AKP'nin nasıl kurulduğunu, Tayyip Bey'in siyaset sahnesinde nasıl öne geçirildiğini hepimiz biliyoruz. Mağdur edasıyla halkın karşısında, halkın diliyle ve de en önemlisi halkın hassasiyetlerini iyi tespit edip, o hassasiyetlere iyi hitap ederek 2002'de AKP tek başına iktidar oldu. Yasal boyutunu kimsenin pek tartışmadığı ve de itiraz etmediği bir şekilde Tayyip Bey de seçimden sonra seçilerek Meclis'e girdi.2002'yi hatırlıyoruz. Türkiye'nin durumu bugünden daha kötü değildi. Kötü olan koalisyonun beceriksizliği ve bu beceriksizliği ile Tayyip Bey zihniyetine malzeme oluşuydu. Şimdi o günlerden kısa alıntılarla Tayyip Bey'in zamanın iktidarını nasıl eleştirip, halkın teveccühünü kazanmak için neleri feda ettiğine bir bakalım.Yıl 2011. Cumhuriyet tarihinin en fazla cari açığını vermiş bir hükümet. Ülkenin iç ve dış borcunun 700 milyar dolar civarına çıkarmış bir iktidar, resmi olarak 4 milyon, gayrı resmi 6 milyonu bulan işsiz sayısına sahip bir ülkeyi yöneten Tayyip Bey, zamanın yöneticilerine bakın ne demiş;* K.Maraş - 21 Ekim 2001: "İktidardaki hükümet, üç yıl içinde iç ve dış borcu 70 milyar dolar arttırmıştır. Bu borcun karşılığında ise ne işsize iş sağlayabilmiş, ne de üretim gerçekleştirmiştir. Bu ülkede 2,5 milyon issiz vardır. Bu zavallılar ancak fakirin ekmeğini hortumculara peşkeş çekmeyi becerirler.""Bu zavallılar" dediği iktidar döneminde 3-4 tane dolar milyarderimiz vardı. Şimdi 40 kadar. Kim zavallı acaba?Ülkemizde yaşanan insan manzaralarını ibret ve dehşetle izliyoruz. Açlıktan süt emziremediği için ölen bebekler, evine ekmek götüremediği için kendini asan babalar, evlerinde elektrikleri kesildiği için mumun tutuşturduğu perdeler altında yanan canlar, sadece İstanbul'da çöplerden geçimini sağlamaya çalışan 100 bin insan bile bu iktidarın ne olduğunu anlamamıza yeter. Fakat o zamanın iktidarına ne demişti Tayyip Bey;* Erzincan - 22 Nisan 2002: "AK Parti iktidar olunca fakir fukara olmayacak."* Yozgat - 30 Nisan 2002: "Türkiye'de öyle bir hükümet var ki, herkesi inim inim inletiyor. Bu hükümet bizi fakirleştiriyor."* Kırşehir - 09 Aralık 2001: "5 Kişilik bir aile bir simit ve çayla karnını doyurmuş olsa bile asgari ücret yetmiyor. AB'ye girmek istiyorsunuz. Hangi yüzle gireceksiniz."Asgari ücret o zaman yetmiyordu. Bu doğru. Bu tespiti yapıp, milletin önüne koyup, güç ve iktidar sahibi olunca aksini yapana ne denir? Yoksulluk sınırının 900 TL olarak açıklandığı bir ülkede 650 TL asgari ücret belirleyenler kimin vicdanına yaranacaklar. Hele hele bu kişiler bir zamanlar söyledikleri şu söz önlerine konunca ne cevap verecekler;* Konya işadamlarına - 18 Aralık 2003 - Başbakan: "Bazen başımı iki elimin arasına alıp düşünüyorum. 227 milyon lira alan bir adamın geçinmesi mümkün mü? Bunu siz de kendi vicdanınıza sorun. Sizleri üzmek istemiyorum ama verdiğiniz asgari ücret çocuğunuzun bir gece kulübündeki bir günlük mönüsünün fiyatı bile değil. Şunu bilin ki yarın bu hayat biter. Hepimizi iki metreküp toprağa sokacaklar."İnsan bu sözleri Başbakan'dan dinleyince haliyle umutlanıyor. Aynı Başbakan 21 Aralık 2003'te İşadamlarına "Asgari ücretin 500 milyon lirayı aşması gerekir" umutlar alkışa dönüşüyor. Ya sonra! Millete umut tacirliği yapan Başbakan birde fırçalama işine giriyor;* Safranbolu - 3 Ocak 2004: "Ne bekliyordunuz? Asgari ücretin 500-600 milyon lira olmasını mı? Biraz sabırlı olun. Türkiye'nin şartları müsait mi?" * Aralık 2004: "Asgari ücretle ilgili bir sürpriz yapabiliriz." Bir hafta sonra: Sürpriz. 318 YTL'den 350 YTL oldu! Yıl 2011 hala millete sürpriz yapma peşindeler.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024