiyormuş...

İyi niyet mektuplarına aykırıymış...

Koalisyon protokolünde zikredilmemişmiş...

Azınlığın işleriyle uğraşılırken, büyük çoğunluk için kimse birşey düşünülememişmiş... Hayret ki hayret!

Hadi, diyelim iktidarın eli-kolu, gözü-kulağı bağlanmış. Ya muhalefet?

Onların heybesinde de bir çare yok ki...

Bir çözümü olsa, bangır bangır haykırmaz mı adam, çın çın çınlatmaz mı kadın?

Bu bakımdan seçim, sadece AB'cilerle, AB karşıtı BTP arasında geçmeyecek.

Seçim, heybesinde birşey bulunmayanlarla, millete somut çözümler ve Milli Ekonomi modellerini sunan Prof. Dr. Haydar Baş arasında geçecek.

Seçim, toplumu vergi ve zam ilmeği ile boğdukça boğan, hatta doğmamış çocuğa bile vergi ve borç yükleyenler ile 100 milyarın altında geliri olandan vergi almayacağım diyen ve bunun somut projelerini sunan Prof. Dr. Haydar Baş bey arasında geçecek.

Seçim, siyaset namına incir çekirdeğini doldurmayacak külhanbeylik laf ve lakırdılara yapışanlarla, milli bir duruşun abideleşen söylem ve projelerinin sahipleri arasında geçecek.

Seçim BTP ile diğerleri arasında olacak.

Seçim milletle, millete rağmen "dış destekle varolmaya çalışan" koflar arasında geçecek.

Seçim, dolu ve kof seçimi olacak.

Seçim çok güzel geçecek...

Seçim, parti ve particilik işi olmaktan çıktı; vatanın ve milletin kurtulması seferberliğine dönüştü.

Hala seçim için ayağa kalkmayan varsa yorganı atıp meydana fırlasın.